kızgınlığımın belirtileri kurt olduğumda artmaya başlardı, şuanda ise gerçekten o anlardan birisindeydim. çıkalı saatler olmuştu, eve pek gidesim yoktu ama feromonum artıyordu kızgınlığın habercisi olarak.bir yerlere kurt halimde gitmeyi severim, kurduma güvendiğimden değil; üzerimdeki okyanus ya da sandal ağacı kokusu bana güven veriyordu. ama üzerimdeki okyanus kokusu saatler önce bana aktarıldığı için keskinliğini yitiriyordu yavaş yavaş.
evin önüne geldiğimde balkondan oturma odasının ışığını açık görmüştüm. hyunjin yatmamıştı büyük ihtimalle. binaya girip kurt halimden kendi halime geçerek merdivenlerden çıkmaya başladım, asansör bu saatlerde hiç güven vermiyordu.
cebimdeki anahtarla kapıyı açıp içeri girdiğimde beni, kırmızı gözlerle Hyunjin ve endişeli minho karşıladı. ağlamış mıydı? "neden gittin."
hesap sormaya başlayacağını anladığımda umursamadan odama doğru ilerledim. arkamdan büyük adım sesleri değil, benimkiler kadar minik adım sesleri geldi. bu yüzden kapıyı tamamen kapatmadan hafif aralık bıraktım.
dolaba ilerleyip kapağını açtım, yüzüme birbirine karışmış okyanus ve kiraz çiçeği feromonu çarptı. hava ısındığı için chris'in siyah tişörtlerinden birisini aldım, üzerimdeki beyaz crobu çıkartıp dolaba koydum.
altımada kısa şortlarımdan birisini alıp kısa kot şortumun yerine giydim. ben umursamadan giyinirken, kapı kapanmış arkasınada limon çiçeği feromonuna sahip olan kişi yaslanmıştı. gözleri kısık büyük ihtimalle vücudumda hasar var mı diye bakıyordu.
yüzüme baktı biraz, gözleri hala kısık ama anlayışlı gibiydi. "chris'in ilgisini çekemediğini düşünüyorsun değil mi?" dolabımdan yatağıma doğru giden ayaklarım duraksadı, nerden anlamıştı?
yutkunup kapıdan çekilip yatağıma oturdu, hafif canı sıkkın gibiydi onunda. "Hyunjin'le mühürlenmeden 3 ay önce ben de aynı şeyi onun için düşünürdüm." parmakları bacaklarına gitti, bana ait olan giydiği şortta açık kalan bacaklarının üzerinde minik daireler çizdi.
"kızgınlık sonrası size geldiğimde sürekli odası toplu olurdu, kıyafetlerime neredeyse hiç dokunulmamış." sırt üstü yatağa attı kendisini. " sorgulardım, neden istemiyor, bana ilgi mi duymuyor diye."
dudaklarını yaladı, " rastgele bir gün bunu ona açtım, korkularımdan bahsettim. ve sonrasında ne öğrendim biliyor musun?" bana baktı dinliyor muyum diye. "benden, daha doğrusu abimden her ne kadar yıllarca sevgili olsakta, onun bunu bildiğini bilsede çekindiğini söyledi. "
kaşlarım çatıldı, biraz daha hızlı anlatmaya başladı. "chris'in sana dokunursa delireceğini söyledi. kardeşine erkenden dokunulmasından rahatsız olacağını söyledi. changbin'e de bunu yaşatmak istemedi... hyunjin'in senden kendisini çekme nedenide bu."
uzanıp ellerimi tuttu. "seni kısıtlamak istemiyor, eğer chris'le mühürlenirseniz buna kendisini alıştırmaya çalışıyor. hem kendi için hemde senin için. ayrıca."
yüzü hafif kızgın bir ton aldı. "sen fark etmiyorsun ama Chris'in bakışları çok... tanrım Felix! adamın eli kadar götün var, elleri belinde birleşiyor. sana olan her temasından sonra gözleri penisine gidiyor."
kızardım, kıkırdadı. "sana deli gibi arzu duyuyor ama sana zarar vermekten korkuyor o. senin alfan... normal güçte bir alfa değil. gücünü birisine gerçek anlamda uygulamadığı sürece ne kadar güçlü oluğunu tahmin edemeyiz."
saçlarımı sevdi. "hani geçen gün üstüne yattı da, ezildim diye gülerek ittirmeye çalıştın"
"evet."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Romantist || Chanlix
Fiksi PenggemarFelix, yanında oturan ve iri bedeni, ürkütücü boyu, aşırı kasları yüzünden sıraya bile zor sığan Okulda alfaların bile korktuğu Alfaya aşık olmuştu Chanlix #1 19.08.23 Minho #1 17.10.23