"nişanlım yunjin. onu sizinle tanıştırmak için getirdim zaten. yunjin, heeseung, jungwon, jake ve sunoo..." diyip sunoo ile göz göze geldiklerinde yunjin baş selamı verip karşılık vermişti.
en yakınını yıllarca üzen ve neredeyse yaşamak istemeyecek seviyeye getirecek kişi bu kişiydi diye düşünmekten kendini alamamıştı.
jungwon artık elinden bir şey gelemeyeceği için "nasıl tanıştınız?" dediğinde yunjin gülümseyerek "amerikada babasının şirketinde yöneticilerden biriyim sadece... ben onu öncesinde tanıyordum zaten. annemler beni zorla kör randevuya gönderdiler ama sonrasında kendi isteğimizle buluşmaya başladık ve sevgili olduk. ardından da nişanlandık ve teklif aldım~" diyip sevimlice elini göstermişti.
bu hikaye aslında doğruydu ama chaewon ile nişanlanması konusunda doğruydu.
chaewon, yunjin ile jay amerikada çalışırlarken ile tanışmışlardı. chaewon ile jay, yunjinden de önce çok yakın arkadaşlardı.
jay de yunjin'in kendisini kurtarmasından dolayı gülümseyerek ona baktığında sunoo'nun az önce zorla durdurduğu gözyaşlarını tutmaya çalıştığından burnu sızlıyordu.
diğerleri tebrik ettiğinde o da hala göz göze olduğu jay'e karşı sessizce "tebrik ederim" demişti. jay hepsine gülümseyerek kafasını sallamıştı.
en sonunda riki ve sunghoon hazırlandıkları odadan çıktıklarında riki gülümseyerek özlediği en yakın arkadaşına sarılmıştı.
sunghoon da aynı şekilde sarıldıktan sonra "artık herkes tam ise fotoğraf çekilelim... mi?" derken yunjin'i fark edip sorarcasına ona bakmıştı.
jay ise "nişanlım. yanımda getirmemde sorun olmaz diye düşündüm. tanışmanız için" diyerek açıklamıştı.
riki bir saniyeliğine sunoo'ya baksa bile sadece tebessüm ederek "hayır sorun yok. asıl bizimle tanıştırmana sevindim" demişti.
ortamın gerginliğini bozan fotoğraf çekilmek için riki ve sunghoon'un onlara ayrılan kısımdaki koltuğa oturmuşlardı. jungwon riki'nin, sunoo sunghoon'un yanına oturmuş diğerleri arkaya geçmişlerdi.
yunjin'in kenarıda beklemesiyle riki nezaketen "sen de gelmek istemez misin?" dediğinde "ah hayır, jay'in arkadaşlarını çok özlediğini biliyorum. size özel bir anı olmalı" dediğinde hepsi kızın nasıl bu kadar iyi olduğuna şaşırmıştı.
yunjin'in jay amerika'ya gittiği sırada onun yanında olan en yakın arkadaşı ve kuzeni olduğunu bilselerdi anlarlardı.
sunoo bile tek bir hatasının olacağını düşünmüyordu. güzeldi, samimiydi ve düşünceliydi.
hepsi birkaç fotoğraf çekildikten sonra düğün için hazırlanan alana geçmişti hepsi.
riki sunghoon'un saçlarını düzeltirken aynı zamanda güzelliğinden dolayı gözlerini ondan alamıyordu.
bakışları 'seni seviyorum' diye bağıran ikilinin çağırılmasıyla kesilmiş ve kol kola girerek yürümeye başlamışlardı.
çağırdıkları herkes onları gülümseyerek izlerken ikisi de arkadaşlarını görmeleriyle gerçekten mutlu olmuşlardı.
aralarındaki tüm eksik kapanmış gibiydi.
yeminlerini ettikten sonra riki eğilerek sevgilisinin dudağına minik bir öpücük kondurduğunda yükselen seslerle sunghoon utanarak kafasını riki'nin omzuna koymuştu.
o sırada jungwon'un telefonu çalmış ve dışarıya çıkmıştı. jake ise elinde olmayan bir merakla onu takip ettiğinde jungwon'un elinde beyaz laleli küçük bir çiçek vardı. jungwon geri dönecekken hızla içeriye geçmişti. şimdi fark etmişti ki düğün çiçekleri yoktu.
jake jungwon'un hala eskisi kadar düşünceli olmasına buruk bir şekilde gülümsemişti. gerçekten özlediği eski sevgilisi hala aynıydı.
aynı şekilde gülüyor ve aynı şekilde heyecanlanıyordu.
ve onun bu hali jake'i de heyecanlandırıyordu.
hepsi içkilerini yudumluyorlarken jake de diğerlerinin yanına gitmişti.
jungwon ise en arkadan gelmiş ve "sizce de bir şeyler eksik değil mi?" diye bağırıp arkasında sakladığı çiçeği gösterdiğinde gamzeleri iyice belirmişti.
sunghoon jungwon'un gösterdiği çiçekleri görünce parlayan gözlerle en sevdiği çiçeğe bakmıştı.
"e atmayacak mısın?" sunoo sevimlice konuştuğunda sunghoon da kafasını sallamıştı.
jungwon "eğer atacaksan ben de geçiyorum bak" dediğinde riki gülerek "evlenecek misin sen de?" diye onunla uğraşmıştı.
jungwon göz devirip "niye evlenemiyormuşum ya ne o öyle küçümseyici bakış" derken jay de "riki aramızda ilk evlenen oldu ya ondandır" demişti.
"tamam hadi sunghoon çiçek atsın ben de istiyorum" diye mızıldanmıştı.
yunjin "ben evleniyorum zaten katılmasam da olur herhalde?" diyip gülümsediğinde jay de gülümseyerek kolunu beline sarmıştı.
"of çok vıcık vıcıksınız" heeseung düğün boyu bu çifti hissiyat olarak sevmediğini belli etmişti.
"tamam artık susun atacağım" diyen sunghoon ortamın kurtarıcısıydı.
•••
bu bolum varya o kadar farkliydi ki
ama kimse yunjinin gelmesinden hosnut degildi
yani konu olarak degisen bir sey olmadi da kuzen olduklarini sonraki bolumlerde ogrenecektiniz
acaba baska ficlerimde ikinci biri daha olursa nasi tepki vericeksiniz cok merak ediyomQKJWQLSNDLDMD
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴡᴀʟʟᴇᴛ-ᴇɴʜʏᴘᴇɴ ✓
Fanfictionriki: jakewon neydi grubumuzun mottosu jungwon: jayin evi hepimizin evidir jake: jayin cuzdani hepimizin cuzdanidir sunoo: kendisi de benim|