İleriden Bir Fragman

3.1K 265 60
                                    

İlk odaya çıkan da Seçil oldu. Aris biraz sonra onun peşinden geldiğinde Seçil makyajını siliyordu. Saçlarındaki tokalardan kurtulmuş, dalgalarını serbest bırakmıştı. Tam da Aris'in sevdiği gibi...

Aris onun yanına gelip direkt Seçil'i aşağıda boğduğu gibi öpücüklere boğmaya başladı. Boynuna ve omuzlarına ateşli öpücükler bırakırken Seçil gözlerini kapatıp anın tadını çıkardı. Bir noktada çılgınca uyarılmaktan elindeki pamuğu sıkmaya başladı.

Bu iş sakince ve romantik olacak gibi değildi. Hep o filmlerde gördüğü gibi tutkulu ve çılgınca bir sevişme olacak gibiydi. Seçil de bunu isterdi. Gerçi öbürünü de isterdi ama bunu çok merak ediyordu.

Anın gazına gelerek hızla Aris'e döndü. Yine tıpkı filmlerde olduğu gibi seksi bir şekilde zıplayıp onun kucağına atlayarak kollarını ona dolamak istedi. Kadınlar filmlerde bunu yaptıklarında çıplak bacaklarının adamın kalçasına dolanması çok havalı duruyordu. Eh, Seçil de yine elbise giymişti. Bu olabilirdi.

Tabii götüyle dağları devirmeseydi...

Aris onu tutmuştu, onda hiçbir sorun yoktu. Korktuğu gibi ağır gelme ve Aris'i hazırlıksız yakalayıp onun belini zedelemesine neden olma gibi bir durum yaşanmamıştı. Lakin kıçının kaplayacağı ve çarpacağı alanı hesap edemeyerek, dün bin bir özenle yerleştirdiği kendi ve Aris'in kozmetik eşyalarının tümünü gecenin bir vakti gümbür gümbür makyaj masasından aşağı düşürmüştü. Far görmüş tavşan gibi Aris'in kucağında, ona sarılı vaziyette kalakalmıştı. Keza Aris de...

Dehşet içinde birbirlerine bakarlarken, ilk gülmemek için kendini zor tutan taraf tabii ki de Aris oldu. İkisinin de burnuna ufak ufak parfüm kokusu gelmeye başlayınca, tehlikenin boyutunu fark etmeye başlamışlardı. Fakat en kötü kısım kapının birkaç kere çekingence tıklatılıp, bir geniz temizleme sesinin ardından Burcu'nun "Pardon... öhöm... asla bölmek istemem ama... siz iyisiniz değil mi? İyi olduğunuzu deyin gideceğim, söz. N'aparsanız yapın sonra," demesi duyuldu.

Seçil hüsranla gözlerini kapadığında Aris kıs kıs gülmeye başladı. Artık kendini tutamamıştı. Seçil Aris'in sessiz kahkahalarla sarsılan omuzlarına daha fazla tahammül edemeyip dikkatlice yere indi.

"İyiyiz Burcuş, sadece ben makyaj masasına çarptım. Düşündüğün gibi bir şey yok. Valla! Normal normal çarptım."

Aris bu açıklamanın ve panik dolu sesin üstüne daha çok güldü. Seçil onu tekmeledi. "Sus be adam! Sus!"

"Pekala. Ben bunu yemiş gibi yapacağım ve gideceğim. Dikkat edin bir yerinizi kesmeyin... Ya da yani fantezinizse siz bilirsiniz de, yine de tehlikeli olduğunu düşünüyorum. Neyse. Dikkatli olun. İyi geceler... ya da kolay gelsin size."

Seçil bir kez daha hüsranla gözlerini kapatırken elini de gözlerinin üstüne kapattı. Aris artık yatağa oturup sesli gülmeye başladı. Oda buram buram parfüm kokuyordu. Az sonra burunlarının direği kırılacaktı.

Seçil ağlaya vikviklene eğilip yerden camları ve kırılmayan eşyaları toplamaya başladı. Aris "Dur bırak, cidden bir yerini keseceksin, hallederiz şimdi, süpürge getiririm ben," dese de Seçil durmadı. Aris de eğilip ona yardım etmeye başladı.

"Rezil olduk kıza... Hayır niye zıplıyorum ki ben? Benim neyime!" diye söylenmeye başladı Seçil teyzeler gibi. "Hep yanlış anladı."

"Sence yanlış mı anladı? Bana gayet doğru anladı gibi geldi ama."

Seçil öyle bir bakış attı ki Aris susmak zorunda kaldı. Ama gülmemek çok zordu.

"Sen kimsin öyle kucağa atlayacaksın, bacaklarını dolayacaksın, bilmem ne! Al işte koca kıçınla dağları devirdin!" Seçil söylenirken biraz annesi gibi hissediyordu ama kendine aşırı kızıyordu şu an.

Aris inatla onun gözlerine baktı, onu da kendisine bakmaya zorladı. "Niye öyle diyorsun şimdi? Eğer masaya çarpmasaydık gayet iyi gidiyorduk."

Seçil yine özgüvensizlik etmek istemedi Aris'in önünde. O yüzden sustu. Topladığı camları odadaki çöpe götürüp attı. Sonra gergince odadan çıkmak için yöneldi. Aris hemen onun peşine takıldı. "Nereye gidiyorsun?"

"Süpürge ve vileda gibi bir şeyler alacağım. Önce şu yerleri bir süpürelim sonra silelim. Yoksa uyuyamayız bu odada. Şu camları açsana."

"Dur tamam beni bekle, bulamazsın sen." Aris koştur koştur camları açtı önce. Sonra Seçil'in peşine takıldı. "Niyetimiz uyumak değildi ki zaten!" diye söylendi kendi kendine. Seçil'i aşağıda temizlik malzemelerinin durduğu küçük odada buldu. Seçil maşallah her şeyin yerini Aris göstermeden bulmuş, tüm malzemeleri çıkarmıştı.

"Hallederim ben beş dakikada. Cidden! Madem ben devirdim, ben temizleyeyim."

"Yaparız beraber." Aris onun elinden bir şeyleri alarak üst kata çıktı. Kısa bir süre içinde bölgeyi temizleyip toparlasalar da kokunun kolayca çıkmayacağı belliydi. Seçil hüsranla kırık parfümün kapağına bakarken "Sana parfüm borçlandım," dedi.

Aris yattığı yerde doğrulup "Saçmalama!" diye çıkış yaptı direkt. Uzanıp yatağın en uç kısmında oturmakta olan Seçil'in yüzünü okşadı. Onun kendisine bakmasını sağladı. "Artık biraz sakinlediysen kaldığımız yerden devam edebilir miyiz?"

Seçil ardına kadar açık olan camlara hızlı bir bakış attı. Kapatmaları şimdilik mümkün değildi. Ama devam da etmek istiyordu.

Aris onu belinden kavrayıp kucağına doğru çekti. "A-ah? N'oluyor?" derken bir anda kendini Aris'in kucağında, ona dönük vaziyette otururken buldu. Aris iki yandan elbisesinin halihazırda sıyrılmış olan eteklerini iyice sıyırarak bacaklarını okşadı. Aynı Seçil'in on dakika öncesi için hayal ettiği gibi... Sadece tek farkla, bu kez yatakta oturuyorlardı.

Etkili AnlaşmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin