Jimin ve Taehyung iyi anlaşamazlardı ta ki on yıl sonraki hayatlarına zaman yolculuğu yapıp otuz yaşındaki hallerinin yerine geçene kadar. İkisi de, evli oldukları bu geleceğe yabancıyken iki de küçük çocukları olduğunu öğrenmişlerdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
2032
Güneşin ilk ışıkları cama vurduğunda henüz sabahın çok erken saatleriydi. Rengarenk oyuncak figürlerinin süslediği tablonun altında iki çocuk oyuncaklarını dökmüş seslerini kısık tutmaya özen göstererek oynuyorlardı. Mavi pijamalı çocuk, tren raylarını dizerken beyaz pijamalı çocuk, pelüş ayıcıkları diziyordu. Daha sonra iki trene ayıcıkları bindirip raylarda sürmeye başladılar. Kısık sesleri ile oyunlarına ses efektleri katıp ayıcıkları konuşturuyorlardı.
Taehyung'un uykusu pek ağır değildi. Özellikle gece uykusunu almışsa uyanması kolay oluyordu. Önceki akşam saat dokuz bile olmadan uyudukları düşünülürse saat çok erken olmasına rağmen uyanmış olması şaşırtıcı değildi. Tamamen farklı bir odada uyanmak sabah sersemliği ile şaşırtmıştı onu. Önceki gün yaşananların aklına gelmesi ile doğrulmuştu yerinden. Odanın köşesinde oynayan çocuklara bakmıştı. Her şey hâlâ sindirilebilinecek türden değildi.
Diğer yatakta uyuyan Jimin'e bakışlarını çevirince onun uyuduğunu gördü. Açık bıraktıkları perdenin engellemediği güneş ışınları gözüne girdiği için yüzünü buruşturmuştu. Taehyung, yerinden kıpırdamaya çekinerek bir müddet odaya baktı. Bu çocukları tanımıyordu ama bir noktada onun çocukları olduğu gerçeği vardı. Ne kadar adlarını bilmese de onun çocuklarıydı.
Bir an önce içinde bulundukları durumu çözmek istiyordu ama burada kaldığı sürece bu çocukların onlardan başka kimselerinin olmadığının farkındaydı. Aklına gelen fikirle yataktan kalkıp çocukların yanına gitti. Üstünde dünden kalan kıyafetler vardı. Kesinlikle duş almalı ve üstünü değiştirmeliydi. Önceki gün üstlerindeki kıyafetler ile kaldırıma oturdukları düşünülürse çocukların hijyeni için gün içinde yatak örtülerini de değiştirmeleri gerekecekti.
İkizler, Taehyung'un uyandığını görünce odaklarını ona çevrimişlerdi. Gülümseyerek günaydın demeleri esmerin kalbinin mutluluktan taşmasına sebep olurken o da onlara karşılık vermişti. Bunun üzerine gözlerini kocaman açmıştı mavi pijamalı çocuk.
"Sessiz konuş babam uyanır." Konuşurken kelimeleri bastırıyor ve bazı harfleri uzatıyordu.
Azarlanmak bir an Taehyung'un olduğu yerde durmasına sebep olurken çocukların düşünceli olmasına gülmeden edememişti. "Özür dilerim şimdi oldu mu?"
Sesini kısarak konuşmasına başını sallayarak onay vermişti çocuk. Taehyung yanlarına oturunca hemen oyun oynamak istediklerini belli ederek bir tren de esmere vermişlerdi. Taehyung, ona uzatılan treni alıp diğerlerinin yanına koymuştu.
"Bugün sizinle oynamak istediğim yeni bir oyun var."
Yeni oyunun varlığı ile heyecanlanan çocuklar, yerlerinde kıpırdanarak dikkatlerini esmere vermişlerdi.
"Şimdi oyunumuz hayvanlarla ilgili." Gözlerini açıp meraklı bakışlarını ona dikmeleri Taehyung'u güldürüyordu.
"Önce ismimizi sonra da taklit etmek istediğimiz hayvanın adını söyleyeceğiz. Mesela, ben Taehyung size bir kuş getirdim, deyip kuş taklidi yapacağım. Sırayla bu şekilde devam edeceğiz."
