bölüm 6
"bu hissiz şarkılar."Gözlerim ileriye sabitlenmiş, bakışlarım heyecanla kısılmıştı. Oturduğum bankta yayılabildiğim kadar yayılmıştım bu yüzden sürekli Beril'in uyarıcı laflarına maruz kalıyordum.
"Çağıl! Biraz daha yayılırsan yere yuvarlanacağım. Çekil lan kenara."
"Of tamam be. İki dakika rahat bırakmıyorsun sabahtan beri bir susmadın."
Beril şok olmuş bir şekilde bana bakarken elinin parmak uçlarını göğsüne koyarak Koray Sargın bakışları atmaya başladı.
"Bana bak, şu Asır mıdır Çağan mıdır onu dikizleyeceğiz diye geldin on saattir çocuğun attığı basketlere bakıyorum. Bir de senin çeneni çekemem."
Şimdi olayın aslı öyle değildi. Tamam, Asır Çağan'ı dikizlemek için gelmiştik ama tek amacım o gece odama gelip bana bir şeyler zırvaladıktan sonra tam iki hafta ortalıkta görünmemesiydi. Evet, iki hafta. Ne aramış ne sormuştu. Tamam aramasını ya da beni merak etmesini beklemiyordum. Ama ne bileyim işte.. Neyse, sonuç olarak okula gelmiştim ve ders boş olduğu için Beril'le bahçeye çıkmış basketbol takımının antremanını izliyorduk. Bilin bakalım takımın kaptanı kimdi?
Doğru cevap.
""Yeter." dedim sıkıntıyla. Uzun süredir buradaydık ve Çağan bir kez bile dönüp bana bakmamıştı. İyice sinirimi bozmaya başlamıştı bu durum "Ben konuşmaya gidiyorum artık."
"Nereye gerizekalı?" diyerek ayağa kalkmama müsaade etmeden beni banka çiviledi Beril.
"Çağanla konuşacağım."
"Saçmalama, sen ya. Çağıl Öztürk. Sen bir erkeğin ayağına mı gideceksin? Kendine gel."
"Kendimdeyim." dedim gayet emin bir şekilde.
"Değilsin."
"Gidip konuşacağım."
"Bir erkeğin peşinden mi koşacaksın?"
"Ya ne peşinden koşması. Abartma, alt tarafı gidip şey diyeceğim.."
"Çok merak ediyorum." dedi Beril kollarını birbirine kavuşturup bana tam bir gerizekalıymışım bakışı atarken. "Ne diyeceksin?"
Beril'e o gece olanları anlatmıştım. Her detaydan haberi vardı, iki haftadır her gün beraber Çağan'a sövüyorduk. Çünkü.. Ya bir şey beklediğimden değil ama yanlıştı tamam mı? Bir şeyler yanlıştı ve düzelmesi gerekiyordu.
"Tam tahmin ettiğim gibi diyecek bir şeyin yok. Çok istiyorsan siktir git." diyerek kolumdan ittirdi Beril. "Tamam gidiyorum." diyerek kalkmıştım ki, telefonum çalmaya başladı.
"Evrenin işareti, sana gitme diyor." dedi Beril.
Cevap vermedim ve telefonumu çıkardım. Çıkarır çıkarmaz da yutmakta olduğum tükürüğüm boğazıma kaçmıştı. Endişeyle telefona bakmaya devam ederken "Kim?" dedi Beril. Ekranı yavaşça ona çevirdiğimde "Siktir." dedi. "Açsana kızım, bekletme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SOKAK GÜVERCİNİ
Dla nastolatkówBiz seninle bir yangın başlattık. Şimdi ne gözlerinde taşıdığın okyanus, ne de senin kurtulmak için verdiğin çırpınışlar bu yangını söndürebilir. Kabul et Çağıl, ikimiz de yanacağız.