14.GEÇMİŞİN KARANLIK YÜZÜ

1.6K 112 2
                                    

Kocaman bir selam bebeklerim...

Arkadaşlar normalde böyle bir şey istemem ancak 22. bölüme kadar 100k olmayı isterim... Sizden ricam sosyal medya hesaplarınızda kitabı paylaşır mısınız? Bu daha kolay büyümemize yarayacak... Şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum 🤎💚

Vote ve yorumlarınızı bekler, keyifli okumalar dilerim 💝👌

Yeterli uykunun verdiği etkiyle gözlerim açılmaya başladı. Üzerinde uzandığım sert vücutun sıcaklığı, bir masaj koltuğu edasıyla beni rahatlatıyordu. Akın uyurken, onun o güzel yüzüne baktım. Kirli sakalları haddinden fazla uzamıştı. Başımı uzatarak yanağımı sakallarına sürttüm. Bu beni gıdıklandırmakla beraber hafiften canımı yaktı. Başımı tekrar sıcak göğsüne koydum. Yanaklarıma çöken sıcaklık, onun vücudundan mı geçmişti yoksa dün gece yaptıklarımızı düşünmemden mi?.. Dudağımı çekiştirdim, ikisindendi.

Yanağımı bulan elle sıçradım. "O güzel dudaklarının canını, ısırarak yakma. Yoksa sana kızarım."

"Dudaklar benim..." Altta kalan başımla, gözlerimi gözlerine diktim.

"Senin?.." Gözlerimin içine bakarken, gözlerindeki şehveti gördüm. "Benimde olsa..." Bakışları dudaklarıma düştü. "Hı? Olmaz mı?"

Dudaklarına saniyelik bir öpücüktü cevabım.

"Aa!" Havalanmamla minik bir çığlık kaçtı dudaklarımdan. Dizlerimin arkasındaki kolunu umursamadan, bacaklarımı neşeyle salladım. Banyoya girdiğimizde beni tezgaha oturttu. Yalnızca onu seyrettim, önce elini yıkarken sonra avuçlarına su doldurup yüzüne çarparken... Normal boyutlardaki bir havlunun onun elinde küçük kaldığını, o havluyla yüzünü kuruladığını seyrettim. Büyük elleri belimi mıknatıs gibi kavradı, kalçam tezgaha temas ederken beni kendine doğru çekerek tezgahtan ayırdı. Elleri belimdeyken bedenimi ters çevirdi, dansöz gibi kıvırıyordu. Koca cüssesi arkamda belirdi, kollarını kenarlardan çıkararak musluğa uzattı. Avucu su dolduğunda yüzümü yıkadı. Havluyu hafif hafif gezdirerek yüzümü kuruladı, o bunları yaparken aynadan onu izliyordum.

Arkamı dönerek onunla yüz yüze geldim. Ellerim sakallarına çıktı, parmaklarım sakallarının içinde bir gezintiye çıktı. Onu okşarken gözleri kısılmış yalnızca yüzüme bakıyordu. "Sakalların fazlaca uzun, şu tüylerin büyüklüğüne bak."

"Uzun mu? Sakallarıma büyük diyorsan..." Baş parmağı çenemde baskı yaparken alt dudağımı çekiştirdi, dişlerim görülüre çıktı. "Sakallarımı kesmek ister misin?" Başımı sallayarak onu onayladım. Aynanın yanındaki dolaptan jilet ve tıraş köpüğü çıkardı. "Sakalsız çok daha yakışıklısın..."

Birleştirdiğim avuçlarıma minik bir top kadar tıraş köpüğü sıktı. Ellerimi ona doğru uzatmamla koltuk altlarımdan tutarak tezgaha oturttu. Ellerimi birbirine sürterek tıraş köpüğünü avuçlarıma yaydım. Sakallarına masaj yaparcasına köpüğü yaydım, ellerimdeki kalan köpüğü önemsemeden tıraş bıçağını aldım. Şakaklarından başlayarak bıçağı kaydırmaya başladım, son olarak bıyık bölgesi kaldığında yüzüne iyice yaklaştım. İki üç hamleyle orayı da hallettim, dudaklarına yaklaşarak minik bir öpücük bıraktım. Dudaklarım hâlâ dudaklarına yakından fısıldadım, "Bak böyle hiç batmıyor..."

"Canını yakıyorsa bir daha hiç uzatmam. Sen yeterki söyle..." Başımı eğmemle yakın olan dudakları anlıma sürttü, kapalı gözleriyle derin bir soluk çekti, ardından anlıma minik ancak sağlam bir öpücük bıraktı. "Canımı yak. Ben seninle yanmaya da varım." Kapalı gözlerim yanaklarıma değen soğuklukla açıldı.

Yanaklarıma tıraş köpüğü sürmüştü, gözlerim hanelerinden fırlayacakmış gibi büyürken ona anlam veremez gibi bakmayı sürdürdüm. Jiletin tersiyle yanaklarımı kaydırmaya başladı. "Tıraş köpüğü kokacağım, aynı senin gibi."

RASTLANTI +18 (KİTAP OLDU)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin