O kadar farklı duygular içerisindeyim ki. Hem hikaye tanınsın, okunsun, bilinsin istiyorum. Hem sadece bana özel kalsın istiyorum.
Devam etmeye karar verdim bu serüvene.
İyi okumalar.
...
GÜVENLİĞİM
Akıl hastanesine yatan insanların akli dengesi bozuk değildi. Onları oraya yatmaya mahkum bırakan insanların akli dengesi bozuktu.
Deli olmak nasıl bir şeydi? Yaptığın şeyleri kimse sorgulamazdı, delisin yaparsın der geçerlerdi. Birini öldürsen kimse sorgulamazdı, delidir ne yapsa yeridir der geçerlerdi.
Toplum, bir insanı bir kalıba yerleştirdiyse ne yaparsa yapsın ona yıkarlardı. Gülsen, delisin her şeye gülersin derler. Ağlasan, ağlak derler. Ağlamasan, duygusuz derler.
Bir deli ağlasa, kimse umursamaz. Delidir, ağlar ağlar susar derler.
Ama kimse o insanın deli olduğu için değil de sebepleri olduğu için ağladığını düşünmez.
Onlar hastaydı. Duygusuz değil. Onlarda gülüp onlarda ağlayabilirdi. Bunu kimse neden anlamıyordu?
Bir deli eline bir bıçak alsa herkes, 'deli o uzak durun ne yapacağı belli olmaz' derdi.
Gerçek ise şuydu:
İşlenen cinayetlerin sadece %10'u ruhsal bozuklu insanlar tarafından işlenmişti.Geriye kalan %90'ı normal bir psikolojideydi. Normallik bu muydu?
Sebebe ihtiyaç duymadan bir insanı öldürebilecek yapıda olan insanlarla normal sayılmaktansa, 3 yaşında bir çocuk gibi davranıp deli sayılırdım.
Bence deli olan insanlar normal sayılmalıydı.
Babam. Baba olamayan o adam, annemin yüzüne acımadan sıcak ütüyü bastırırken bana deli dediyse. Ben deliydim evet. En büyük deli bendim o zaman evet.
Ben böyle deliydim. O öyle neydi?
O yabancıyla konuştuğum gecenin üzerinden ne kadar geçmişti bilmiyorum.
1,2,3 belki de 4 gün. Bilemiyorum.
Tekrar görmek istiyordum onu.
Yanında olmayacağım demişti.
Yanımda olmayacaksa da olur, gelsin yeter.
Hackerdı, anlamak zor değildi. Bunu anlamak için çok zeki olmaya gerek yoktu.Kimdi o?
Kimsesizlikti.Yatakta sağa döndüm ve elimi uzatarak komodinin üzerinde duran telefonumu aldım. Notlara girdim ve onunla konuşabileceğimiz yeni bir klasör oluşturdum.
"DEEP WEB CHAT" Adlı klasöre tıkladım, yazmaya başladım.
"Destek anlamında yanımda olmasan da olur. Sadece gel ve yanımda otur, o bana yeter." Oluşturma Tarihi;
19 Kasım. 03:46Yazacağı cevaba sabah bakmaya karar verdim, uykuya kendimi bıraktım.
...
Bu ofise geldim geleli Recep amcayı tanırdım. Ofisin kafeteryasında çalışıyordu, her sabah galeta almak için gittiğimde. 'Recep reis günaydın' derdim. Oda karşılık olarak. 'Gel buraya fırlama' derdi gülerek. Bende ona ayak uydurur gülerdim. Gülmüyordum ama gülüyordum. Gerçek bir gülüş olmuyordu belki ama üzülmesin diye gülerdim her zaman.
Bu rutin gibi bir şey olmuştu. Ama seviyordum böyle olmayı. Yüzüm kısa süreli yalandan da olsa gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARAZİT
AcciónO an anlamıştım; biz iki ölü bedendik, iki iskelettik. Bizim organlarımız yoktu, bizim çürümüş kalbimiz ve ruhumuz vardı. Çürümüş kalplerimiz, ayrı olunca siyah görünüyordu. Yan yana olunca, kırmızı rengini alıyordu. Onun eli kalbimdeydi. Hayır, ruh...