15. Bölüm: Erkanlı

315 24 6
                                    

Sınır 100 oy, 100 yorum.
Keyifli okumalar!!

0534...: Sena,

3 ay sonra Devran'dan gelen ilk mesaj buydu.

Evimde sıcak yatağımın içinde uzanmaya devam ederken gelen mesajla bakışıyordum.   

İçimde kopan fırtınaları görmeseniz de olurdu çünkü suratımda hiçbir mimik yoktu. O kadar düz bakıyordum ki ekrana, hiçbir duygum kalmamış gibi. Keşke öyle olsaydı.

Yatağımda birikmiş sümüklü peçetelerden birini alıp tekrar burnumu sildim. Telefonumu kapatıp yatağa bıraktım ve ağrıyan başıma rağmen ayaklandım.

3 ay boyunca ne evden çıkmıştım ne de birisiyle görüşmüştüm. Annemler bendeki değişikliği fark edip benden dolayı huzursuz olsalarda elimden bir şey gelmiyordu. Ve evet, 3 ay boyunca Devran'ı görmemiştim, zaten o da buralarda değildi.

Şimdi neden yazdığını merak ediyordum ama ona geri dönüş yapmayacaktım. Artık bir beklentim yoktu.

Yorarsa insanı beklentiler yorar demişler.

Bu süreçte abim ve Meral nişanı atmıştı çünkü abim Meral'i aldatmıştı. Bu konu yüzünden abimle bir kaç haftadır konuşmuyordum ve konuşmayı da düşünmüyordum. Meral benden daha kötü durumdaydı ve ben onun yanında olamıyordum. Abimin pişman olduğunu biliyordum, o da kimsenin yüzüne bakamıyordu ama aldatmanın affı olmazdı. Abim aşık olduğu kadını, içkiye tercih edip tek gecelik ilişkiyle her şeyi mahvetmişti. Gül gibi çocuk içki kurbanı oldu diye megafonla duyuru yapan Güllü teyzeyi de annem dövmüştü. Tabii ki annem, abimi hiçbir şekilde desteklemiyordu, tek korkusu kızı gibi gördüğü Meral'in daha fazla üzülmesiydi.

Meral'de bir süre yengesinde kalmış sonra tekrar mahalleye dönmüştü. Döndüğü gibi abim kapısında yatmıştı ama boştu. Meral böyle bir şeyi kabul edecek bir kız değildi.

Onların kitabı da çok uzun sürmeden bitmişti.

Odadan çıkıp mutfağa geçtiğimde annemi bana çorba hazırlarken gördüm. Küçük adımlarla yanına gidip ona arkadan sarıldım.  Korkup yerinden sıçramış olsa da sonradan bana tebessüm ederek saçlarımı okşamıştı.

Anneme anlatmayıp içimde tuttuklarım annemi çok üzüyordu. Kendini kötü hissettiğini biliyordum ama yine de anlatamıyordum.

"Benim güzel kızım kalkmış mı?" Arkadan gelen babamın sesiyle annemi kucaklamayı bırakıp babama döndüm. Sahte bir tebessüm bahşettim ona. O da koca göbeğiyle kollarını açtı bana. Bu sefer daha büyük adımlarla gidip ona da sarıldım. Annem tebessümle bizi izlerken babamla salona geçtik.

Karşısına geçip oturdum ve babamın yüzünü buruk bir hüzün kapladı. Konuşmaya şimdiden kendimi hazırlasam iyi olurdu sanırım.

"Ne derdin var, yavrum benim? He söyle de derdine derman olalım. Biz senin hep yanındayız biliyorsun, neden bizden kaçıyorsun."

Gözlerim doldu. "Kaçmıyorum ki, babacım. Sadece zor bir süreçten geçiyorum ve size yansıtmak istemiyorum. Kafam karışık biraz, hazır olduğumda geleceğim ilk kişi sensin." Tatmin olmasada bana gülümseyip başını salladı. Ayaklanıp yanağına koca bir öpücük kondurdum ve tekrar odama yol alıp kızları aradım.

Küçük bir hal hatır sorma merasiminden sonra Zeyneplere gitmeye karar verdik.

Altıma şort üzerime de uzun beyaz bir tişört geçirdikten sonra annemlere haber verip çıktım.

ERKANLI MAHALLESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin