Gazel beni sınıfa bırakıp gitmişti . Ders başlayalı 20 dakika oluyordu. Sıkıcı bir tanışma faslından sonra en arkada boş olan bir sıraya yerleşip çantamdan defter ve kalem çıkardım. Sınıftaki herkes harıl harıl not alıyorken ben henüz kalemimi oynatmamıştım bile. Zengin veletlerini hep şımarık , keyfine düşkün , tek dertleri geceleri hangi bara gideceklerinin kararını vermek olduğunu düşünürdüm. Ki şimdiye kadar yanıldığım bi durum söz konusu olmadı da fakat böylesine ders çalışacaklarını hiç düşünmemiştim.
Her ne kadar kendimi derse vermeye çalışsamda aklımdan çıkmıyordu o 4'lü. Kafamdaki zengin velet tanımının da oldukça üstündeydi o serseriler. Hayatımın hiç bir döneminde kimseyi aşağılamamış , kimseye kendimi aşağılatmamış , aşağılamayı da insanlık suçu ilan edip yasallaştırılmasını istemiştim. Zavallı kıza o terbiyesizliği yaptıklarında neden gidip iki tokat patlatmamıştım ki . Onları orda iyice bir benzetip rezil olmak neymiş , nasıl olurmuş göstermeliydim. Benzetmekten bahsederken oldukça ciddiyim. Çünkü zengin veletleri kavga etmeyi bilmez benim '' zengin veletleri '' tanımımda , küfür bile edemez onlar. BENCE !
Nİhayet zil çalınca , kendime gelebildim . Madem bu okulda okuyacaktım , en azından kendi sınıfıma gelebilecek kadar etrafı keşfetmem gerekiyordu.
'' Selam ben Faruk .'' birden karşımda beliren çocuğa baktım , bir ona birde bana uzattığı eline baktım . Elleri kız elleri gibiydi , al sana bir kibarcık daha. Benim ellerim bile bu denli bakımlı değil . LANET OLSUN.
'' Selam.'' bizim ahlak kurallarımıza göre uzatılan el havada kalmazdı. Her ne kadar bir erkekle temasa geçmek istemesem de uzattığı eline elimi uzatarak tokalaştım.
'' İstersen sana okulu gezdirebilirim , tek başına keşfedebilmen için oldukça büyük burası .'' Haklıydı. hayatıma kimseyi , özellikle de bu okulda okuyan kimseyi almak istememe rağmen çocuk haklıydı. Gazelde yanıma gelmemişti üstelik . Tek çare teklifini kabul ettim.
Tenefüs arasında gezebildiğimiz her yeri aklıma kazıdım ve ders başlamadan sınıfa doğru yola koyulduk. Bizim sınıfın yanındaki kapı aralıktı. Merakla iliştirdim gözlerimi . Tuvallerin , boyaların , fırçaların bulunduğu oda resim odasından başka bir yer olamazdı. Resim odasından çokta , odanın sonunda cam kenarında resim çizen çocuk dikkatimi çekmişti. Bugün gördüğüm 4'lüden biriydi. Yaptığı işe öyle odaklanmıştı ki onu izlediğimi farketmedi. Kendinden emin dökülen saçları , ciddiyetle bakan ıssız gözleri , yüzünün güzelliğini tamamlayan burnu ve ben de buradayım diyen dudakları ile kusursuz bir güzelliğe sahipti . Omzumda hissettiğim elin sahibine baktım. Faruk.
'' Cem Bayrak, soğukların üyesi ve içlerinde ki en sessizi , sessiz olması tehlikeli olmadığını göstermiyor , hepsi kalpten yoksun ve hissizlerdir . Bu sebepten onlara soğuklar diyorlar , soğuk ve tehlikeliler onlardan kesinlikle uzak durmalısın .''
****
Evet aldığım bursun hakkını sonuna kadar vermem gerekiyordu ama bir türlü derse konsantre olamıyordum. Okulun ilk günü , ilk ders saatlerinde böyleysem ilerleyen zamanlarda ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu.
Yüzümü yıkamak için izin isteyip dersten çıktım. Koridorun sonundaki lavaboya doğru giderken karşı sınıftan anlamdıramadığım sesler geliyordu. İyice yaklaşıp kulağımı dayadım kapıya. İçimden gelen sesler kulağını kapıdan çek ve lavaboya doğru yola koyul diyordu. İç sesim haklıydı , arkamı dönüp bir iki adım attım , atmasına attım ama beynimin içindeki kurtlar tüm hücrelerimi kemiriyordu. Önümde iki seçenek vardı ya hiç birşey duymamış gibi yapıp lavaboya gidecektim , ya da geriye dönüp neler olduğuna bakıp beyin hücrelerimi kurtlardan arındıracaktım. Peki bilin bakalım ben ne yaptım ? Evet merak eden tüm hislerime bir küfür sallayıp kapıyı açtım. Karşımdaki görüntü ise kan donduran cinstendi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOĞUKLAR
Teen FictionŞiddetli SOĞUKLAR Başladı.... Kitabımda kötü çocuk yoktur , mükemmel 4 erkek ve bir adet kız vardır !