Kan çıkmasın diye yapılan bir evlilik. Peki ya bu istenmeyen evlilik aşka dönüşürse. Asel ve Miran ağayı zorlu bir süreç beklemektedir.Asel bu evlilikle hayatının bittiğini düşünür ama işler hiç düşündüğü gibi ilerlemez. Nereden bile bilirdiki Miran...
Asel: Sabah olmuşdu bu gün yine aynı rutinle devam ediyordu. Ama yusuf gelip bu gece sizde gelin diyene kadar. Aslında aklıma yatmışdı benim. İstanbuldan geldiğimden beri doğru düzgün eğlenememiştim bu bana çok iyi gelirdi. Bende Yusufun teklifini kabul ettim ve Miranı arayıp bu gün erken gelmesini, bizimde bara gideceğimizi söyledim.
İlk başda burun kıvırsada onu ikna etmeyi başarmıştım ve "tamam güzel karım sen kazandın yine ikna ettin beni hazırlan gidiyoruz" demişdi.
Bende teşekkür edip telefonu kapadım ve kendime elbise bakmaya başladım. Uzun, bir omuzu açık, sırt kısmı biraz açık, derin bir yırtmacı olan siyah bir elbiseydi. Yani kısaca mükemmel. Miran bunu görseydi deli olurdu şimdi. Acaba görünce ne tepki verir? Ben onu ikna ederim diye düşünüyorum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Makyajımı hafif tutarak kırmızı rujumuda sürdüm. Son olarak parfümümden sıktığımda artık hazırdım. Kapı çalındı ve Miran içeri girdi. Beni görmesiyle kaşları yavaş yavaş çatılmaya başladı
Yine bir dejavu yaşadım ya! Bu günün sonunda kavgayla bitsin istemiyorum ama!
Oh derin bir nefes aldım galiba bu sefer hemen ikna edemiyeceğim. Çünki Miran elbiseye çok pis bakıyodu. Yırtmacından dolayıydı.
"Güzel karım beni birazcık tanıdıysan bu elbiseyi sana asla giydirtmiyeceğimi biliyosundur değil mi? diye sordu. Hemen yavru köpek bakışları atıp dudağımı ısırdım.
"Ama ben bu elbiseyi çok sevmişdim" dedim ardından susmadan devam ettim. "Heves ettim ama ben" dedim. bu seferde. Miran bana bakdı ve derince iç çekip tam dibime girdi. Şaka yapmıyorum tam dibime kadar geldi.
"Güzel karım biraz daha o dudaklarını ısırırsan hiç iyi şeyler olmayacak" dedi.
"Bu günü odamızda geçirmek istiyosan sen bilirsin tabi" dedi ardından ve sırıtarak göz kırptı. Ben utançtan kıp-kırmızı olmuşdum. Bu adam utanmadan konuşuyor bide!
"Arsız ağa nolucak" dedim oda büyük bir kahkaha atdı.
"Evet bu ağa çok arsız"
Miran beni galiba daha fazla utandırmamak için giyinme odasına geçti. Üstünü değiştirip çıkdı. Yine nefes kesiciydi.
"Hadi güzel karıcım üstünü değişde gidelim" dedi. Kaşlarımı çatdım.
"Hayır ya değişmek istemiyorum" dedim ters-ters
"Karıcım farkında mısın bilmiyorum ama bu gecelik gecelik. Sırtına bak! Hah! O ne biçim şey ya sırtıda yok. Yırtık falan mı? Dikebiliriz bence onu" dedi.
Ben bu sözleriyle kendimi tutamadım ve gülmeğe başladım. Oda bir süre gülüşüme bakdı.
"Noldu güzel karım çok mu komik dikeriz ne güzel. Yada dikmemize gerek yok biz en iyisi direkt bu bez parçasını çöpe atalım. Ben sana daha güzellerini alırım yırtık olmuyanlardan"
