Yaşam ile ölümün arasında bir çizgide
Bedenim dünyadaysa ruhum mezarda
Yok olmanın ve hiçliğin kollarındayım
Benim yoklugum , senin çocuklugundaHangi çöpçü günahlarımı süpürür , hangi çamaşır suyu kalbimi paklar, hangi melek beni alıp sana geri verebilir dünyanın maviligini? Yaşanılacak günlerin var çocuk, oynanacak oyunların, alacağın dersler ve yapacağın hatalar var . Şimdi hangi anne beni affeder, hangi bilinmez bu denklemi çözer, hangi hapishane ruhumu tutsak edebilir? Gel, el ele gezelim çocuk seninle, bir deniz kıyısında, yüzlerimizde denizin rüzgarını hissedelim ve gözlerimiz kapalı.
_ Hoş geldin abi , sen buralara gelmezdin.
_ Hoşbulduk abim ,seni özledim geldim .
_ Annem sana çok kızıyor , abi .
_ Anneler kızıyorsa haklı nedenleri vardır .
Gözlerimi açamıyordum , hareket edemiyordum, sadece kulaklarım hayattaydı. Yok muydum ya da yok mu olmaya çalışıyordum? Var mıydım ya da var mı olmaya çalışıyordum? İnsanın bedeni ölürmüş ,ruhu bedenden ayrılıp gidermiş, ruh ölümsüzmüş derler. Benim ruhum öldü, doktor ! Bedenimi yaşatmaya çalışma boşuna.
Kaç gündür böyle baygın kalmıştım ya da baygın halde bırakılmıştım, bilmiyordum. Başucumda hem avukatım hem dostum Pelin , ''Yaşaman bir mucizeymiş'' diyordu. Hay ben böyle mucizenin . Sagolsun Osman abi ve polis arkadaşlar her gün arayıp sormuşlar . Anne ve babama panik olmasınlar diye haber vermemişler.Ellerimden tutarak şakayla karışık konuşuyordu .
_ Hadi, kefeni yırttın. Ne bünye varmış sende? Bu kadar kısa zamanda başına neler geldi , kendini bir okut .
_ O kadar çok kötülük biriktirmişim ki kalbimde, şimdi yaptıklarım bumerang gibi bana geri dönüyor .
_ Naptın sen kanka ya, önüne geleni dövdün mü ?
_ Kalbim kötü ,ondan. Çok kabus görüyorum, çocuk her gece kabuslarımda. Uyumaktan korkar oldum.
_ Bir psikiyatriye gitmen lazım ama takma bu kadar kafana , sonuçta bir kazaydı.
_ Nerede bir psikiyatriste gideceğim , hapishande mi ?
_ Sana bir haberim var ama asıl merak ettigim, seni kimin şisledigini sormadın bile . Gerçi ifadeni almaya geldiklerinde öğrenirsin.
_ Kimin olduğunun bir önemi var mı ?
_ Adam, şizofreni hastasıymış , seni kızkardeşlerinin sözde eve attığı erkeklerden birisi sanmış, ama sana güzel bir haberim var. Yeniden tutuksuz yargılanacaksın.
_ Bak bu güzel haber işte. Tekrar oraya dönmeyi hiç istemiyorum.
Uzun süren hastane günlerimden sonra sonunda evime dönebilmiştim. Sağ olsun, temizlikçim ben eve gelmeden tüm evi pırıl pırıl yapmıştı. Gerçekten evimi özlemişim. İlk işim, şekersiz bir Türk kahvesi eşliğinde mutfağımda radyo dinlemek oldu . Ayaklarımı uzatıp sigaramı yakarak önce dinlenmek ,sonra kitap keyifi yapmak istedim . Mutfağımın bana huzur veren bambaşka bir yanı var. Radyomda müzik çalarken kendimi yemyeşil bir ormanda, bahar kokusunun ışıl ışıl yayıldığı ve kuşların cennetteymiş gibi şarkılar mırıldandığı bir ortamda buluyorum. Esen ılık rüzgarın saçlarımla oynadığı bir zeytin ağacının altında dans ederken hayal ediyorum kendimi. Mutfak, bir evin kalbidir ve orada ne kadar çok zaman geçirir, onunla ne kadar çok ilgilenirseniz, o da size buket buket mutluluklar, şiir yazacak ilhamlar ve aşık olacak kadar taze duygular sunar.
Hastane çıkışı eşyalarımı almak ve çıkış işlemlerimi tamamlamak için cezaevine ugramam gerekiyordu. Haydar abi , hayata ,insanlara ve herseyden önce kendime bakış açımı değistirecegini söylediği tam yirmi adet kitap listesi oluşturmuştu. Benimle son kez, kısa da olsa, konuşmak ve bir şeyler söylemek istedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK İZDÜŞÜM
General FictionHayat sabredene azdan çok verirmiş derler , ben çoktan az degil , azdan hiç aldım . İyi bir insan kötü olabilir mi ? Yoksa kötülük hepimizin içinde var olan bir duygu mu? İyilik ve kötülük arasında gelip giden bir adamın özbenligini ararken hayatınd...