19

73 12 4
                                    

Aktuğdan..

Son bir kez şansımı denemek istemiştim. Bu seferde aynı tepkiyi alırsam tamamen vazgeçecektim ama olumlu bir yanıt alırsam onun için herşeyimi feda edip sadece onun yanında kalacaktım.

Ama tabi ki beklediğim gibi olmadı. Tüm cesaretimi toplayıp öptüğümde dahi tepkisiz kaldı , yorum bile yapmadı. İşte herşey şimdi bitmişti.

Cem bana elinden geleni yap ilerde pişman olmaktan iyidir diye gaz verdiğinde ona hak verip savaşmıştım. Hatta hayatına daha önce hiç kız girmemiş biri olarak acemiydim ama yılmamıştım. Kimselere anlatmadığım hayatımı sırf başkasından duymasın diye anlatmıştım. Ama karşımda buz duvar. Benim için bu bile çok fazlaydı.

Toplanıp eve dönmeye karar verildiğinde arkama bakmadan arabama atlayıp kontağı çevirdim. Arkama bakamazdım , bakarsam gidemezdim biliyorum. Tek istediğim şuan Armiden uzaklaşmaktı. Ondan ve onun kavun tadındaki dudaklarından.

***

Bir pazartesi sabahı ve okulun ilk gününe merhaba diyerek okulun bahçe kapısından içeri ilk adımımı attım. Nefret ederek başladığım okul artık eskisi gibi korkunç değilde gözümde. 

Bankta Erenle oturan aşktan mayhoş olmuş Gazele gözlerimi devirerek okula doğru yöneldim. Sınıfımın olduğu kata geldiğimde koridorun sonunda Rüzgarla konuşan Aktuğu gördüm. Avuçlarım mı terledi ? Göz göze geldiğimizde beni öptüğü sahne perdelendi gözlerimde. O an yaşadığım kelebeklenme tekrar boy gösterirken yanaklarım hipotermi geçirmeye başlamıştı. Sıcaklık kulaklarıma kadar varınca gözlerimi kırpıp ana dönüştüm yaptım. Aktuğ ise bir taş patlasın iki saniye bakıp gözlerini Rüzgar'a çevirdi ve konuşmaya devam etti. Büyük ihtimalle ciddi birşey konuşuyorlardı yada gerçekten beni görmezlik gelmişti. Ama neden öyle birşey yapsın ki ? Tabi ona da iki ayrı seçeneğim vardı . 1) Ya oda benim gibi utanıyordu , 2) Ya da gerçekten acemi öpücüğüm yüzünden benden soğumuştu.  Seçeneklerim içinde seçeneklerim vardı ama kafa yormak yerine aklımdaki tüm düşünceleri bir kenara attım. Bananeydi ki hem konuşmazsa konuşmasın , soğursa soğusun paşagönlübilir. 

Omuz silkip sınıfa yöneldim. Tam girecekken ayağımın takılmasıyla yere kapaklandım. Peşindende kahkahalar . Sınıftakiler başıma toplanmış halime gülüyorlardı. Ben sizin...

'' Ay Arminacım ya ayağım özgür iradesiyle ayağının önüne geçivermiş. '' diyip kahkaha attı Tuğba. - hani şu voleybol kaptanı olan aptal kız- 

Sakin ol kızım sakin Armi diye telkinde bulunurken bir yandan da ayağa kalkmaya çalışıyordum. Ama dizimdeki acı buna müsaade etmiyordu. Olduğum yerde oturmakla kaldım.

'' Ne oldu Armi yoksa Aktuğ senin gölgeliğini yapmaktan sıkılıp kavurucu güneşe teslim mi etti .'' dedi tekrar. Olabildiğince sakin kalmaya çalışıyordum , kendi kendimin gazına gelip o pisliğin saçını başını yolmayacaktım. Derin nefesler alıp vermeye başladım. 

Dizimdeki acı katlanılmaz hale geldiğinde kolumu tutan ellerle kendime geldim.

'' Armi iyimisin ? ''

'' Pek değil. '' diye cevapladım Rüzgar'ı. Gerçekten iyi değildim. 

'' Tuğba Arminin gölgeleri hiç bitmez de, sen hiç o kavurucu sıcakta yandın mı ? '' diye açık açık tehtid etti Rüzgar. Ondan bu çıkışı beklemeyen Tuğba şaşırdı ama cevap vermeye maçası yemediği için tükürdüğünü yalayarak geri çekildi. 

Kollarımdan nazikçe tutarak kaldırdı Rüzgar beni. Ayağa kalkar kalkmaz Aktuğun olduğu yere baktım. Bu durum onu hiç alakadar etmiyormuş gibi telefonuyla oynuyordu. Aktuğun ne yapmaya çalıştığını idrak edemesemde  şuanda Rüzgar'ın yerinde onun olması gerektiğini gayet iyi biliyordum. 

SOĞUKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin