4.Bölüm

139 24 8
                                    

Harry

"Tabii ya! Neden aklıma gelmez ki?!" Şu lanet olası adam hiç bir zaman durmayacaktı. Neden bir insan çocuğuna bunu yapar... Odanın ortasında dönüp duruyordum.

"Potter, yeter artık. Otur şuraya."

"Neden yaptı sana bunu? Yani bir insan çocuğuna bunu neden yapar ki?"

"Hastalıklı birisi o. Beni de o hastalıklı fikirleriyle büyüttü."

"Evet, onu anladık geçen yıllarda zaten."

"Dalga geçme..."

"Öyle bir şey yapmıyorum zaten. Peki bundan nasıl kurtulacağın hakkında bir fikrin var mı?"

"Hayır, ulaşabileceğim her şeyi araştırdım. Ama malesef bulabildiğim bir şey yok."

"O zaman mecbur yardım alacağız." Dediğim anda Draco yerinden fırlamıştı.

"Söz vermiştin. Kimseye söylemeyecektin. Sana neden güvendim ki..." Delirmiş gibiydi. Bir o tarafa bir bu tarafa gidip duruyordu. Ayağa kalkıp kollarından tuttum.

"Öyle değil, bana bak." Beni itmeye çalışıyordu.

"İstemiyorum! Bırak beni! Dokunma!" Sonunda onu duvarla arama alıp bağırmıştım. Başka türlü zaptedemezdim zaten.

"Draco!" Yüksek çıkan sesimle irkilip bana bakmıştı. "Dinle bir. Gidip de herkese bahsedelim demiyorum zaten. En azından Ron ve Hermione'ye söyleyelim."

"Onlar en kötüsü zaten. Yıllarca zorbalık yaptım ikisine de. Bana yardım ederler mi sence?"

"Evet."

"İkimiz yapsak olmuyor mu? Bu kadar mı gerizekalısın?" Sözleri beni sinirlendirmişti.

"Hakaret etme bana! Mesele o mu? Tamam Voldemort'u yenmiş olabilirim ama yardım aldım tamam mı? Bazen yalnız savaşsam ailem dediğim insanlar hep arkamdaydı. Konu zeka değil, Malfoy. Büyücülük dünyasıyla ilgili bildiklerim 7 yılla sınırlı. Aramızda en çok bilgisi olan Ron. Ailesi geniş illede bir şeyler bulmamıza yardımcı olacaklardır."

"Anlamıyorsun işte..."

"Tamam, sakin ol artık. Düşün sadece zorlamıyorum seni. Tamam mı? Şimdilik seni yalnız bırakacağım."

"Offf..."

"Oflama düşünmeye bak. Gidiyorum ben."

"Tamam, git artık. Her şeyime de karışma."

"Gittim."

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Draco'yla konuşmamızın üzerinden bir kaç gün geçmişti. Ron ve Hermione bir şeylerden şüphelenmeye başlamıştılar artık.

"Ee Draco'yla işler nasıl?" Ron'un sorusu biraz gerilmeme neden olmuştu. Hermione de kaşlarını çatmış bizi izliyordu.

"Ne alaka ki şimdi?" Dememle Ron sırıtmıştı.

"Gördüm seni çünkü. Ne işin vardı slytherin evinde?" Soruyla Hermione'nin dikkati de bize yönelmişti.

"Sizden bir şey saklamak hoşuma gitmiyor ama biraz sabretmelisiniz. Anlatacağım bir süre sonra."

"Onunla aramızı düzeltmek zorunda mıyız?" Ron'un sesinde tedirginlik seziliyordu.

"Bunu sizden isteyemem. Haksızlık olur çünkü. Sadece eğer kabul ederse sizden yardım isteyebilirim bir konuda. İsterseniz bira araya bile getirmem sizi."

"O kadar da değil. Konuşmak sorun olmaz. Ama onu anında kabul etmemiz beklenemez zaten." Diyen Hermione'yle rahat bir nefes almıştım. Bu konuyu da açıklığa kavuşturmuştuk. Onlara sahip olduğum için çok şanslıydım.

YİN YANG (Drarry)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin