Romantist || Chanlix

R | 16

Sınır 50 oy, 75 yorum

"felix... gerçekten karnını mı gösterdin sen bana..." asansördeydik, ellerimi tutuyor ve gözyaşı akıtıyordu, mutluluktan "evet aşkım... neden inanmıyorsun?" sevinçle gülüp yanağımı öptü. "çıldıracağım ben..."

kıkırdayıp yanağını öptüğümde asansör açılmıştı. içeriye girdiğimizde belimden tutulmuştum. ne olduğunu anlamadan dudaklarımı öpmeye başladı. bacaklarımı beline sardım ve kollarımı boynuna sarıp üst dudağına asıldım, sertti öpücüğü.

kapattığı kapıya yasladığında ayrıldı dudaklarımız, yanağımı öpüp dudaklarını çeneme götürdü. sıralı öpücükler dizerken bende ensesindeki saçları seviyor, aynı zamanda feromon salgılıyordum.

onun feromon salgılamadığını fark ettiğimde bileğimi mühür bezine sürtüp feromon salgılamasını sağladım. boynuma geldiği sırada ayrılmak istemişti. "ayrılma..."

"ama ya kont-"

"kontrol manyağı olma! ben senin dokunuşlarına muhtacım. yapacağın herşeyede razıyım."

3. kişi gözünden,

felix, sevgilisinin belinde olan elleriyle vücudundan bir elektrik dalgası geçtiğini hissetmişti. elleri ona baktıkça kasılıyor, daha önce hiç hissetmediği kasların kasıldığını hissediyordu.

chris için ise durumlar pek farklı değildi. daha önce kızgınlıklarında ona hiç zorluk çıkartmayan kurdunun şuanda uyanmaya çalıştığını hissediyordu. karşısındaki güzel sarışının ona adanmış olan bir adak ya da sadece kendisine özel bir tanrı gibi davranmak istiyordu.

daha fazla bekletmemek için güzel sevgilisinin dudaklarına atıldı. güzel şekilli dudaklarını kendi himayesi altına alıp emip, ısırıp ona işkenceler çektirdi saniyeler içerisinde.

sanki ona bir anda yüklenmiş gibiydi bu hırçınlık, buna muhtaçmış gibi hissetti. günlerdir susuz kalmış, onu iyileştiren ilacından uzaklaşmış gibi hissetmişti. ama bu hislerin hepsinin durgunluğuda sevgilisinin elindeydi.

kendisini hırçınca öpen sevgilisinin yanı sıra Felix küçük elleriyle onun yanağın tutuyor, aynı zamanda saçlarını çekiştiriyordu.dudakları çekiştirilmekten acımaya ve belki kanamaya başlamıştı ama çok umursamadı, aksine sevgilisinin bu hırçınlığı hoşuna bile gitti.

ince bir tükürük köprüsü ile ayrılan dudaklarını bu sefer ikiside başını yanlara yatırarak birleştirdi. chris, Felix'in üzerine biraz daha gidip onun kucağında yükselmesini sağladı. bu sefer yukardan bakan chris değil, Felix'ti.

nefessiz kaldıklarını anladıkları anda ayrıldılar. göğüsleri hızlı hızlı kalkıp iniyor birbirlerine sürtüyordu. nefessiz hallerini izlediler bir süre birbirlerinin.

chris'in eli çekingen şekilde yukarıya doğru çıkmış, güzel sevgilisinin saçlarını kulağının arkasına yerleştirmişti. "nasılmış aşağıdan bakmak?"

bilmediğini gösterir şekilde dudaklarını büzüp uzun burnunu omeganın mühür bezine yasladı chris, "sana bakmaktan hiç etrafıma bakmadım. ama senin bana üstten bakman hoşuma gitti."

tepki verememişti Felix. alfanın burnu mühür bezinde dolanıyor, kokusunu onun üzerine aktarmakla kalmıyor aynı zamanda dudaklarını hafif hafif hareket ettiriyordu. "tenin yumuşacık."

ayakları hareketlendi alfanın, aynı zamanda omegayı daha sıkı tutmak için kolları sıkılaştı. burnu teninden ayrılırken bu sefer dudakları mühür beziyle birleşti. küçük, tatlı bir öpücük kondurup sonrasında iri dudaklarının arasına öptüğü yeri sıkıştırdı.