1.Bölüm

256 19 0
                                    

Harry

Son defa daha Hogwarts'a dönmek güzel olabilirdi. Ama artık güzel anıların yanı sıra kötü anılar da vardı. Kabuslar her daim peşimdeydi. Bazı şeyleri kaldırmakta zorlanıyordum. Savaşta kaybettiğimiz insanlar aklımdan çıkmıyordu.

Bazen zorlanıyordum. Ağır geliyordu çoğu şey. Ama alışmıştım. Artık mutlu olmalıydım aslında. Ama içim çok buruktu. Canım yanıyordu ve ben ne zaman geçeceğini bilmiyordum.

Ben bunları düşünürken bir bağırtı duymuştum. Yaslandığım kayadan ayrılıp ayağa kalkmıştım. Önümde yasak orman vardı ve ses ordan gelmişti. Oraya doğru koştuğumda bağıranın Malfoy olduğunu görmüştüm.

Yerde ormanın çıkışına doğru sürünüyordu. Ve arkasında garip bir yaratık vardı. Asamı çıkarıp biraz daha yaklaştıktan sonra yaratığı kovmak için büyü fırlatmıştım. Beni gördüğü anda ormanın derinliklerine doğru kaybolmuştu.

Hızla yerde yatan çocuğa doğru koşmuştum. Kolu yaralanmıştı ve kanıyordu.

"Malfoy! Bana bak, uyanık kal tamam mı?" Hızla onu kucakladığım gibi hastane kanadına doğru gitmiştim. İçeri girdiğim gibi Madam Pomfrey'e seslenmiştim.

"Madam, acil bir durum." Harry'nin sesini duyan hemşire hemen gelmişti. Draco'yu gördüğü gibi endişeyle onu iyileştirmeye başlamıştı. Bu sırada müdüre Mcgonagall'e de haber göndermiştiler.

Madam Pomfrey'in müdaheleleri sonucunda Draco şu an iyi hâldeydi. Bu sırada Mcgonagall telaşla içeri girmişti.

"Aman tanrım! Poppy neler oluyor? İyi mi?"

"Aah Minerva, çok şükür iyi. Onu zamanında getirdiği için Mr. Potter'e teşekkür etmemiz gerek." Hemşirenin sözleriyle müdüre Harry'e döndü.

"Ah Harry, neler olduğunu anlatabilir misin? Onu nerede buldun?"

"Tabii Profosör. Biraz dinlenmek ve düşünmek için yürüyüşe çıkmıştım sadece. Yasak orman taraflardaydım. Bağırtısını duyduğum an zaten oraya koştum. Onu bulduğum gibi de buraya getirdim."

"Nasıl bu hâle geldiğini gördün mü peki?"

"Sesini duyduğum an merak edip sesin geldiği yere baktığımda Malfoy'u yerde üzerindeki vahşi hayvanımsı bir şeyden kurtulmaya çalışırken gördüm. Benim onlara doğru koştuğumu gören hayvansa kaçtı. Ne olduğunu tam olarak bilmiyorum. Belirgin, herhangi bir hayvan değildi."

"Anlaşıldı, Harry. Sen yatakhanene dönebilirsin."

Aslında gitmek istemiyordum ama zorundaydım. Hem arkadaşlarım beni merak etmiştir. Olan biteni onlara anlatmak için sabırsızlanıyordum.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Yani diyorsun ki, sakin bir yıl geçirmek bize haram, dostum." Ron'un çaresiz yakarışları ikimizi de güldürmüştü.

"Draco ormanda ne yapıyordu ki acaba?" Hermione'nin sorusuyla omuzlarımı silkmiştim.

"Bilmiyorum, aslında bilmek de istemiyorum."

"Emin misin, Harry? Şu an merak etmiyor musun gerçekten?" Diye soran Ron şüpheyle bana bakıyordu.

"Buna aslında ben de şaşırıyorum ama gerçekten merak etmiyorum."

"Belki de gerçekten merak edilecek bir şey yoktur. Buraya dönmek onun için de zordur. İnsanların bakışlarından kaçmak istemiştir." Hermione'ye hak veriyordum.

"Olabilir."

"Hem size bir haberim var. Bilin bakalım bu seneki KSKS öğretmenimiz kim?" Sözleriyle ikimiz de Hermione'ye bakmıştık. Gülmemek için kendini zor tutuyordu.

"Aman tanrım, çok mu korkunç biri de öyle bakıyorsun, Herm." Ron'un ürkmüş sesine kıkırdamıştım.

"Öhhm Krum." Demesiyle ben de şaşırmıştım.

"Ciddi misin?" Sorumla başını olumlu anlamda sallamıştı.

"Hâlâ senden hoşlanmıyordur değil mi?" Ron'un huysuz sesiyle ikimiz de kahkaha atmıştık.

"Unutmuştur şimdiye. Hem biz sevgiliyiz, Ronald. Sakin ol."

"Herm haklı, dostum. Hatta bir sevgilisi olduğunu söyleyebilirim." Dememle ikiside şaşkınca bana dönmüştü.

"Sen nereden biliyorsun?" Ron'un sorusuna sırıtmıştım.

"Sevgilisi söyledi."

"Tanıyor musun?" Diye soran Hermione'yle başımı olumlu anlamda sallamıştım.

"Kim? Söylesene be..."

"Söyleyemem, Ron. Hem zaten Krum burada olacaksa sevgilisini sık sık göreceğiz."

"Söylesen ne olur ki sanki."

"Bu onların özeli, dostum."

"Anlaşıldı tamam. Zaten öğreniriz bir kaç güne."

"Bu arada, Harry, Draco'yu görmeye gidecek misin?" Hermione'nin sorusuyla başımı olumsuzca sallamıştım.

"Düşünmüyorum pek. Ne olduğunu merak etmiyor değilim ama karışmakta istemiyorum."

"Sen bilirsin, dostum. Ne karar verirsen arkandayız." Diyen Ron'la gülümsemiştim.

"Teşekkür ederim, çocuklar."

"Harry, peki hâlâ seviyor musun?" Kalbimi titreten soru Hermione'den gelmişti.

"Bilmem... Zamanla hislerimin değişip değişmediğini anlarız. Ama hâlâ içimde bir yerlerde..." Onu unutmak istiyor muydum emin değildim. Neler olacağını zaman gösterecekti.

Bölüm sonu.

Merhabalaaar✨İlk bölümle karşınızdayım. Olaylara biraz hızlı giriş yapacağız. Uzun tutmak istemiyorum.

Bu arada benden öyle mükemmel hikaye beklemeyin ha. Yani kusursuz bir yazar değilim.

Düşüncelerinizi merak ediyorum. Sizce Krum'ın sevgilisi kim?

Oy vermeyi unutmayalım...

Howl kaçar👋

YİN YANG (Drarry)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin