SİGARA PAKETİ TARAFINDAN KIRILMIŞ BİR KIZ

24 4 0
                                    

İyi misiniz?

Hazırsanız, iyi okumalar.

...

SİGARA PAKETİ TARAFINDAN KIRILMIŞ BİR KIZ

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

SİGARA PAKETİ TARAFINDAN KIRILMIŞ BİR KIZ

"Devin, korkuyorum. Sadece benimle gel, yanımda beklersin olmaz mı?" Babama yakalanırsak ne olacaktı peki? "Abla, seninle gelirim ama ya babam yakalarsa ne olacak?"

Ablam benden uzundu, ayrıca benden güzeldi de. Ablamın mavi gözleri vardı. Ten rengi hafif kahverengiydi. Saçları kısaydı, ama güzeldi. Saçlarında tek bir kırık bile yoktu, bakımlıydı. Kollarında, bacaklarında, sırtında ve yüzünde izler ya da yaralar yoktu. Kusursuz mu denirdi buna? Eğer öyle deniyorsa, ablam en kusursuz insandı. Zayıf değildi ama kilolu da değildi. İstediği zaman yemek yiyebiliyordu, istediği yemeği de yiyebiliyordu. O hangi yemeği isterse o gün evde o pişiyordu.

Benim ise; Yeşil gözlerim vardı. Beyaz tenliydim. Saçlarım uzundu ama güzel değildi. Çünkü kırıktı, babam çektiği için kırmıştı. Kollarımda kemer, bacaklarımda kablo, sırtımda sopa, yüzümde ise tokat izleri vardı. İzleri olmayan insanlar kusursuz ise, ben en kusurlu insandım. Zayıftım. Bunun sebebi ise, bana yemeğin sadece açlıktan bayıldığımda verilmesiydi. Ne istediğim zaman yemek yiyebilirdim, ne de istediğim yemeği yiyebilirdim. Önüme koydukları yemekler, günler önceden kalma oluyordu.

Ablam gibi olmak ister miydim peki? İstemezdim.

Çünkü ablam, babam bana vurunca beni korumuyordu. Ama babam ona vursa, ben babama ona değil bana vurmasını söylerdim.

Ablam, bir elini kaldırdı ve omzuma koydu. "Eğer babam gelirse ve bize kızarsa, senin önüne geçeceğim." Gözlerime baktı. "Seni koruyacağım."

"İyide abla, sen beni hiç bir zaman korumazsın ki." Omzumda duran elinin gevşediğini hissettim.

Gevşeyen elini tekrar sıkılaştırdı, güven vermek istiyor gibiydi. "Bana güvenmiyor musun?"

"Güveniyorum."

"O zaman benimle gel."

Güvenmek istedim, güvendim. Gidecektim, ablamdı o benim. Eğer bir şey olursa beni korurdu. "Tamam, gidelim." Gülümsedi.

Ben ise, o gülümsemesinde yatan anlamı anlayamayacak kadar küçüktüm. Beni kullanabileceğini düşünemeyecek kadar saftım. Ve ona kanacak kadar aptaldım.

Saat çok geçti, hava karanlıktı. Önden o yürüyordu ben ise geriden onu takip ediyordum. Gittiğimiz yönün annem ve babamın odası olduğunu görünce duraksadım. Ablama güveniyordum, beni koruyacaktı. Korksam da, hiç bir şey demeden yürümeye devam ettim.

Odanın kapısı hafif aralıktı, ayın vurduğu ışıkla içerisi azda olsa görünüyordu. Anlamadığım için ablama baktım. "Babamın yattığı taraftaki komodini görüyor musun?" Aralık kapıdan bakışlarımı komodine çevirdim. "Evet, görüyorum." Bakışlarımı tekrar ona çevirdim. "Onun üzerinde bir paket var, onu bana getireceksin." Kısık sesle sordum. "Ne paketi?"

PARAZİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin