King And Queen

33

Daisy konuştuktan sonra derin nefes aldı, saçına örülü olan sarı tutamı elindeki hançerle kesip attı.

"Seninle konuşacak bir şeyimiz kalmadı, eskisi gibi olmanın vakti gelmiş."

Arkasına açılan siyah portaldan geçti, ortak salona girdiğinde annesi ayağa kalkmıştı.

"Anne..."

Daisy'nin gözyaşları akarken kadın hızla kızına sarıldı, Daisy kendini tamamen annesine bırakırken birlikte koltuğa oturmuşlardı. Daisy kafasını annesinin bacağına koyarken koltukta yarı yatar pozisyona gelmişti, kadın kızının saçlarıyla oynarken konuşmaya başladı.

"Ne olduğunu anlatmak ister misin?"
"O mjolniri büyülemiş... Midgartlı birini korumak için."
"Tamam güzelim, eminimki açıklaması vardır..."

Kapı açıldığında kadın bakışlarını gelen kişiye çevirdi, gelenin eşi olduğunu görünce derin nefes aldı.

"Neler oluyor?"

Adonis konuşunca Daisy hızla doğruldu, babası görmeden göz yaşlarını sildi. Adonis kızının ve karısının karşısına otururken bakışlarını kızına çevirdi.

"Daisy?"

Adam sakince konuşunca kadın bakışlarını babasına çevirdi, kızı cevap vermeyince bakışlarını karısına çevirdi.

"Neler olduğunu anlatır mısınız?"
"Thor'la biraz tartışmışlar."

Adamın kaşları anında çatılırken konuşmaya başladı.

"Daisy kendini iyi hissedene kadar Thor buraya gelemeyecek."

Adonis hızla ayağa kalktığında Daisy derin nefes alıp yeri izlemeye başladı, annesi elini sırtına koyup konuşmaya başladı.

"Biraz dinlenmek ister misin?"
"İyi olabilir."

Athena ayağa kalkınca Daisy'de ayağa kalktı ve birlikte salondan çıktılar. Büyük koridorlardan ilerlerken Daisy o an çocukluğunu hatırlamıştı, en azından o zamanlar biraz daha mutluydu. Odasına geldiğinde annesiyle kapıda sarılmıştı, yavaşça odasına girdiğinde kapıyı kapatıp derin nefesler aldı. Üzerindeki zırhını çıkarırken dolabında hala eskisi gibi duran geceliğini alıp giydi, yavaşça yatağına doğru ilerleyip yorganı açtı. Yatağın içine girdiğinde üzerini örttü, bacaklarını kendine doğru çekerken boş boş duvara baktı. Saçıyla oynayacakken sürekli oynadığı sarı tutamın orada olmadığını hatırladı, derin nefes alıp gözlerini sıkıca kapatırken göz yaşları akmaya başlamıştı.

Thor önündeki canavarın kafasına baltasını geçirirken Daisy'nin söyledikleri zihninde dönüp dolaşıyordu, üzerine gelen canavarı fark etmeyince yere düşmüştü. Gözleri maviye dönerken üzerindeki canavar yok olmuştu, ayağa kalkarken yediği tekmeyle yerde yuvarlanmıştı. Boğazına saplanmak üzere olan kılıcı son anda tutmuştu, necro kılıç olduğunu fark edince şaşkınlıkla kılıcı tutan adama baktı.

"Karın nerede?"
"Neden, onu öldür diye mi?"

Thor'un vücudundan yayılan yıldırımlarla adam geriye savrulmuştu, Thor kollarına sarılan siyah sarmaşıklarla arabaya çarpmıştı. Adam ayağa kalkarken Thor'a yaklaştı.

"Kraliçe nerede?"

Thor cevap vermezken bakışlarını takım arkadaşlarına çevirdi, hepsi canavarlarla dövüşüyordu.

"Thor!"

Jane'nin sesini duyduğunda bakışlarını ona doğru çevirdi, buraya doğru gelirken üzerine atlayan canavarla yere düşmüştü.