Romantist || Chanlix

R | 15

felix'in kızgınlığa girdiği gün, Chris'ten

sadakat ve sevgi ne demekti? birisine ölümüne bağlı olmak mı?

yoksa onsuz olmadan yapamayacağını hissetmek mi?

hayır çünkü benim için sadakatte sevgide Felix demekti.

felix'i eve bıraktıktan sonra bi yarım saat boyunca bir parkta oturmuştum. çünkü dışarıdakilere göre kızgınlıkta olan sıradan bir omeganın feromonu üzerime bulaşmıştı ve mühürsüzdüm. bunu fırsat bilecek alfalar beni takip edebilir ve evimi öğrenebilirlerdi.

bu hem kardeşimi, annemi hem de benim için sürekli bizde kalan -bu durumdan acayip memnunum- omegamı tehlikeye atabilirdi. hava iyice kararmaya başladığında ve üzerimdeki arsız feromonların gittiğini hissettiğimde eve doğru adımlamaya başladım.

seul sokakları akşamları bile çok kalabalıktı ve bu baya sinir bozucuydu açıkcası. sonunda eve geldiğimde Annem yanımda Felix'in olacağını düşünmüş olmalı ki kapıya gülümseyerek ve resmen şakıyarak gelmişti.

sanırım Felix'e sadece ben değil aynı zamanda annemde aşıktı. felix'i görmeyince hafif kaşları çatıldı ama sonrasında feromonunu duyumsadığı için anlamış olmalıydı. "kızgınlığa mı girdi Lix?"

"of evet. 4 gün göremeyeceğim sanırım." kafasını salladı ama bir şey demek istiyor gibiydi. kolumdan çekiştirip oturma odasına getirdi, kapıyı kapattı. çevremde bana yakın olan 3 omega vardı ve üçününde beni sürükleyerek getirebileceğini düşünmeleri bana biraz eğlence katıyordu.

"chris, felix'e hiç... dokundun mu? cinsel anlamda.." kaşlarım çatıldı istemsizce. "hayır, kontrolü kaybedeceğimi düşünüyorum bu yüzden yanaşmadım." elini yanağıma koyup sevdi sakince. "felix seni seviyor, chan. senin getireceğin herşeye razıdır o. hem..."

hafif gülerek elini koluma koydu, alfamın annesine karşı mayıştığını hissettim. "tanrım... oğlumun sevgilisi hakkında bunu söylemek çok utandırıcı.." bende kıkırdadım. "neyi?" gözlerimin içine baktı tam olarak.

"omegalar alfası seçtiği adamdan ilgi bekler ve..." hala kızarıyordu ama son diyeceğinden pişman olacak gibi değildi. "felix'in omegası sana karşı çok arsız...kaç dakika dışarda feromonların geçmesi için bekledin tahmin edebiliyorum ama arsız kokular hala üzerinde."

gözlerim büyüdü. "ayrıca sende öylesin gözümden kaçmıyor. kızgınlıklarında biraz daha sessiz olmalısın."

"ne!" sonunu uzatarak bağırdığımda kahkaha attı resmen. "çok utanç verici..." omuzumu okşayıp kapıyı açtı ama sonrasında aklına gelmiş gibi kapıyı kapatıp bana döndü. "hannah'ın dershanesinden bir kız geldi, omega. aile fotoğraflarının yanından geçerken seni gördü ve resmen çok yakışıklı diye bağırdı."

tehtid eder gibi işaret parmağını salladı. "felix'in kokusunun olduğu bir kıyafet giyin ve," elini omuzuma koyarak ittirdi. "kızın sana yaklaştığını ve yaklaştığında uzaklaşmadığını görürsem yemin ederim Felix'ten önce ben seni mahvederim."

annem şuanda bir omegaya göre çok korkutucuydu. öyleki agresif kurdum bir yere saklanmıştı. gülümseyip yanağımı öptü, çekiştirip küçük bir tokat attı severek. "annesinin kuzusuuu, ilk göz ağrım benim." odadan çıktığında resmen gözlerim belermiş şekilde dikiliyordum.

sevdimi dövdü mü?

odadan çıkıp kendi odama geçtim, yan odamdan gülüşme sesleri geliyordu. kapıyı açıp odama girdiğimde yatağımda lucas'ı otururken gördüm. "ne var lucas?" hafif durgun gibiydi, dert dinleme cihazı mıyım ben babama gitsin.