RASTLANTI +18 (KİTAP OLDU)

11. YAŞAMIN TATLI EZGİLERİ

Merhaba. 💚

Nasılsınız, umarım iyisinizdir.

Sizi seviyorum, iyi okumalar...

"Ee uyanmıyor bunlar?" Bedenimi sarsan ellerin farkındaydım, ama uyku o kadar ağır basmıştı ki, gözlerimi açamıyordum. Belime sarılı duran büyük eller, belimi kısa bir süre okşamış, ardından olduğu yerde kalmıştı.
Birinin beni kucağına aldığını hissettim. Bu eller Akın' a ait değildi, yine de açamadım gözümü.

Bir geçiş yaşanmış olacak ki, soğuk hava bedenimi sarstı. Bedenim soğuk suyla buluşurken gözlerim açıldı. Gözlerim etrafı tarayınca gördüğü tek şey, su oldu. Havuzun dibindeydim. Havuzun yukarısına yüzdüm, ciğerlerim oksijenle buluşunca kendine geldi.
Akın' da havuzun içindeydi. Göğüs, kol ve yarısı gözüken karın kasları soğuktan kasılıyordu.

Üstüme yapışan tişörtü düzelttirken büyük bir kahkaha sesli yayıldı. Şafak biraz eğilmiş,  ellerini birbirine vuruyorken bas bas kahkaha atıyordu.

Akın kaşlarını kirpiklerine kadar indirdi. Saçları dağılmış anlına düşmüştü. Benim perçemlerimin yanaklarıma yapıştığı gibi.
"Ama, ama Asya' yı yanından aldığımda nasıl gözlerini açtı! Far görmüş tavşan gibi." Şafak gülmekten fırsat bulduğu yerlerde nefes nefese konuşuyordu.

Şafak, diğerlerine dönerek: "İyi taşıdınız, Dağ gibi herifi." Yanakları gülmekten kırmızı kesilmişti.

Akın iki elini birleştirerek suyun içine daldı, belini kıvıra kıvıra yüzdü. Bir köpek balığından daha hızlı yüzüyordu, gözlerim onu takip ederken yorulmuştu. Havuzun birkaç basamak olan merdivenlerini hızla çıktı. Şafak' ın peşinden koşmaya başladı. "Senin fikrindi değil mi?"

Havuzun etrafında dört dönüyorlardı. Şafak bir anda durdu, "Bak Abicim, uyandın fena mı oldu?" Gülmesini bastırmaya çalışıyordu, buna rağmen yüzünde endişe kırıntıları da geziyordu.

"Abin fena yapar seni." Kollarını ona sardı. Beraber havuza düştüler. Havuza çarparken çıkan o cırtlak ses, yüzümü buruşturmama sebep oldu. Şafak çırpınmaya başladı, kollarını sallıyordu. Akın' ın sinirli yüzü hafiften yumuşadı. Şafak' ı bıraktı.

Alparslan, Kadir ve Kamelya el ele tutuşarak havuza atladılar. Şafak havuzun köşesine tutundu. Kollarından destek alarak havuzdan çıktı. İçeriye koşa koşa gitti. Elinde plastik bir ambalajı olan dürüm çiğ köfteyle geldi. Yavaşça havuza atladı. Yüzerken çiğ köftesini yemeye başladı.

Garipser bakışlarımı fark etmiş olacak ki; "Sanada çiğ köfte aldım Asya' m." Dedi ve dürümünden koca bir ısırık aldı.

"Midesiz." Akın eliyle Şafak' a su ittirdi.

Şafak omuzlarını silkeleyerek Akın' a arkasına döndü. "Ya Asya, sen bu adama ne yaptın? Senden önce eve duş almak, kıyafetlerini değiştirmek dışında girmezdi." 

Akın Şafak' a su attı. "Sus ya da yanına geleyim."

                                  • • • •

Tüm askerler sıraya dizilmişti, ben ve Kamelya' da sıradaydık. Askerler ne yapıyorsa onları taklit etmiştim. "Bugün aranıza iki kişi katılacak." Nefi Abinin gözleri sıradaydı, bizim olduğumuz yerde durdu.

"Size diyorum Rast timi. Sizin time gelecekler."
İsyan nidaları çıkmasıyla, Nefi Abi itiraz istemiyorum bakışını attı.

"Yakışıklılar mı? Eğer öyle tamam, değillerse yallah başka kapıya." Dedi Şafak.