R | 4

942 85 21
                                    

medya ile okuyunuz. creepin
Başlamadan önce yan tarafa küçük bir ❤️ koyar mısınız?



"Hadi ama Felix. Bende sende omegayız ve kendini yatağın altında olan Ceketle 4 gün boyunca rahatlattığını biliyorum. Söyle bana"

"Hı hı söyleyeyim de Hyunjin'e yetiştir hemen"

Minho sinirlenmiş gibi bir nefes alıp verdi.

"Ona söylemek için bir nedenim yok Felix. Ben sadece seni merak ediyorum ve seni tehlikede hissetmediğim sürece Hyunjine hiç bir şeyini anlatmam. Sadece bana sıkıntının ne olduğunu söyle, çözüm bulalım."

Derin bir nefes alıp verdim ve sarıldığım yastığa biraz daha sarıldım. Yüzüm utançtan kızarıyordu ancak Yüzümü yastığa gömerek resmen kıvrana kıvrana konuştum.

"Ben... Bir Alfayı öptüm.." "Ne!"
Verdiği tepkiyi beklediğim için çok şaşırmamıştım ama yüzüne baktığımda şaşkın ifadesini görmek beni biraz olsun gülümsetmişti.

"Kimi öptün! Felix! Hyunjin bunu duyarsa delirir!"

"O yüzden diyorum ya işte söyleme diye! Hem... o pek istemiyor gibiydi."

Kaşları çatıldı ve beni iki eliyle duvara doğru ittirip yanıma yattı. Çoktan dedikodu moduna geçmişti bile. "Kim senden hoşlanmayacakmış canım! Bana kalacak olursa abim bile sana deli olur ama boşversen sen, Söyle kim o"

Yerimde resmen küçülüp gitmek istiyorum... o kadar utanıyordum ki kendimi yakında bir yerlere atacağım.

"Dalga geçmek ya da kötü yorumda bulunma ama tamam mı!"

"Hadi canım sende, Beomgyuyu falan öpmemişsindir herhalde."

Kafamı sağa sola çevirip gözlerimi kapattım. "Christopheri öptüm."

"HADİ CANIIIM!"

gereksiz tepkisine karşı iyice utanırken yanımda duran duvara yüzümü koyup ayaklarımı hafifçe vurdum yatağa. "nasıl oldu Felix? anlat anlat, her şeyini anlat. chris ruhsuzun teki değil miydi ya? nasıl öptü felix?....yoksa bu ceket de..."

aydınlanmış gibi bana baktığında yanaklarımın yakında resmen alev topuna dönüşeceğini düşündüm. gözleri sonuna kadar açıktı ve bana bakıyordu. göbeğinin üzerine yatıp başını aşağıya sarkıttı ve aşağıda duran ceketi alıp geri eski haline geldikten sonra ceketin ense kısmını burnuna götürüp kokladı.

"resmen türüm türüm baskın alfa kokuyor bu Felix! aman tanrım... nasıl bu hale geldiniz peki?" utanmanın ne bana ne de ona faydasının olmadığını anladığımda derin bi nefes alıp olduğum yerde oturdum dikkatlice ona zarar vermemek için.

"kütüphanede görevlendirildik, başta sorun yoktu ama... sonra kurdumun ona karşı uysallaştığını fark ettim. kucağında uyuya kalmışım, uyandığımda ise kurdum kızgınlıktan kaynaklı uyandı ve... öyle oldu yani."

normalinde bana gülerek ve yorum katarak dinleyeceğini biliyorum ancak bu sefer sadece kaşlarını çatmış şekilde bana bakıyordu. "kurdun ona karşı uysallaştı mı?" kafamı sallayıp bende aynı şekilde ona bakmaya başladım. "neden öyle bakıyosun ki? belki bana hiç zarar vermediği için öyle düşünmüştür."

yatakta benim gibi oturup ellerini boynuna salladı. "neden bu kadar sıcak ya? alfamı mı özledim ben ne? gidiyorum ben, sende dikkat et chris'e karşı."

odamdan çıkıp giden omegaya kaşlarımı çatıp yutkundum? ne oldu şimdi yani?

----------------------------------

4 gündür gelmediğim okula bakıp iç çektim. ben gelene kadar bir şey olmamıştı havanın soğuması dışında. sırf bu yüzden Hyunjin'den önce kalkıp onun büyük montunu giymiştim.

tabii ki altımada chris'in verdiği ceketi.

3. kata gelip en arkaya yürüdüm. sabah olduğu için canım sıra arkadaşım dışında kimse yoktu. önce çantamı çıkartıp küçük kulba çantamı astım.

Sonra ise montu çıkartıp askılığa astım ancak Üzerimdeki ceketi çıkartmadım. Sakince Chris'in yanına oturup ona baktım.

Bugünden değişik olarak kollarını yastık olarak kullanmıştı ve başka bi siyah ceketle başını kapatmıştı. Uyuyor olmadığı nefes alış verişlerinden belliydi, düzensizdi.

Boğazımı temizleyip yerimde yine azda olsa kıpırdandım, buna çoğu zaman Zaten bitişik olan vücutlarımız izin vermiyordu.

"Özür dilerim, sanırım.. kızgınlıktan dolayı oldu." Kafasını kaldırıp bana baktı, yatmaktan dolayı yüzü şişti.

Yüzüme uzunca bakıp gözlerini vücuduma çevirdi ve cekete biraz baktıktan sonra tek kolunu kırıp onun üzerine yattı.

"İstemesem seni ittirmem saniyemi almazdı. Çok fazla özür diliyorsun."

"Özür dilemesemde taciz etmiş olurdum ama!" Dudağının sol kenarı biraz yukarı çıktı. "Neden benimle flört etmeye çalışıyormuşsun gibi hissediyorum?"

Neredeyse ağzım ortadan ikiye ayrılacaktı.

Tamam, mantıklı düşününce onunla hiçbir omeganın yakın olmadığı kadar yakın olup aynı zamanda öpüşmüş olabilirdim. Ancak ikisinde de açık bir kabul görmemiştim ve tek taraflı flört olmazdı.

"Etmeye çalışsam bile açık açık kabul bile etmiyorsun ki! Bunun neresi flört?" Diktiği gözlerini benden çekip ellerine odakladı. "Ne için benim gibi birisiyle konuşuyorsun peki? Kime neyi anlatacaksın?"

"Ne alakası var? Kiminle konuştuğumu gördün bu zamana kadar? Asıl sen söylesene, ne için insanlara kendini kanıtlamak yerine arkandan dönen her konuşmaya sırt çeviriyorsun?"

"Çünkü takmadan yaşamayı öğrendim." Ona, bacaklarımı onun tarafına atmadan dönemeyeceğimi fark edip bacaklarımın ikisinide kaldırıp bacaklarının üzerine attım ve ona döndüm, "sadece kendini şartlandırıyorsun. Neyse onu geçsene sen." Başımı yakınımda duran omuzuna koyup dik duran kollarına elimi sardım.

Tanrım... ben ne zaman bu kadar utanmaz ve flörtöz olmuştum?

"Çıkışta bir şeyler yapalım mı?" Yaptığım ve oturduğum şekle bir şey demedi sadece kafasını sallayıp beni kibarca red etti. "Evime gidip uyayacağım. Olmaz."

Koluna vurup hafifçe cimcikledim. "Kaba olma! Vakit geçirmek istiyorum sadece."

Romantist || ChanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin