2032
Taehyung elindeki oyun kumandasını koltuğa bırakırken bıkkınlıkla koltuğa gömülmüştü. "Kesinlikle hile yaptığını biliyorum ama henüz yakalayamadım."
Seokjin bir profesyonel gibi rahatça beşinci seferde de oyunu kazanmıştı. "Hiçbir zaman hilemi yakalayamazsın çünkü hile yapmıyorum. Oyunlar benim uzmanlık alanım."
Taehyung somurturken koltuktan kalkmıştı. Bir kere daha diyerek beş defa oynamış olsalar da oyunu kazanamamıştı, üst üste kaybetmek o kadar da eğlenceli değildi. Taehyung'un koltuktan kalkması ile Hoseok onun yerini alıp Seokjin'in yanına oturmuştu. Onlar yeni bir oyun başlatırken Taehyung su almak için mutfağa geçmişti.
Hiçbiri hafta içi sıkı çalışıp hafta sonu boş olan iş takvimine sahip olmasa da pazar günlerinin verdiği tatil hissi ile toplanıp birlikte vakit geçirmeye karar vermişlerdi. Seokjin ve Hoseok kesinlikle Seokjin'in Hoseok için daha az eforla oynadığı oyuna dalmışken Yoongi ve Namjoon'da ikizlerle oynuyordu. Jimin ise son yarım saatte oturduğu koltukta tamamen bilgisayarına gömülmüş tüm ciddiyetiyle bir şeyler okuyordu.
Taehyung içeri geçerken Jimin'in yanına oturmuştu. Sonunda başını bilgisayarından kaldıran Jimin Taehyung'a gülümsemişti, Taehyung başını omzuna koyarken bilgisayara bakmıştı. "Bu kadar ciddiyetle ne yapıyorsun, bir şey mi oldu?"
Jimin etrafına bakınıp herkesin kendi gürültüsü içinde kaybolduğunu görünce "Akşam konuşalım." demişti. Taehyung meraklanarak kaşlarını kaldırmıştı, sonra konuşalım olayını sevmiyordu, fazlası ile gerici bir bekleme süreciydi. Başını Jimin'in omzundan kaldırırken diğerine gözlerini dikmişti.
"Konu ne, önemli mi? Jimin beni merakta bırakma, ben panik bir insanım sinirim bozuluyor."
Jimin, büzdüğü dudaklarına ufak bir öpücük kondururken esmere sarılmıştı. "Endişelenecek bir şey yok, sadece biraz araştırma yapıyordum önemli ya da önemsiz olduğunu bilmediğim birkaç şey buldum."
Taehyung onun konuyu söylemekten kaçındığını görünce konunun ne ile ilgili olduğunu anlayarak başını sallamıştı. Geldiklerinden beri bu zaman yolculuğu olayı ile ilgili bilgi sahibi olan yalnızca ikisi vardı, burada konuşmaktan kaçınıyorsa da konu bununla ilgiliydi.
"Tamam o zaman şimdilik kapat bilgisayarı. Seokjiin hyungla oyun oynamak eğlenceli değil sürekli kaybediyorum gelip benimle oyna."
"Benim de seni yenmeyeceğim ne malum?" Jimin'in gülerek sorduğu soru ile Taehyung omzuna sert olmayacak bir şekilde vurmuştu.
"Kendine fazla güvenme bir Seokjin hyung olmasam da oyunlar konusunda iyiyim." Taehyung sesini alçaltarak Jimin'e eğilmişti. "2032'de çıkan oyunlar kesinlikle saçma bu arada, ne varsa eskilerde var."
Taehyung yaşlı bir amca edası ile söylenirken Jimin kahkaha atarak onu elinden tutup kaldırmıştı. "Gelip hünerlerini göster bakalım büyükbaba." Taehyung yerinden kalkarken yüzünü buruşturmuştu. "Bir otuz yıl sonrasına gittiğimizi ve dede olduğumuz zamana geçiş yaptığımızı düşünsene ayy ben yaşlanmak istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Future || vmin ★
FanficJimin ve Taehyung iyi anlaşamazlardı ta ki on yıl sonraki hayatlarına zaman yolculuğu yapıp otuz yaşındaki hallerinin yerine geçene kadar. İkisi de, evli oldukları bu geleceğe yabancıyken iki de küçük çocukları olduğunu öğrenmişlerdi.