11

98 17 4
                                    

'' Günaydın. '' 

O anın şokuyla cevap veremedim . Zaten cevap vermemi beklemeden geçip gittiler. Hayal mi gördüm acaba diye arkamı dönüp peşlerinden baktım. İşta ordaydılar yanılmıyorum. Biraz önce bu okulu bana kabusa çeviren Aktuğ bana '' günaydın '' dedi.

Daha sınıfıma girmeden fısıldaşmalar başladı. '' Anaokulundan bu zamana kadar aynı okuldayız bir kere selam vermişliği yok bize , '' selamlarını alabilmek için burslu olmak gerekiyormuş demek ki '' , '' yakında çok tuhaf şeyler olacak bakın da görün ''

Fısıldaşmaları duymamazlıktan gelip sınıfa girdim. Öğrenciler çoktan sınıf başkanının başına toplanmıştı . Listeye Periyle adımı yazdırmak için kalabalığa doğru ilerledim. Kalabalık beni farkedince ayrıldı , adımı yazdırabileyim diye yer verdiler bana. Yaptıklarını anlamdıramasamda önemsememeye gayret edip  adlarımızı yazdırıp ayrıldım. Tekrar fısıldaşmalar başladı. Ve ben anladım ki gösterilen ayrıcalıkların sebebi tamamen Aktuğ korkusu..

Ben ona pisliğini temizlemek demekten bahsederken attığı iftirayı temizlemesinden bahsetmiştim. Ama o daha ileri gidip adeta dokunulmaz yapmıştı beni. Tabi ki bana soran yok , rahatsız olup olmadığımı düşünen yok ! Şu okulu sessiz sakin bitirtmeyecekler bana .

****

Adaya vardığımızda Gazel ve Peri ile bir masaya geçip eşyalarımızı bıraktık. Görevli hoca küçük bir toplantı yapacaktı. Hoca herkesin geldiğinden emin olunca konuşmaya başladı.

'' Çocuklar kısa kesiyorum yeme içme olayınızı bitirdikten sonra iki grup halinde ayrılacaksınız. Her birinizin bileğine grubunuzun renginde bir mendil bağlanacak ve ormana dağılacaksınız. Tüm ada sizin ister kaçın ister saklanın . Diğer grubunuza mendilinizi kaptırtmamaya çalışın . On mendil toplayan grup 1. olur ve büyük ödülü alır. ''

'' Büyük ödül ne hocam .'' diye sordu arkalardan bi kız.

'' Mendili nasıl alıcaz diye sormak yok , direk ödülü sorun siz , ödülünüz 3 günlük yurt dışı tatili tüm grup . '' 

Herkesin gözleri yuvasından çıkmıştı adeta. Evet burda ben ve Peri'den başka herkes zengindi , o yüzden onlar yurt dışı tatilini önemsemiyorlardı  , birçok kez gitmişlerdi nasıl olsa. Düşündükleri tek şey soğuklarla aynı grupta olup onlarla tatile gitme hayaliydi. Sahi onlar nerdeydi ! Aman banane !  Peri ile ben yurt dışı tatilini düşlüyorduk. Ki şehir dışına çıkmamış bir insana bu ödül altın değerindeydi .

Hoca dağılabilirsiniz dedikten sonra masamızın başına gittik. Güzelce masa örtümüzü serip yiyeceklerimizi serdik . Piknik yapıcaz diye kahvaltı yapmamıştık ve açlıktan ölmek üzereydik. Tam yemeğe girişecekken başımıza siyah takım elbiseli siyah gözlüklü adamlar geldi. Ellerindeki sepetleri yere bırakıp masamızın birer başına geçtiler. Uçlarından tuttukları örtüyü kaldırıp içlerindeki yiyeceklerimizle beraber poşetin içine tıktılar. Hayretle onları izlerken karnımdan sesleri gelmeye başlamıştı. 

Tek kelime bile edemedk adamlara izlemekle yetiniyorduk, korkudan bişey diyecek hal mi kaldı sanki. Adamlar ise biz yokmuş gibi devam ediyorlardı. Eğilip sepetlerinden bir örtü çıkarıp masaya serdiler. Sepetin içindeki envayi çeşit yiyecekleri masamıza sererken deminkinden daha büyük bir hayretle onları izliyorduk. Sepetlerin tamamen boş olduğuna emin  olunca ellerini önlerinde bağlayıp beklemeye başladılar. 

'' İbo , Yavuz işiniz bittiyse dağılabilirsiniz. '' Sesin geldiği yere baktım Aktuğ ! Bu çocuk cidden çok fazla oldu artık.

Yerimden kalkıp karşısına dikildim.

SOĞUKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin