6. Bölüm: Gel ve iste

10.4K 274 21
                                    

Bakışlarım sahada topun peşinde koşan erkeklerdeydi.

Devran abi(!), Ekrem abi, Mehmet abi, Mustafa abi, Can abim, Alp abi, Mami abi ve bir kaç kişi daha 11 kişilik takım oluşturmuştu. Rakipleri de Heybelli'lerdi.

Abim ve Devran kavga etmekten oyun sık sık duruyordu, Mustafa abi onları ayırırken yanıma Ahmet geldi.

"Naber Erkanlı?" Dedi göz kırparak.

"Ben Erkanlı değilim!"

"Erkanlı'lardansın, fark eder mi?"

"Evet, Heybelli'de büyümüş olup olmamama bağlı beni dışlamayı biliyorsun ve bana Erkanlı diyorsun." Devran'ın bakışları buraya kaydığında ona bakmaktan Ahmet'in son dediğini duymamıştım.

Abim Devran'ın boşluğundan kaynaklanıp yüzüne bir yumruk geçirdi ve ben hemen ayaklandım. Devran Ahmet'e bakarak abime aynı şekilde vurduğunda abime acımıştım çünkü Devran çok sert ve iyi dövüşürdü. Çok iyi geçirmişti ve normalin aksine daha sert vurmuştu.

Evet, abimde boş değildi ama Devran'ı mahallede alabilecek kimse yoktu.

Hatta Heybelli'ler bile alamazdı. Anıl ve Ateş abi içinde geçerliydi bu.

En sonunda kendime gelip Ahmet'ten küçük bir özür diledim ve aşağı inip Devran'ı tuttuğum gibi geri çektim. Ben olduğumu bilir gibi kendini saldı ve bana döndü.

"Ne yapıyorsun, Devran?" Dedim fısıltıyla. Dudağı kıvrıldı ama sinirden. "Gitsene o piçin yanına!" Dedi bana hafif bağırarak.

"Düzgün konuş,"

"Siktirtme düzgününü!"

"Ne diyon lan kardeşime hordavar!" Diyen abimi tutan Mehmet abiye minnetle baktım.

"Abimi götürseniz ya, abi." Dediğimde Mustafa abi, "Tamam kardeşim, sen Devran'ı sakinleştirmeden dönme." Onu onayladım.

En sonunda zar zor herkes dağıldığında sinirden kendini yumruklayacak durumda olan adama döndüm. "Kendine gel!"

"Lan ne demek kendine gel? Dün seninle yatakta sevişiyoruz. Bugün seni hangi itle görüyorum." Ağzını kapattım.

"O nasıl söz! Tövbe estağfurullah." Dedim utançla inleyerek.

Eli belimi tuttu. "Görüşmeyeceksin." Dedi bastırarak.

Anlamamış gözlerle ona baktım. "O it herifle," Fazla sinirli yapısı zaten beni geriyordu bu yüzden uzatmadım.

"He Devran abi he!" Dememe kalmadan dudağını dudağıma yapıştırdı ve sürttü. Sonradan üst dudağımı ısırdı ve bıraktı.

"Şakasız dudağın gibi dilini de ısırmamı istemiyorsan konuşma."

Kafamı iki yana salladım. "Ben bunu onaylayamıyorum. Biz diye bir şey asla olmayacak küçük bir çekime kapılıp yaptığımız şeylerden ilerde ya pişmanlık duyarsak?"

"Otuz yaşında adamım ben. Artık takılmalık ilişki düşünecek hâlde gibi mi duruyorum. Sen de hissettiğim şeyler hoşlantıdan da fazla. Öyle olmasa sana yaklaşmazdım, Sena."

"Yapma Devran. İlerde olurda başkalarıyla olursak ne yapacağız?" Gözleri karardı.

"Öyle bir şey olmayacak?"

"İlla ki seni evlendirmek isteyecekler!"

"Seninle evlenirim! Amına koyayım köpek gibi peşindeyim başkasını istiyor gibi bir hâlim mi var?"

ERKANLI MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin