25

265 27 34
                                    

o kadar yorgunum ki ruhsal olarak
ustune de uc fic yayinladim
sonra arsiz utanmaz tw au yayinladim (kendimi cok yalnız hissediyorum oraya da gelin)

•••

jay kafası karışmış bir şekilde odasına girecekken karşısına sunoo çıkmıştı.

sunoo onun beni sevmemesi değil benim sevgilim olmasını aramızdaki bir engel olarak görüyordu.

dediğinden beni sevdiğini çıkarıp umutlanmam mı gerekiyordu yoksa hyunjin'in dediği gibi eskisi kadar zarar görmemek için kendimi durdurmam mı gerekiyordu çözemiyordum.

iç çekip içeriye girecekken sunoo "jay sevgilin olduğunu biliyorum. kafanı karıştırmasın heeseung'un dedikleri ya da diğerleri bir şey derse" demişti.

ben ise "sevgilim olmasaydı eğer senin dediklerin kafamı karıştırabilir miydi?" dediğimde sunoo sadece gözlerimin içine bakmıştı. hala eskisi gibi bakıyordu. beni sevdiğini hissettirircesine.

daha fazla dayanamayıp içeriye girecekken sunoo ise "bu durumdan nefret ediyorum ama eğer sevgilin olmasaydı evet kafan karışabilirdi" demişti.

şokla ona bakarken sadece devam etmişti.

"jay gerçekten gittiğim için özür dilerim. jungwon ve jake'in o halini görünce korktum. zaten normal hayatımızda ikide bir seninle tartışıyorduk. tamam bu gitmeme sebep gibi gözükmemiş olabilir ama sana kapılmamam imkansızdı yanındayken. gittiğimde seni çok özlüyordum. günlerimin her saatini seninle geçiriyormuşum. sen ya da diğerleri ne yapıyor nasılsınız diye düşünmekten kendimi yedim. sonrasında iş bulsam bile çok boş zamanım oluyordu ama düşünmemem gerekiyordu. biliyorsun part time işlere alışıktım ve deli gibi çalıştım. neredeyse uyumuyordum ama en azından düşünmüyordum taa ki riki bana ulaşana kadar. aslında geri dönmeyecektim ama seni merak ediyordum" demişti.

dedikleri kısaca 'senin için döndüm' diye bağırıyordu.

bunu demesiyle gözlerim dolmuştu. yıllarca ne yapıyor hangi şirkette diye ararken o ise orada burada part time çalışarak eski hayatına dönmüştü.

"dayanamadım bir an özür dilerim" diyip gözyaşlarını silip odaya girecekken onu durdurmak için gerçekleri söylemem gerekiyormuş gibi hissediyordum.

"seni çok özledim. her yazılım şirketini, yazılım mühendisi arayan yerleri aradım. yıllarca geri dönersin diye bekledim ama gelmedin. meğer yanlış yerleri arıyormuşum. sunoo ben yunjin ile nişanlı ya da sevgili değilim. o gün herkesin olduğunu öğrenmem ile böyle bir şey yapmak istedim. sen beni unutmuş bir şekilde dönersin diye korkumdan. yunjin sadece kuzenim tek yalanımız buydu gerçekten şirkette yöneticiyiz"

"peki niye şimdi söylüyorsun. benim seni unutmadığımı mı kesinleştirmeye çalıştın"

"hayır o sadece anlık gelişen bir şeydi ama yunjin'in gerçekten nişanlısı var. yüzüğü zaten o yüzden vardı. nişanlısı da grubumuz dağıldıktan sonra zaman geçirdiğim arkadaşlarımdan biriydi. şirkete çok fazla gelir. bu yalanımı en azından başkasından öğrenme çünkü daha fazla olay kaldıramayacağım"

gerçekten de böyleydi. artık bir şeyleri düşünmekten bile yorulmuştum.

"jay ben bilmiyorum. senin sevgilin varken onu böyle rahatsız edebilecek şeyler söylemesem mi derken sen gelip bana sevgilim yok diyorsun? diyebilecek bir şeyim bile kalmadı"

"sadece zamana ihtiyacımız var"

"belki de gerçekten aramızda bir şeylerin olmaması gerekiyor"

"sunoo hala seni seviyorum"

"ben de seni seviyorum jay ama-"

"amasını sikerim ikinizin de yeter artık"

heeseung bağırarak baktığında ikimiz de şokla birbirimize bakmıştık.

"saatlerdir birbirinize aşkınızı anlatıyorsunuz enayi gibi beni bile fark etmiyorsunuz ama sonrasında olmasın diyorsunuz delirtmeyin beni. strese girdim sizin yüzünüzden. bunun beş yıl sonra yaptığımız tatil gibi olması lazımdı. stres yaratan bir tatil değil. düzelin artık"

•••
heeseung benim ya da siz...

ᴡᴀʟʟᴇᴛ-ᴇɴʜʏᴘᴇɴ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin