İyi Okumalar Dilerim!
Oy ve yorum kullanmayı unutmayın lütfen.
Teşekkürler!**Not : Kitap bana aittir, daha önce okumuşsanız önceki hesabımda yazıyordum. Maalesef o hesabıma artık giriş sağlayamıyorum. Bu yeni hesabımız kitabı buraya geçiriyorum, anlayışınız için teşekkürler ^^**
...
Bölüm 1 : Gerçek Hayaller
Merhaba ben Aylin. Aylin Özdemir. 17 yaşındayım. En büyük hayalim avukat olmaktı ama başka hayaller onun yerini alacaktı...
...
Bir türlü susmak bilmeyen alarmı kapatmak için sehpaya uzandım. Gözlüğüm yere düşüp kırılınca ne kadar talihsiz bir güne uyandığımı anladım. Tam yüzümü yıkamaya giderken kapının çalmaya başladığını duydum. Gelene bakmak için giderken ayağım halıya dolandı. Allah'ım neler oluyordu?!
Yere düşünce dizimin acısıyla kapının çaldığını unutmuştum bile. Kapı çaldı, çaldı ve tekrar çaldı. Tam dördüncü çalışta kapının çaldığını hatırladım.
Kapıya ulaştığımda en iyi arkadaşım Pelin'in geldiğini anladım. Anlamamak ne mümkün?
"Aylin ben geldim, Aylin ben geldim," diye bağırıyordu. Ne yaptığını zannediyordu ki, saat sabahın altısıydı.Pelin benim en iyi arkadaşım, hatta kız kardeşim gibiydi. Birlikte güler birlikte ağlardık. Ama bu dengesiz hareketleri bazen sinirimi bozuyordu. Kapı açılınca boynuma atladı. Allah'ım nelerle uğraşıyorum!
"Ee nasılsın sister?"
Bana hep 'sister' deyip duruyordu. Bu kelimeyi sevmiyor olsam da onu kırmak istemiyordum. Bu yüzden nefret etmeme rağmen bende ona 'sister' diyordum.
"İyiyim sister sen?" Allah'ım bunu demek istemiyorum!
"Bende iyiyim ama çok bekletildim."
Aynen o kadar bekletilmişti ki neredeyse kapı kırılacaktı.
"Özür dilerim, alarmı kapatırken gözlüğüm yere düştü. Bu yüzden halıya takıldım. Yere düştüm. Acilen yeni bir gözlük almalıyım."
Anlamamış gibi bakmasına sinirlendim. Anlamayacak birşey yoktu ki!
"Peki o zaman. Ben neden bu kadar mutluyum sence?"
Ahh sen bir kedi bile görsen mutlu olduğun için hiç merak etmiyorum.
"Neden bu kadar mutlusun?"
Onu kırmamak için cevabını bildiğim soruyu ona sordum.
"Çünküüü YKS sınavı 3 hafta ileriye alınmış."
Ben şok.
Ben ve Pelin okul başladığından beri çok çalışıyorduk. Tek hayalimiz avukat olmaktı. Okuldan saat beşte çıktığımız için hemen gelip yemek yedikten sonra saat beş buçukta ders çalışmaya başlardık ve tam saat gece ikide bitirirdik. Biliyorum, şimdi diyorsunuz ki "Türkiye birincisi mi olacaksın?" ama neden çok iyi bir puanla avukat olmayayım ki?"Hadi hazırlan da gidip gezelim."
Pelin'in bu cümlesi bana çok garip geldi, gezmek...
"Bilmem olur mu ki?"
"Hadi ama Aylin. Bu kadar çalıştık, bir gün izinli olsak ne olur ki?"
Bu cümle bana mantıklı gelince evet niteliğinde başımı salladım.
"Hadi o zaman hazırlan. Bugün bizim günümüz olacak."
Hemen giyinip hafif bir makyaj yapınca hazırdım. Sade ama şık olmuştum.
"Hadi gidelim, ama önce gidip yeni bir gözlük alalım."
Pelin tamam anlamında başını sallayınca çantamı alacaktım ki o da ne! Çantamı bir salak gibi okulda unutmuştum. Pelin'e söyleyince gözlerini devirdi. Haklıydı. Nasıl unutmuştum?
"Hemen okula uğramalıyız. Cüzdanım, herşeyim onun içinde!"
Pelin ile dışarı çıkınca gözlüğüm olmadan herşeyi göremediğimi anladım. Şuan tek ihtiyacım olan şey gözlüğüm olabilir.
...
Nihayet okula ulaşmıştık. Okul bomboştu, bugün temizlik günü de değildi. Sadece müdür okulda olmalıydı. Okula girerken giriş kartım çantamdaydı. Ama güvenlik bizi tanıdığı için okula aldı. Üstüne Pelin de kartını gösterince girebildik.
Okula gidince iki erkek sesi duyduk. Biri müdürümüzün sesine benziyordu ama diğer sesi ilk defa duyuyordum. Sınıftan biri de değildi. Kimdi bu?
Neden bu kadar merak ettim bilmiyorum ama hep böyleydim ben zaten. Herşeyi merak ederdim. Pelin ile sınıfa gittik. Gittik ama kapı kiliyliydi, açamadık. Sonra müdürün odasına gitmeye karar verdik. Fakat müdür odada değildi. Yanına gidip onun yanındaki kişinin kim olduğunu öğrenmeliydik.
Meraktan ölecektim. Müdürün yanına gidince daha önce hiç görmediğim birini gördüm. Bizden büyük olmalıydı. Boyumun 1.75 olmasına rağmen benden daha uzun olan çocuğa iyice baktım. Gayet yakışıklıydı.
Çocuğa o kadar dalmıştım ki, müdürün adımı söylediğini ikinci söyleyişinde duydum. Çocuk bana dönünce yüzünü iyice incekeyecektim ki, müdür beni çağırmıştı. Pelin olanları çoktan anlatmıştı bile.
Anahtarı alınca müdüre teşekkür ettik.
"Sizi tanıştırayım, oğlum Mert."
Müdürün sesiyle daha önce görmediğim çocuğun adını duydum. Çocuk samimi sesiyle bize ;
"Tanıştığıma memnun oldum," dedi.
Ben ve Pelin de aynı cümleyi söyleyince çocuk bana uzun uzun bakıp güldü. Allah'ım bunla uğraşacak mıydım? Hayır tabi ki!
Nedense elimi sıkınca kalbim birden atmaya başladı.
"Mert sizden biraz büyük, kendisi tıp okuyor."
O an içimden "Bende okumak isterdim ama maalesef kan görünce kalbim duruyor," dedim.
"Yaa ne güzel!"
Pelin bu cümleyi o kadar heyecanlı söylemişti ki hepimizin ağzı açık kaldı. O sırada müdür ;
"Bir daha sınıfta çantanızı unutmayın," demişti.
O an çantamı hazırlayınca hemen gittim. Pelin orada sohbete devam ediyordu. "Keşke bende edebilseydim," diyen iç sesime lanetler okudum. Tam çantamı alıp sınıftan çıkacaktım ki, yeni tanıştığım çocuk duvara yaslanmış bana bakıyordu...
Devam edecek....
...
**Not : Kitap bana aittir, daha önce okumuşsanız önceki hesabımda yazıyordum. Maalesef o hesabıma artık giriş sağlayamıyorum. Bu yeni hesabımız kitabı buraya geçiriyorum, anlayışınız için teşekkürler ^^**
...
Takip etmek isterseniz İnstagram hesabımız ;
@kitapwood...
Sevgilerle...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aylin
Teen Fiction"En çok zarar verenler, hep çok sevdiklerimiz oluyor..." Aylin Özdemir, Ailesi tarafından zamanında yalnızlığa terk edilmişti. Amcası sandığı kişi yıllar sonra ortaya çıkıp Aylin'e, 'Ben senin amcanım," demişti. Ama hiçbir şey Aylin'in sandığı gibi...