3

1K 67 30
                                    

Crescent bakışlarını Thor'a çevirdi. Thor şu an onlarla dalga mı geçiyordu? Eğer dalga geçiyorsa komik değildi.

"Dalga mı geçiyorsun?"
"Hayır gayet ciddiyim."

Crescent bu olaya sinirlenmişti, Jane'i aldatmış mıydı?

"Jane'i aldattın mı?"

Daisy sinirle güldü ve yaslandığı duvardan ayrılıp onların yanına gelip önce alayla Thor'a baktı sonra bakışlarını karşısındaki kıza çevirdi.

"Aslında burada aldatılan kişi ben oluyorum."
"Ve hala onunla evli misin?"

Strange konuşunca Daisy bakışlarını ona çevirdi, onun elinde olan bir şey yoktu. Ne olduysa hep onun isteği dışında olmuştu.

"Kendi isteğimle değil."
"Biz zorla evlendirildik."

Thor konuşunca Daisy göz devirdi. Zorla evlenmiş olabilirlerdi ama en azından düzgün bir şekilde yaşayabilirlerdi.

"Zorla evlendirilmiş olmanız o kızı aldatman anlamına gelmiyor."

Crescent sinirle konuşunca Thor derin nefes aldı, Jane ile aylardır aralarına mesafe koymaya çalışıyordu ama Jane buna müsaade etmiyordu.

"Crescent olayları biliyorsun, Jane sesin arkadaşın."
"Jane benim arkadaşım olabilir Thor! Sen biriyle evliyken başkasıyla olamazsın!"

Crescent sesini yükseltince Daisy onlardan uzaklaştı, iki defa geçtiği koridordan geçti ve Thor'un odasına girdi, sinirle kapıyı çarpıp odanın camına doğru yaklaştı. Thor onu Midgartlıların önüne küçük düşürmüştü ve bunu haketmiyordu.

Camın kenarına geçince güneşin doğdunu görmüştü, büyük camı yana kaydırarak açtı ve terasa çıktı. Kenara doğru ilerledi, ellerini terası çevreleyen cama koydu, cama yaslanıp aşağıya baktı. Aşağıdaki insanlar çok küçük gözüküyordu, her şeyden habersiz caddede dolaşıyorlardı.

"Atlamayı düşünmüyorsun, değil mi?"

Daisy duyduğu sesle cama yaslanmayı kesip yanına gelen kişiye baktı, uzun saçlarını toplamış, üzerindeki siyah atletten demir kolu görünüyordu.

"Bende düşünmüştüm o yüzden o bakışı biliyorum."

Daisy hızla yanında duran adamı incelemeye başladı, keskin çene hattı ve az çıkmış sakallar, mavi gözler, uzun kahverengi saçlar ve demir bir kol.

"Öyle bakınca utandım."

Karşısındaki adam gözlerinin içine bakınca Daisy durduğu yerde biraz kıpırdandı. Buradakilere güvenmiyordu ve güveneceğini sanmıyordu.

"Demek yeni Asgard'lımız konuşmayı sevmiyor."
"Ben Asgard'lı değilim."

Daisy konuşunca karşısındaki adam gülümsedi, demek konuşabiliyordu. Daisy anlamamış gibi ona baktı.

"Demek konuşabiliyorsun."

Daisy alayla güldü, midgartlılar gereksiz cana yakındı ve bu onun için sinir bozucuydu.

"Siz midgartlılar gereksiz cana yakınsınız."
"Ve sende gereksiz soğuksun."

Daisy kaşlarını çatınca karşısındaki adam kahkaha attı, Daisy komik bir şey söylediğini düşünmüyordu.

"Komik bir şey mi söyledim?"
"Hayır sadece mimiklerin çok tatlıydı."

O ne demekti? Daisy anlamayarak karşısındaki adama bakınca adam derin nefes aldı, tanrıların bu kadar cahil olmasını doğru bulmuyordu.

King And QueenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin