Bölüm 5 : Senin İçin Yapmadım

14 4 0
                                    

Keyifli okumalar dilerim canlarım ^^
Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorummm <3

**Not : Kitap bana aittir, daha önce okumuşsanız önceki hesabımda yazıyordum. Maalesef o hesabıma artık giriş sağlayamıyorum. Bu yeni hesabımız kitabı buraya geçiriyorum, anlayışınız için teşekkürler ^^**

...

Bölüm 5 : Senin İçin Yapmadım

Arkamızdan gelip bizi takip eden sözde amcamın arabası, arabada iki saattir sessizce, plansız hangi yola gittiğini bilmeyen biz... Gerçekten bunlar oluyor muydu? Galiba...

Bunları düşünürken Mert konuştu (nihayet).

"Şimdi önce konuya bir açıklık getireceğim, senin yerinde kim olsa aynısını yapardım bu olayda. Benim için hâlâ özel olduğunu düşünme."

Aaa bu sertti. Gerçekten aşkı hemen bitmiş miydi? Hemen bana olan duygularını atabilmiş miydi? Sanmıyorum. Aşk dediğin kalbindeki duyguları bir anda silebilmek değildir bence. Aşk dediğin sonsuza kadar sevmektir. Ama tabii ki ben nereden bilebilirdim?

"Sana diyorum."

"H-ha?"

"Sana diyorum, o adam kimdi?"

"Bilmiyorum."

"Sana birşey yaptı mı? İyi misin?"

"Birşey yapmadı, iyiyim," bence hâlâ bana aşıktı. Yoksa neden beni düşünsün ki? Bir insan arkadaşını bu kadar düşünür müydü?

"Dur bir dakika, dudağının kenarına ne oldu? Aylin, hani birşey olmamıştı?"

"Ya onu o yapmadı..."

"Ya kim yaptı? Daha iyi bir yalan söyleyebilirsin."

"Olmadı mı?"

Hafifçe gülümsedi, "Hayır."

Bence hâlâ bana aşıktı, yani önceki bakışlarıyla, gülümsemeleriyle, aynıydı herşeyi. Ama tabii ki küçük bir hoşlantıysa da bilemezdim.

"Aylin, şimdi tek sorunumuz seni nereye götüreceğim."

"Bilmiyorum."

"Şimdi, senin evinin yerini biliyor mu?"

"Evet."

"Yoksa zorla mı söyletti?"

"Hayır, hayır tabii ki. Telefonumdan baktı."

"Onu nereden biliyor? Adresini telefonuna mı yazıyorsun?"

"Şey... Bende unutma hastalığı var da, herşeyi unutuyorum. Evimi, dairemin yerini, cep telefonu numaramı, aklıma gelmeyen daha birçok şey..."

"Ben... Özür dilerim."

"Önemli değil."

"Birşey söyleyeceğim, ama kızmayacaksın."

"Tamam."

"İstersen... Benim evimde saklanabilirsin."

İstemesem de kalacak başka yerim yoktu.

"Aslında iyi fikir, olabilir. Tabii sende istersen."

"Olur tabii ki, sonuçta başın dertte."

"Evet, maalesef."

"Tamam şimdi izimizi kaybettireceğim, sakın korkma."

"Neyden?"

"Bundan."

Arabayı çok hızlı sürmüştü, ama korktuğumu belli etmedim. Aslında Mert'e aşık değildim, ama onun yanında kalbim çok hızlı atıyordu. Nedenini bilmiyordum.

"Sana diyorum."

"Efendim?"

"Ne düşünüyorsun?"

"Hiç, boşver gereksiz zaten."

"Tamam o zaman, şimdi eve gelmek üzereyiz. Arabadan inerken çok hızlı olmalısın."

"Tamam."

Arabadan inince çok hızlı olduk. Binaya girince çok hızlı olduk.

"Buradan, asansöre."

"Tamam."

Asansöre bindiğimizde, çok dardı. Fazla yakındık sanki. Fazla yakınlık hoşuma gitmezdi, ama işte mecburen.

"18 numarada oturuyorum. Direk hızla, daireye gireceksin."

Tam yarım saat önceki sinirli adam gitmişti. Sonuçta hâlâ bana aşık olduğunu biliyordum. Hâlâ eskisi gibi bakıyordu bana.

"Tamam."

"Geldik. Hemen sağda. Koşarak gideceksin."

"Tamam."

Daireye girdiğimizde, gayet büyük bir ev beni karşıladı.

"Şimdilik kurtulduk."

"Evet. Su içebileceğim bir yer var mı?"

"Tabii ki mutfak, soldan ikinci kapı. Orada su termosu var içebilirsin."

"Teşekkürler."

Mutfağa girdiğimde termosun yanına gidip iki bardak su içtim.

"Galiba çok susamışsın."

"Evet, biraz fazla."

"Sağdan birinci kapıdaki odada bir dolap var, içinde de kız kıyafetleri. İstersen giyebilirsin."

"Bana çıkma teklifi edip başka kızları evine mi çağırıyorsun?"

"Bir kere onlar benim kız kardeşimin."

"M-Mert ben..."

Cümlemi bitirmeden kapıyı kırarcasına kapattı. Tam bir pot kırdın Aylin Özdemir.
Giyinip salona gittim, Mert balkonda oturmuş etrafı izliyordu. Hava bayağı bir kararmıştı.

"Mert, ben özür dilerim. Bilmememe rağmen sana bunu söylememem lazımdı."

"Önemli değil ama lütfen böyle şeyler bir daha söyleme, ayırca birini severken bir başkasını sevemem ben."

Cevap vermedim.

"Kız kardeşin kimdi?"

"Ben kız kardeşimi senden biraz küçükken kaybettim Aylin."

"Baban da bu kadar üzülüyor mu? Hiç üzgün görmedim hep gülüyor."

"O benim babam değil."

"Nasıl yani?"

"O benim üvey babam."

__________

**Not : Kitap bana aittir, daha önce okumuşsanız önceki hesabımda yazıyordum. Maalesef o hesabıma artık giriş sağlayamıyorum. Bu yeni hesabımız kitabı buraya geçiriyorum, anlayışınız için teşekkürler ^^**

...

Sevgilerle...

AylinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin