15.Bölüm

74 12 14
                                    

Harry

Bir süre daha oturduktan sonra Draco ve ben kalkmıştık. Birisinin görme ihtimaline karşı Ron pelerini getirmişti. Üzerinde pelerin olmasına rağmen bana yaslı hâldeydi. Bir elimle kolundan, diğeriyle de belinden tutuyordum. Tabii birisi bu hâlimi görse artık kafayı yediğimi düşünürdü.

Odaya girdiğimizde Draco'yu yavaşca yatağa oturtmuştum. Pelerini de üzerinden alıp kenara, sandalyenin üzerine bırakmıştım.

"Şimdi nasıl hissediyorsun?" Hâlâ biraz titriyordu.

"Daha iyiyim."

"Uyumak ister misin?" Diye sormamla derin bir nefes aldı.

"İsterim de... Ya yine aynı şey olursa?"

"Ben buradayım. Eğer yine aynı şey olursa seni uyandıracağım. Hatta istersen bunu içe bilirsin." Masamın üzerindeki iksir şişesini ona doğru uzatmıştım.

"Ne için?"

"Rüyasız uyku iksiri. Belki yardımcı olur."

"Sen mi kullanıyorsun?"

"Evet, kabus görmemi engelliyor."

"Tamam, denemekten zarar gelmez." İksirin kapağını açarak içmesine yardımcı olmuştum.

"İyi geceler, Draco."

"İyi geceler, Harry." Bir süre sonra uykuya dalmıştı.

Sandalyede oturarak yatağımda uyuyan çocuğu izliyordum. Kırmızılarla bezeli odanın içerisinde bembeyaz duruyordu. Acaba ona karşı hisslerim olduğunu bilse ne yapar? Şaşıracağı kesin. 'Dalga mı geçiyorsun, Potter?!' sözleri beynimin içinde yankılanıyordu. Ancak geçenki davranışları da kafamı karıştırnıştı.

Saate baktığımda dersin başlamasına neredeyse 3 buçuk saat kaldığını görmüştüm. Biraz uyusam iyi olurdu. Kalkıp Ron'un yatağına yatmıştım. Büyük ihtimal kendisi odaya gelmezdi. Yorgun olduğum için bir kaç dakikaya uykuya dalmıştım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Harry! Harry!" Birisi kolumu deşerek bana sesleniyordu. Zar zor sesimi bulup konuşmuştum.

"Biraz daha, lütfen."

"Seni... Harry lanet olası Potter! Uyan artık!" Tamamen suyun içinde kalmamla hızla doğrulmuştum.

"Neler oluyor?" Yüzümü kurulayıp gözlüğümü taktıktan sonra karşımda burnundan soluyan sinirli bir Draco görmüştüm. "Neden böyle bir şey yapma gereği duydun, Draco?"

"Çünkü seni anca bu uyandırırdı. Neredeyse yarım saattir seni uyandırmaya çalışıyorum."

"Sadece 3 saattir uyuyorum. Normal değil mi, sence?" Sözlerimle sakinleşmiş ve suçlu bir çocuk gibi bakışlarını kaçırmıştı.

"Tamam, olabilir. Sonuçta geç kalıyoruz. Hazırlan hadi. Ben gidiyorum, zaten kahvaltıyı kaçırdık. İlk derslerimiz farklı." Derin bir nefes alıp yerimden kalkmıştım. Kapıya doğru giden Draco'nun arkasından seslendim.

"Draco, böyle dümdüz gitmeyi mi düşünüyorsun?"

"Anlamadım."

"Pelerini alsana, sonra verirsin."

"Haa... Tamam. Unutmuşum."

Draco çıktıktan sonra rutin işlerimi halletmek için banyoya girmiştim. Banyodan çıktıktan sonra üstümü giyinip derse gitmek için odadan çıkmıştım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Şimdi de son ders olan Biçimdeğiştirme dersindeydik. Yine Draco'nun yanına oturmuştum. Böylece bir kaç dakika McGonagall'ın şaşkın bakışları üzerimizde dolaşmıştı.

YİN YANG (Drarry)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin