2.Bölüm

155 18 4
                                    

Harry

Kafa dinlemek için yine yasak ormanın yakınlarında bir ağaçın gövdesine yaslanmış oturuyordum. Okuldaki hayranlarımdan kaçmanın bir yoluydu. Neredeyse hiç kimse buraya gelmezdi.

Tabii sinirli bir şekilde buraya gelen sarışın istisnaydı. Bana doğru geliyordu. Yanıma yaklaştığında durdu ve sinirle konuşmaya başladı.

"Ne gördün?"

"Ne?"

"Yine kahramanlık yapıp beni kurtarırken ne gördüğünü soruyorum, Potter!"

"Garip bir yaratıktı. Ne olduğu hakkında hiç bir fikrim yok. Ve ayrıca yine neye bulaştın sen?"

"Seni alakadar etmez. Burnunu sokmaman gereken birşey. Bu konuda birilerine bahsetmezsen iyi olur." Gitmek için arkasını döndüğünde kolundan tutarak durdurmuştum.

"Neye bulaştın, Draco?" Gözlerindeki bâriz afallamayı görmüştüm. İsmiyle seslenmem şaşırtmıştı. Anında kendini toparlayıp sırıtmaya başladı.

"Ne o yardım mı edeceksin?"

"Evet."

"Ama etmedin..." Ne? Anlamıştım...

"Ederdim, Draco. Bana gelseydin seni geri çevirmezdim." Bir süre bakıştıktan sonra kolunu çekip gitmişti. İçim titriyordu. Bana gelseydi yardım ederdim. Ama o ailesini seçmişti. O insanlara yardım etmek kendime ve aileme ihanet olurdu.

Ama bir karar vermiştim. Şimdi nasıl bir zorluk çekiyorsa elimden geldiğince yardım edecektim.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Her zamanki gibi yine gece yatmadan önce çapulcu haritasından okulu kontrol ediyordum. Alışkanlık hâline gelmişti. Bir nevi okulun güvende olduğunu kontrol ediyordum.

Tam kapatacakken bir şey gördüm. Draco odasından çıkmıştı. Bir süre izledikten sonra okulun çıkışına doğru ilerlediğini görmüştüm.

Hızlıca pelerini giyinip odadan çıkmıştım. Bir süre sonra ona ulaşmıştım. Yasak ormana doğru gidiyordu. Kendinde değil gibiydi. Birisinin kontrolü altındaydı sanki. Orma girdiğinde arkasından bende takip etmiştim.

Bir süre sonra durdu. Tabii ben de. Aniden karşısında birisi belirmişti. Korkunç gözüküyordu. O belirdiğinde Draco kendine gelmişti.

"Yine mi? Sana hayır dedim. İstediğini yapmayacağım." Dediğinde Draco acıyla yere çökmüştü.

"Senden seçilmiş kişinin kalbini getirmeni istemiştim." Duyduğum sözlerle az daha gözlerimi devirecektim. Ne istiyorsunuz benden?

"Ondan nefret ettiğini düşünmüştüm. Öyle değil galiba. O zaman işime yaramazsın." Deyip elini kaldırdığında hiç beklemeden pelerinin altından büyüyü fısıldamıştım.

"Sersemlet." Adam geriye gidip yere düştüğü gibi ortadan kaybolmuştu. Anında koşarak pelerinle beraber Draco'nun üzerine kapanmıştım. Artık ikimizde görünmezdik.

"İyi misin?"

"Ne işin var burda? Ahh!" Karnını tutuyordu. Hâlâ canı yanıyordu.

"Kes sesini!" Elimi karnına koyup bir büyü fısıldamıştım. Evet kendimi geliştiriyordum. "Daha iyi mi?"

"Evet, teşekkür ederim."

"Kalkabilir misin?" Ayağa kalkmaya çalışsa da halsiz olduğu için yapamamıştı. Böyle olmayacağını anladığım için kucağıma almıştım.

"Potter, ne yapıyorsun? İndir beni! Bu şekilde okula gireceğimi mi düşündün. Hem de slytherin yatakhanesine?"

"Sakin ol. Kimse bizi görmüyor."

"Ne?" Sonra aydınlanma yaşamış gibi etrafına bakındı. "Tabii ya şu meşhur pelerin."

"Ayrıca seni kendi odama götüreceğim." Dediğimde gözleri dehşetle açılmıştı.

"Beni asla arkadaşlarınla kaldığın odaya götüremezsin!" Endişeliydi.

"Rahat ol. Tek kalıyorum ben. Savaştan sonra kabuslar peşimi bırakmadığı için yalnız kalmak istediğimi söylemiştim Mcgonagall'e. O da anlayışla karşılamıştı."

"Tamam."

"Bu da bir gelişme..."

"Zorlama istersen, Potter."

"Sustum."

Bir süre sonra odaya varmıştık. Hayret baya sessizdi. Nedenini anlamak için yüzüne baktığımda uyumuş olduğunu gördüm. Asamı elimde tuttuğum için 'alahamora' diye fısıldayıp kapıyı açmıştım. İçeri girip kucağımdaki çocuğu yatağa bıraktım. Rahat uyuması için ayakkabılarını ve üzerindeki ceketini çıkarmış, üstünü örtmüştüm.

Uyurken çok daha masumdu. Kibirli ifadesi, alaycı sırıtışı olmadan... Sarı saçları uzamıştı. Bâzen bana kendimi sorgulatıyordu. Elimi saçlarına atıp biraz okşamış sonra ben de yatağın yan tarafına uzanmıştım.

Uzun süren düşüncelerden sonra sonunda uykuya dalmıştım. Sabah nasıl uyanacağımı düşünmeden tabii ki...

Bölüm sonu.

Merhabalaaar🌼Sonunda yayımladım bölümü...

Harry: hayır, Draco'nun ne yaptığını merak etmiyorum!
Yine Harry: Yine neye bulaştın, Draco?

Jlsksmsmsm neyse

Bu arada Harry'nin Draco'yu taşıyabilmesine sebep çocuğun zayıf olması. Kitaplarda da böyleydi. Yaşadıklarından sonra da biraz daha zayıf düşmüş. Zamanla toparlayacaktır.

Bilgi: Draco, Cedric ve Neville'in asalarında tekbuynuzlu at kılı var.

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum✨

Howl kaçar👋

YİN YANG (Drarry)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin