23. Bölüm

3.8K 405 135
                                    

Seçil planladıkları gibi Aris'in kolları arasında otururken hayatında daha mutlu hissettiği bir an olup olmadığını düşünüyordu. Elbet bu kadar mutlu hissettiği anlar olmuş olabilirdi lakin şu an kıyas kabul etmiyordu. Çok güzel bir gün geçirmişlerdi ve bir dakikasında bile sıkıldığını, bunaldığını falan hatırlamıyordu Seçil.

Denizin tadını uzun uzun çıkardıktan sonra eve dönüp duş alıp hazırlanmışlar, akşamüstü çarşıyı talan edip ufak tefek alışverişler yapmışlardı. Aris ona beğendiği bir çift küpeyi alıp hediye edince biraz mahcup olsa da bu hareketi hoşuna gitmişti. Şimdi de o küpeler hala kulaklarındaydı. Alışveriş ve gezmenin sonrasında da yine Aris'in önceden rezervasyon yaptırdığı İtalyan restoranına gitmişlerdi. Seçil hayatında yediği en iyi pizzalardan birini yediğine yemin edebilirdi. Hala aklına geldikçe ağzı sulanıyordu. Aris tatil bitmeden onu bir daha oraya götüreceğini söylemişti. Çünkü Seçil'in aklı biraz da makarnalarda kalmıştı.

Yemekten sonra Cihan yine kopup gitmiş, bu defa Burcu onlarla beraber eve dönmüştü. Direkt iyi geceler dileyip odasına kaçmıştı. Seçil'le Aris de planladıkları gibi havuzun başında, bir tane şezlonga beraber kurulmuş oturuyorlardı. Ay ve yıldızlar temiz gökyüzünde pırıl pırıl parlıyor, ışığa ihtiyaç kalmadan her yeri aydınlatıyordu. Seçil gözlerini yıldızlardan ve ayın denizdeki yansımasından alamıyordu. Bir de Aris saçlarını öyle güzel okşuyordu ki, tatlı tatlı uykusu geliyordu. Gerçi uykusu gelmese iyi olurdu. Bu gece için heyecanlıydı. Bütün gün çok fazla hormonlarına yenik düşmüştü. Aris plajdaki tüm dakikaları boyunca çıplak bir şekilde arzı endam ederek aklını başından almış, akşam da muhteşem bakımlı imajı ve sıktığı baş döndürücü parfümü yüzünden Seçil'i iyice zor durumda bırakmıştı. Şimdi de tüm bunlar yetmiyormuş gibi ara ara boynundan, yanağından ve başının tepesinden öpmüyor muydu! Seçil'in kolundan tuttuğu gibi onu yukarı çıkarası geliyordu. Ama daha şuraya oturalı bir saat bile olmamıştı.

"Biraz daha parmaklarınla saçlarımı taramaya devam edersen uyuyacağım," dedi Seçil.

Aris sırıttı. "Uyu sevgilim."

"Emin misin? Uyumam hoş olmaz bence."

"Gerekirse uyandırırım. Saçlarını o kadar seviyorum ki bir türlü ellerimi çekemiyorum. Eh, saçlarınla oynanması senin de hoşuna gidiyor. O yüzden sıkıntı yok."

Bu kez Seçil gülümsedi. "Bu doğru!" dedi neşeyle. Kısa bir sessizlik anından sonra sırtını Aris'in göğsünde iyice yerleştirdi. Bacaklarını da kendine çekerek biraz dertop oldu. O öyle toparlanınca Aris "Üşüdün mü? İstersen bir şeyler getireyim üstüne? İçeri de geçebiliriz?" dedi.

"Yok yok. Pozisyon değiştirdim sadece," dedi Seçil. "Bugün Instagram'ında ne yazdığını söylemedin, arada kaynadı," diye öğlen yaptıkları muhabbeti hatırlattı.

Aris'in dudakları keyifle kıvrıldı. Telefonunu sehpadan alıp Instagram'ını açtı. Seçil'in de göreceği şekilde telefonu tuttu. "Sence ne yazıyor olabilir burada?" diye sordu.

Seçil sanki anlayabilecekmiş gibi başını sağa sola yatırarak baktı. Aris arkasında çok eğleniyordu. "O kadar basit ve kafa yormanı gerektirmeyecek bir şey ki! Ne olduğunu anla, temel alfabe işini yavaş yavaş çözeceksin bu noktada."

"Gerek var mı?" diye sordu Seçil isteksizce. İsteksizliğinden değildi aslında. Kendine güveni yoktu. Eğer Aris biraz eşelerse, ne kadar tembel, üşengeç ve salak olduğunu anlar diye korkuyordu.

"Hadi ama, kendini zorla biraz."

"A P H... of! Alfa beta gama'da kaldım ben Aris. Bu neydi bu sondaki sigma mı? Valla eşsiz lise fizik kimya bilgim yetersiz kalıyor buna."

Etkili AnlaşmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin