R | 10

958 82 32
                                    



İtalik yazılar bitiyor, çünkü zaman geçişi olacak.
Hyunho                                                                                                                                                                                      

"hyun, yardım eder misin?" odasındaki omegamın seslenmesi ile mutfaktan ayrılıp odasına adımlamaya başladım. odasındaki eşyaların yerini değiştiriyordu, ona yardım etmeyi istemiştim ama izin vermeyip kendisinin yapacağını söylemişti.

"noldu hayatım?" dolabının önünde durmuş, elleri belinde bir bacağı açık şekilde dolaba bakıyordu. "ittiremedim dolabı." kıkırdayıp dolabı ittirdim önceden yatağının olduğu yere. mobilyaları büyük ve ağırdı, ittirememesi normaldi.

ama aslına bakılacak olunursa dolap dışında her şeyi yerine koymuştu. kendimi yatağa atıp onuda üzerime çekerek sarıldım, huysuz omega anında söylenmeye başlamıştı. "terliyim hyun.."

"senin terin bile aşık olduğum limon çiçeği kokuyor min." kıkırdayıp kollarını boynuma sardı.

yaklaşık 4 yıl önce aynı uçurumda tanışmıştık. ben oraya resim çizmeye giderdim ama o rahatlamaya giderdi. o zamanlardan birinde tanışmış ve 2 yıl ardından sevgili olmuştuk. aslında üniversiteyi bitirene kadar onu mühürlemek istemiyordum.

yani yaklaşık 4 yıl sonra belki mühürlenmek istiyordum ama 2 ay önce kurt halimizde gittiğimi uçurumda bana karnını göstermesiyle liseyi btirince mühürleme kararı almıştım, tabii ki isterse.

o gün Felix'e sarılıp saatlerce mutluluktan ağlamıştım.

"Feromonların coştu gidiyor Hyun... ne düşündün?" Kıkırdayıp boynunun arkasını öptüm. "Seni düşündüm bebeğim." Şımarıkça kıkırdayıp dudağımı öperek geri yattı önceki yerine. Bizim temasımız bu kadardı, öpüşürdük sarılırdık. Onun bana gelmesini istiyordum, yapmak zorunda hissetmemesi için.

"Hyun?" "Aşkım?"

"Beni... arzuluyor musun?" Nefesim kesildi bir kaç dakika, ne alakaydı ki şimdi. Kollarımı belinden ayırmayarak onu yatağa yatırıp üzerime ağırlığımı vererek yattım. "O nasıl soru öyle? Ölüp bitiyorum ben senin için."

"Neden hiç dokunmadın o zaman bana?" Başımı yasladığım boyundan çekip yüzüne baktım, bu tür bi soruyu sorduğu için yanakları hafif kızarmıştı ve yüzümden çok tavana bakıyordu. Burnumu kulak memesinin altına yerleştirip koklayıp öptüm.

Ellerimi kenardan çekip beline sardım. "Sana dokunmamı mı istiyorsun?" Elleri omuzlarımı tuttu, "istemekten ötedeyim ben. Bunu her kızgınlığımda hayal edip kendime dokunacak kadar ötesindeyim ben."

Alt tarafımın karıncalandığını hissettiğimde minho'nun pantolonunu tek elimle çıkartıp dudaklarıma gömüldüm. Onunla henüz gerçek anlamda seks yapamazdım, küçüktü küçüktüm ve ailesinin henüz buna onayı olmazdı, özellikle Abisi Changbin'in. Sevişmek serbestti ama.

Üst dudağımı himayesi altına almış emip öpüyorken elleri boynumdaydı. Bacaklarını kaldırıp belime doladı sıkıca, aynı zamanda bana kendisini bastırdı.

Ben çok etkilenmemiştim ama o derince inleyip dudaklarımızı ayırmıştı. "Sen küçücük bastırmadan bile bu kadar etkileneceksen işimiz zor be güzelim."

Hafif sinirlenmişti. "Senin dokunuşlarının izi yok üzerimde, ondan bu kadar etkilenmem." Saçlarını, kulağının arkasına götürüp sıkıca yerleştirdim kulağına. "Sana dokunabilirim ama seninle gerçek manada seks yapamam Min."

Romantist || ChanlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin