Denklemler kırmızı çözümler mavi, babayla ödev yapmak harbi iyi abi.
(CJSKGKSKVKSKVKRIVIKFKVKFK)(Ha bu arada bölüm biraz geç geldi. Kusura bakmayın. ❤️)
...
Denklemlere odaklan Ahter, iki kere iki on altı cevap kesin c şıkkı, o tarafa bakma, orada canavar var, bakma diyorum ya hakim ol gözüne biraz!
Hocanın derste çözmeye zamanı yetmediği için bize ödev verdiği
çalışma kitabına dönerken artık
onuncu defa karşımda oturan adama baktığım için kendimi uyardım.Aslında tam karşımda oturmuyordu ve belli bir mesafeden kitabıma ve problemleri nasıl çözdüğüme bakıyordu. İşte bu yüzden silgim bitmek üzereydi çünkü zaten reklamları geçmek için çıkan çarpı kadar olan silgimi iki problemi çözmek için on kere kullanmıştım.
Yok on az en az on beş yirmi defa kullanmışımdır-lan!
Büyük bir dikkatle gördüğüm yanlış sayı yüzünden hata yaptığımı düşündüğüm işlemi silerken gölgesi kitap üzerinde beliren ve kolumu tutup silmemi engelleyen adam -evet biyolojik babam- kaşla göz arasında elimdeki kalemi aldı ve silmeye çalıştığım işlemi yeniden yazmadan önce hata yaptığımı düşündüğüm yerin altını çizerek
doğru yaptığımı anlamamı sağladı.Ardından da işleme devam etti ve sesli bir şekilde de anlattı.
Elimde sinek kadar silgiyle kafamı kataba biraz daha gömüp onu dinlerken bu dersin biraz daha eğlenceli olduğunu düşündüm. Ama bu adam mezun olalı ne kadar oluyordu da on birin konularını tak diye anlıyordu?
"Bizim keratalar tembellik edince hepsini sıraya dizer teker teker ödevlerini yaptırırdım. Ara sıra bende yardım ederdim gerçi ama bir kere anlayınca hepsini yapar oyun oynarlardı. Şimdi büyüdüler tabi.."
Hmm, ne güzel...
"Ama sen ödevden hiç kaçmıyorsun, hatta ödev yapamıyorsun diye bana yakınıyorsun. Kendi çocuğumun 'senin yüzünden ödev yapamıyorum.' diye bana kızacağı kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi."
Saçlarımı okşayan elle kafamı eğdim ve yapabileceğim en doğal şekilde kitaba baktım. Tabi şuan kitapta yazan kelime ve sayılardan çok kafamda duran ele odaklanmış durumdayım ama..
Bana çocuğum demişti ve hala aksi bir şey söylememiştim, gerçi ne diyecektim?
Ben senin değil de boğazımı kesen o adamın oğluyum, yıllardır onu baba olarak görüyorum, benim babam o falan mı?
Bu sadece şuan ki ortamı bozar ve pamuk ipliğine bağlı olan ilişkimizi zedelerdi. O yüzden diğer elindeki kalemi alıp doğru şıkkı işaretledim
ve sayfanın son sorusuna geçtim.
O da büyük ihtimal daha iyi odaklanayım diye elini çekti ve biraz daha geriye gidip kitaba bakmaya devam etti.Niye geriye gitti ki şimdi, burada dursa olmuyor mu, ayrıca elini niye çekti kafam rahat değil mi- biraz daha saçmala, belki soru için kafa yoruyor sanıp çalışkan olduğun için bir daha okşar başını...
Onun eline mi muhtacım ya, kendi başımı kendim okşarım!
Çok deli dahi olduğum için elimi kafama götürdüm ve saçlarımı karıştırıp tekrar soruya odaklandım.
Gören deli demesin diye de biraz akıl kırıntısı gösterip sonunda aklım kadar beyaz olan kağıda bir şeyler yazmaya başladım. Soruyu çözüp cevabı işaretledim ve arka sayfaya geçtim.
Tabi sayfayı çevirirken hala karşımda oturan adama da bir göz attım.
Ha? Bu niye gülümsüyor?
![](https://img.wattpad.com/cover/341968461-288-k249977.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahraz
Teen FictionHiç bir zaman anlamamıştı gemilerin denizde nasıl yüzdüğünü. Ahraz, dilsiz demek.