çölden ormana esen rüzgar

1.9K 174 99
                                    

Taslaklarım bittiği için sizi biraz fazla beklettim kusura bakmayın.

Neyse siz bölüme geçin.

İyi okumalar. {*_*}

...




Yağmur Hoca beni hastaneye bırakmasının ardından gitmiş ve işim bittikten sonra ona mesaj atmamı söylemişti.

Ben ise gerekli işlemler için kan vermiş, şimdi ise doktorumu dinliyordum.

"Sonuçlar çıkınca size ve Yağmur Hanım'a mesaj olarak atarım. Zaten numaram sizde var. Bir hafta ile on gün sonra yeniden gelmeniz gerekiyor. Duruma göre ilaç yazacağım. Ayrıca çok yorucu işler yapmamaya çalışın ve beslenmenize de dikkat edin."

Doktor'a kafamı sallayıp sözlerini bitirmesine gitmek için ayağa kalktım ve sonu da odadan çıkıp hastane koridorlarında gezmeye başladım.

Dışarıdan da çok büyük gözüküyordu ama içeriden daha büyüktü. Neyse, çıkış ileride bir yerlerdeydi galiba.

Yetimhaneye dönünce ödevlerimi yapıp bomboş kütüphanede oturmak istiyordum ama hala ve hala cebimde duran kağıdı kaybetmeden önce numarayı kaydetmem ve en az bir mesaj atmam gerekiyordu.

Sorun şu ki onu ne diye kaydedeceğimi geçtim, daha ne diye yazacağımı bile bilmiyordum.

Hastaneden çıktıktan sonra etrafıma bakarken bu sefer elinde kahveyle koşan birine çarpmamak için dikkatli davranıyordum ki...

Sanırım şuan insanların neden okuldan bir arkadaşını okul dışında görünce kaçtıklarını anladım.

Ama ben nasıl kaçacağım?

Hay... gördüler galiba.

Yanıma doğru gelen ikiliyle başımı eğdim. En azından hastaneden çıkarken karşılaşmadık. Bu daha kötü olabilirdi.

"Ahter, merhaba nasılsın? Burada karşılaşmayı hiç beklemiyordum ya. Bizde canım arkadaşımla pijamayla sokakta gezmeye oynuyorduk. Oyun yani, yoksa neden tavşanlı pijamayla markete gideyim, o kadar da üşengeç değilim. Yalnız seni ilk defa okul formasız gördüm ya, çok yakışmış..."

"Alya, Allah'ın adını verdim bir sus. Çocuğun kafasını şişirdin, bizi gördüğüne pişman oldu içinden sabır çekiyor kesin."

Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım ve başımı iki yana salladım.

Karşımda duran Alya ve Zehra, ellerindeki market poşeti ve içindeki abur cuburlarla önümde dururken üzerindeki pijamalardan evlerinin buraya yakın olduğunu ve market için çıkıp geri döndüklerini az çok anlamıştım.

Zaten saat daha erken sayılırdı.

"Biz kaçalım.~"

Arkasını dönmeden geri geri giden Alya bir anda arkasını dönüp koşmaya başlarken güldüm ve arkasından 'mal bu' diye bakan Zehra'yla baş başa kaldık.

"Sen çok takma bunu. Yarın okulda görüşürüz. Ben şunun peşinden gideyim sonra kayboluyor."

Zehra'da elindeki poşetlerle arkasını dönüp Alya'nın peşinden giderken kafamı salladım.

Yetimhaneye gidene kadar Alya'nın nasıl kaçtığı aklıma gelip gülmem dışında pek bir şey olmazken sonunda yetimhaneye ulaştım ve gördüğüm bir çift siyah araba Giran Bey'in burada olduğunun su götürmez bir gerçeğiydi.

Dışarıda oynayan çocuklar bugün biraz daha sessizdi. Bunu nedeni havanın daha soğuk olmasından çok bazı çocukların pazar günü ailelerinin yanına dönmesiydi.

AhrazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin