21

265 29 20
                                    

"efendim hwang bey geldi. önemli bir şey söyleyecekmiş"

"tamam içeriye al hemen"

jay kafasını yasladığı sandalyeden çekmiş masasına bırakılan ağrı kesiciyi ağzına atmıştı.

hyunjin nefes nefese içeriye girdiğinde "efendim bay kim halletti sorunu" demişti.

jay sadece kafa salladığında hyunjin kaşlarını çatmıştı. hemen karşısına oturup "jay iyi misin?" demişti.

az önce birer şirket çalışanı ve müdürken şu an en yakın arkadaşlar olarak konuşuyorlardı.

"niye hiç tepki vermedin? ne oluyor sana? bay kim'in geldiğine de sevinmemiş gibisin"

"hyunjin bilmiyorum. gerçi biliyorum da hiçbir şey açıklayacak halim yok"

"sen şu sıralar fazla stres yapmışsın. izin alıp çık bence. biz jeongin ile şirkette olan işleri yaparız. yunjin de belgelerine bakar"

"bilmiyorum belki de yapmalıyım. hafta sonu bir işim var zaten o zamanda da düzelmezsem uzun bir izin alacağım"

"ne işin var?"

"eski arkadaşlarımla buluşacağım"

"şu bize anlattığın hani resmen hepinizin konuşmadığı"

"evet o. aramızda eskiden birbirinden hoşlanan bir çift vardı. platoniktiler sadece ama o kadar yıl sonrasında aramız da bozulmuşken elimde davetiye beklemezdim"

"ne yani düğünlerine gittin mi?"

"keşke sadece gitmiş olsaydım"

"şu eskiden hoşlandığın..."

"o da vardı. onu gördüğüm gibi yunjin'i çağırdım. iş çıkışı beraber gelmiştik ama o bir yerde oturacaktı. sevgilim diye tanıttım."

"bir kere götün yerinde dursun"

"hyunjin"

"tamam sustum"

"eskiden daha da güzeldi. daha çok olgunlaşmıştı ama o bebeksi bakışları gitmemişti"

"jay"

"biliyorum bunu yapmamalıyım ama o kadar özledim ki onu"

"tamam anladım ben senin niye böyle olduğunu. geldi ve yine düzenini bozdu ama sana şunu söylemeliyim. istersen git onlarla dışarıya çıktıktan sonra izin kullan istersen onlarla gezerken kafanı dağıt ama işe gelince toparlan. sen olmayınca yaşanan sorunları görmüyor musun?"

"hyunjin yeni yazılımcı o zaten ne kadar zaman geçirmeye çalışsam da-"

"NE"

hyunjin etrafına göz gezdirmiş bu duyduğunu sindirmeye çalışıyordu.

"şaka mı yapıyorsun?"

"keşke şaka yapsaydım biliyor musun? onu düşünmekten başka bir şey yapamıyorum. ona olan hislerimi düşünmesem bunca yıldır nasıldı, neler yaptı diye düşünmekten kafayı yiyorum"

"tamam sakinleş"

"nasıl sakinleşmemi bekliyorsun? kafamdaki sesler gitmiyor"

"bunları konuşmaya zamanınız illa olur. aynı şirkettesiniz ve görüşecekmişsiniz zaten"

"yunjin'i sevgilim olarak biliyor. korktum ve bu yalanı söyledim ama-"

"belki de o an verdiğin bu saçma kararı vermen gerekiyordu? belki de bunu devam ettirmelisin? sen o kadar arkasından koşarken birden çekip gitti. masasında bir istifa dilekçesi ve evinde de emlakçı ile karşılaştın"

"hyunjin"

"jay bak tamam konuşursunuz dedim ama hemen kabul etmemelisin. yıllarca o gittikten sonraki ruh halin düzelsin diye yapmadığımız kalmadı. jeongin, yunjin ve ben ne çektiğini bilenleriz. hala aşık olduğunun farkındayım ama eskisi gibi arkasından koşma"

"bilmiyorum. ona yalan söylemek istemiyorum konuşmak istiyorum"

"tamam sen ne istiyorsan öyle yap ama hemen kabul edemem bak. seni ne kadar üzdü. en yakın arkadaşımsın benim"

"sen benim için mi üzüldün şimdi" jay birden sırıtınca hyunjin göz devirmiş "gözüme gözükme park jay" demişti.

•••

benim best friend

ᴡᴀʟʟᴇᴛ-ᴇɴʜʏᴘᴇɴ ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin