18. Bölüm

1.5K 115 13
                                    




Oy vermeyi ve satır aralarına yorumlarınızı bırakmayı unutmayın lütfen, yorumlarınız benim için çok önemli

Ig: pollyanna1geveze

Takip ederseniz sevinirim


''Beni seviyor musunuz?'' Dediğimde duraksadılar. Nedeni beklemediklerindendi. ''Seviyoruz, neden sevmeyelim.'' Dedi Berkay elimi sıkarak. ''Bunu anlatınca beni sevmeyi bırakmayacaksınız değil mi?'' Dediğimde sesim boğuk çıksa da oluşan sessizlikten duyduklarını anlamıştım.

Serkan'ın anlatımından

Ahu'nun dediğiyle odayı derin bir sessizlik hakim aldı. Biz biliyorduk ki bu evde kim ne yaparsa yapsın sevgimiz değişmezdi. Ben gençken neler yapmıştım, Berke neler yapmıştı asıl. Her biri sınırları arttırmıştı. Hiçbir zaman sevgimizde bir değişiklik olmamıştı hatta güvenip anlattığı için sevgimiz artmıştı. Bize güvenip, sırtını yaslamak istedi demiştik. Kızmış mıydık? Evet, babamın birimizi evden kovduğu bile olmuştu. Fakat günün sonunda sırtımızı birbirimize yaslama kararı almıştık.

''Nazlı Ahu'muz.'' Dedi Berke yatakta yanımıza yaklaşarak. Ahu, duyduğu hitap ile başını sakladığı göğsümden kaldırıp şaşkınca Berke'ye baktı. Babam, Ahu'ya Nazlı ismini vermek istemişti fakat Eslem'i ilk gördüklerinde annem karşı çıkmıştı.

Eslem hiç ağlamıyordu. Nazlı denebilecek bir huyu yoktu. Annem de isimlere inandığı için istememişti. Ayrıca doktorunun doğumdan önce dediğinin aksine çok sağlıklıydı. Ahu için dedikleri Eslem için geçerli değildi ve annem bu yüzden Eslem ismini koymuştu ona. Sağlam, dayanıklı demekti Eslem.

''Her birimiz, utanılacak şeyler yaptık ama her seferinde anlatıp sonucunu beraber sırtlandık. İstersen beni daha tam tanıyıp sevmiyorsunuz diye düşün ama onlar nasıl kardeşlerimse sende öylesin. Bizim birbirimizle eksik olan his, sevgi, sevgisizlik değil; zaman, birbirimizi tanımamamız. Sevgimiz değişmez sana ne olursa olsun.'' Diyen Berke ile Ahu yine ağlamaya başlamıştı.

Tanışalı bir ay kadar olmuştu daha ama ağlaması, gülmemesi çok garip geliyordu. Hayatıyla ilgili herhangi bir problemde kahkaha atan kız şu an aptal bir çocuk yüzünden ağlıyordu.

Ahu, kendine biraz olsun gelince konuşmak için boğazını temizledi. ''Biz sevgiliydik, yani onu sevdiğimi düşünüyordum. Onun da beni.'' Diye söz başladı ardından duraksadı. Küfredip yüzünü avuçlarına sakladı.

''Kahretsin, beni sevmediğini ve onu sevmediğimi biliyordum, hatta aldattığını bile biliyordum. Yine de aptal gibi özel fotoğraflarımı ona attım. Benim için problem o fotoğraflar değil. Sahilde daha açıklarını giyiyorum hatta sosyal medyada paylaşıyorum bile ama bunu aldatıldığımı bilerek, onu sevmediğimi bilerek yapmış olmam aptalca.'' Dedi ve daha kötü ağlamaya başladı.

Bilmese de odadaki herkes bunu en az bir kere yapmıştı. Başına bela da açmıştı bu yüzden. Onun yapması abi olduğumuz için ne kadar hoşumuza gitmeyecek olsa bile sevgimizi değiştirmeyecekti.

Pişman olduğu şey atması değildi, kendini değerini azaltmış gibi hissediyordu. Derin bir nefes verip kollarımı ona daha sıkı sardım. Kafasının üstüne bir sürü öpücük kondurdum. Berkay elini tutmaya devam ediyordu, Berke elini, Ahu'nun dizinin üstüne koymuş yanında olduğunu göstermeye çalışıyordu.

Altan ise uzakta durmuş, bizi izliyordu. Değişiklik seven biri değildi, Ahu ise onun için en büyük değişiklikti. Onu seviyordu ama çekiniyordu. Bahanesi ise dedemdi. Ona benzediğini o yüzden çekindiğini söylese bile doğrusunu biliyorduk. Ahu'nun aile konusundaki çekingenliği ise aralarındaki ilişkiye yardımcı olmuyordu.

AhududuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin