Kırık Kalpler Durağı | Yarı Texting

kırık kalpler durağı -4-

Ekim: Ailem seninle konuşmamı istemiyor.

Ekim: Üzgünüm ama bana bir daha yazma.

limanlarveyaralar yazıyor...

görüldü.

limanlarveyaralar yazıyor...

limanlarveyaralar: Konser biletleri için mi, bana nedenini açıklar mısın?

Ekim: Ailemle bağım çok kopuk, babam bileti elimde görünce düşündüğümden daha fazla tepki gösterdi.

Ekim: Zorla elimden telefonu alarak seninle olan konuşmaları gördü.

Ekim: Canımı kimse babamın yaktığı kadar yakamaz.

Ekim: Ama en güzel şey seni tanımaktı.

Ekim: Umarım bir gün sen de beni sevdiğin gibi sevilirsin.

Ekim kişisi sizi engelledi.

"Ege, neyin var kanka?" Bakışlarımı sesin geldiği  yöne doğru çevirdim. "Hangi kız ağlattı seni, söyle dövelim?" Zehra'ya gülümseyerek bakarken her zamanki gibi beni güldürmeye çalıştığının farkındaydım. "Ekim o kişi değil mi?"

"Ege, değmez kanka. Kendini yıpratmana değmez, kızın iki senedir başka birisine aşık olduğunu biliyorsun. Vazgeç bu Ekim sevdasından. Kendini üzüyorsun, biz iki sene önceki tanıştığımız neşeli Ege'yi özledik." Bakışlarımı bu masadaki herkes gibi beni çok iyi tanıdığını düşündüğüm sağ çaprazımdaki Berra'ya çevirdim.

"Denedim, defalarca kez unutmak istedim. Olmuyor arkadaşlar bu kızı ne yapsam da unutamıyorum."

"Ben unutmasını istemiyorum aslında. Ekim ona kendini özel hissettirdi, aşk insanı dibe çeker ama boğulmak isteyeni o sudan alırsak başka bir acı belki de onu bu acıdan daha fazla üzecek. Hem kalp, zihne unut diyince nasıl unutur ki?"

"Sude'ye katılıyorum. Kız Sude aşık mı oldun kız?"

"Saçmalama ne aşkı Umut? Hem ben aşık olsam ilk sana anlatırdım merak etme. Birlikte çocuğun dedikodusunu yapardık."

"Naz sen ne düşünüyorsun, sence unutsun mu?"

"Kalbi her türlü acıyor, daha az hangisi acıtacaksa onu yapmalı bence. Ekim ile bir şansı olur mu ondan emin değilim."

"Aramızda Ekim'i seven var mı?" Sude Nur'un sorusuyla bakışlarımı etrafıma çevirdim. Herkesin bakışları hayır der gibiydi. "Kızı uzaktan gözlemlediğim kadarıyla dışarıya karşı dünya umrunda değil gibi takılıyor. Arkadaşları arasında sevilen bir kız ve arkadaş grubu da eğlenceli. Arkadaş grubu bizim gibi kalabalık. Meryem'in ve Nursena'nın kitaplarını okumuştum. Meryem'in Yaşarken Ölmek Gerekir kurgusu o kadar başarılıydı ki çok sevmiştim. Nursena'nın Hüzün Yağmuru Senfonisi çok etkileyiciydi. Ekim'in hoşlandığı çocuğa gelirsek belki okulun en yakışıklı çocuğu olabilir ama Ege varken o çocuğa bakana anlam veremem."

"Berra'ya katılıyorum. Hem Kıvanç yakışıklı olsa ne yazar, ego var o çocukta bu sinir bozucu. Ege de o çocuk kadar yakışıklı bir gün okula gelip bunu en yakın arkadaşlarına bile dile getirmez. Egosu tatmin olmayan erkekten hayır falan gelmez." Bakışlarımı Doğa'ya çevirdim. "Doğa haklı. Mesela Ege de onun yazdığı kitap karakteri gibi değil mi?"