SOĞUKLAR

14

Bu bölüm beni bu saatlere kadar uğraştıran Seda Keleş'e gelsin :)

Geç kalmışmışım . Dünyayı mı kurtarıyoruz burda anlamıyorum ki.  

Silkelen ve kendine gel Armi bu sen değilsin.
Tekrar telefonu elime alıp yanıtladım.
" Konuşabilir miyiz ? " 

Cevap mı ? Hayır cevap yok. Kaaleye bile almadı beyfendi beni . Birileri bu çocuğun değiştiğinden bahsediyordu değil mi ? Hiç sanmıyorum . 

Uykuya dalmak üzereyken telefonumun titremesiyle gözümü güçlükle araladım . Hayal meyal gördüğüm kadarıyla Aktuğ arıyordu. Mesajı beynim alınca gözlerimi irice açıp doğruluğunu kontrol ettim. Evet yanılmıyordum . Biraz daha oyalanırsam cevapsız kalacak çağrıyı yanıtladım.
" Aktuğ ? "
" Efendim . "
" Saat üçe geliyor yanlış görmüyorsam. "
" Tam olarak ikiyi kırk bir geçiyor . "
" Saatin farkındaysan neden aradın . "
" Konuşmak istediğini sanıyordum. "
" Evet ama bu saatte değil ve yüzyüze . "
" Evinizin karşısındaki parkta bekliyorum . "  diyip kapattı telefonu. 

Alelacele kalktım yataktan , üzerimde ki pembe kalpli pijamaya lanet ettim çünkü annemleri uyandırmayı göze alamadığımdan üzerimi değiştirmeyecektim. Odamın kapısın arkasında asılı olan genelde balkonda otururken aldığım poları omuzlarıma alıp odadan çıktım. Sessizce dış kapıya ilerleyip kapıyı açtım. Kendimi apartmana atıp kapıyı aralık bıraktım. Parmak uçlarımda merdivenlerden inerken daha bir hafta önce yine aynı şeyi yaptığımı anımsadım. Durun bir dakika evden kaçmayı alışkanlık hale mi getirmiştim ben !!!

Apartmandan çıkıp parka doğru ilerledim. Yaklaştıkça görüş alanıma girmişti Aktuğ . Oldukça üşümüş olsa gerek iki elini birbirine sürterek ısınmaya çalışıyordu. Yanına yanaşıp oturduğu bankta ona en uzak köşeye kıvrıldım. Geldiğimi farkettiği halde dönüp bakmadı. Bir süre sessiz kaldık. Etrafı izlemekten sıkılmıştım ki konuşmaya başladı.

'' Bunları sadece bir kere anlatacağım iyice dinlersen iyi edersin. Ablam ben küçükken evlenmiş ve Amerikaya yerleşmiş. Çok az görüyorum onu. Annem ve babam da iş için Amerika da yaşıyorlar ki ben aslında onların hayatlarını adadıkları kızlarıyla yakında olmak istediklerini gayet iyi biliyorum. Benim hayatımda onlar için önemli olan tek şey Avarların varisi olabilecek şekilde yetişmem. Ben burada büyükannemle yaşıyorum yani beni varis olarak yetiştirebilecek en iyi kişiyle. Kendisi tam bir despottur. 

 Anlattığım gibi hayatımda sadece 3 kadın var ve üçüde beni sevmiyor ki bende öyle. Hayatımda sadece Eren , Rüzgar ve Cem'e değer verdim. Onlar benim olmayan kardeşlerim . Ve artık bir de sen varsın. 

Güzel değilsin çok zeki ve ya sevimli de değilsin , zengin hiç değilsin. Sende ne buluyorum inan bana bilmiyorum ama seviyorum çok seviyorum. Ne olursa olsun sen hayatımda değer verdiğim tek kadınsın Armi ve o pislikler dün akşam senin hakkında ileri geri konuşunca dayanamadım . Yaptığımdan pişman değilim belki hataydı , yanlıştı , belki affetmeyeceksin beni ama hiç pişman değilim. Hayatımda ilk defa değer verdiğim bir kadın için kavga ettim. Seni o pis sarhoşların ağızlarına meze yapamazdım . Sevdiğim kadını korumanın verdiği hazzı bu hayatta hiç birşey veremez bana. Bu duyguları bana yaşattığın için çok teşekkür ederim. ''

Duyduklarım karşısında şaşırsam mı , üzülsem mi , aptallığıma kızsam mı bilemedim. Ben nasıl bu kadar duyarsız olmuştum . Beni korumak için kavga eden bir erkeğe nasıl o sözleri söyleyebilmiştim.

'' Ne zamandır buradasın ? '' dedim. Cidden mi Armi ! Birçok kızın duymayı beklediği sözleri söyleyen çocuğa verebileceğen tek cevap bu mu ?