ormandaki küçük ağaçlar

1.7K 136 75
                                    

Bindiğim arabada etrafıma bakarken hala gülümseyen ve beni merak da bırakan yabancıya döndüm. Evet kendisi benim öz abim şuan arabasındayım falan ama yine de yabancı yabancıdır.

Ama annem hiç yabancı arabalara binme dememiş-

"Hapşu!"

"İyi misin? Al peçete. Fazla soğukta bekledik galiba, keşke arabayı biraz daha erken çağırsaydım."

Peçeteyi alıp burnumu sildikten sonra hareket eden arabada biraz daha arkama yaslandım. Hasta olmam umarım. Zaten başıma gelmeyen bir bu kaldı, bir de gelmeyen Hogwarts mektubu ama onun için yaşım geçti galiba.

"Varınca hemen dinlen tamam mı? Ateşin çıktı mı acaba?"

Elini kaldırıp anlıma götürürken eli soğuk geldiği için geri gitmek istedim ama zaten arkama yaslanmış olduğum için sadece ona bakmakla yetindim. Galiba hasta olacağım, umarım hemen geçer.

Elini çekip benim gibi arkasına yaslanırken onu süzmeyi bırakıp camdan dışarı bakmaya başladım. Dışarıda neredeyse kimse yoktu ve olanlar da koşarak yağmurun olmadığı bir yere gidiyordu. Daha önce bir söz okumuştum yağmurla ilgili;

'Yağmuru sevdiğini söylüyorsun ama kaçıyorsun, beni sevdiğini söylemenden korkuyorum.'

Ve bu söze verilmiş bir cevap vardı altta.

'Burada suçlu yağmur olmuyor mu? Normalde bana hayat veriyorsun, iyi geliyorsun ama yağmur olarak gökten düşünce beni hasta ediyorsun, sağanak yağmur altında soğuktan donarak ölmemek için kaçıyorum senden ve evet seviyorum ama bana iyi geldiğinde.'

Ne zaman okuduğumu bilmediğim bu eski sözü düşünürken çoktan yetimhaneye gelmiştik. Tabi hem hava tamamen karardığı hem de yağmur hala devam ettiği için bunu yeni fark etmiştim.

Yağmur Hoca ne kadar kızar acaba? Aslında kızmak yerine endişelenmiştir ama...

Kapıda bekleyen Yağmur Hoca ve Giran Bey'i görmemle aklıma attığım mesaj geldi.

Abiciğim arkana saklanabilir miyim bir süre?

Elimdeki şemsiyeyle ıslak merdiven basamaklarından yukarı çıkıp sonunda yanlarına ulaştığımdan Yağmur Hoca kısa bir hasar kontrol yaptı ve konuşmamıza fırsat vermeden beni üstümü değiştirmem için odama gönderdi. Tabi yatakhanedeki çoğu kişi uyuduğu için hızlıca kıyafetlerimi alıp banyoya girdim.

Havuzlarda bulunan duş odaları gibi burada da bir sürü duş vardı. Ama geç olduğu ve yarın okulum olduğu için hızlıca duş aldım ve üstümü giyinip yatakhaneme geri döndüm. Zaten yavaş yavaş uykum geldiği için her an uyuyabilirdim ama yine de telefonumu kontrol etmeden yatmak istemedim.

Siz: Giran Bey,

Siz: Mahkemeye az bir süre kaldığını söylemiştiniz.

Siz: Evrak işlerini biraz daha hızlandırabilir misiniz?

Giran Bey: Bunu yarın yüz yüze konuşsak daha iyi olur.

Telefonu şarja taktım ve uyudum.

...

Kayra ve Kaya ve Alya ile kantinde oturup tost yerken daha zilin çalmasına on dakika olduğu için hepimiz rahattık.

"Köstebeklerin kafasına vurma oyunu çok güzel ya. En çok onu seviyorum."

Alya'nın oyun salonundan bahsetmesiyle elinde çiğköfteyle yanımıza oturan Zehra ayranını açarken sahte bir sinirle konuştu.

(Zehra = Ben )

AhrazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin