Oy vermeyi ve yorum yaparak düşüncelerinizi paylaşmayı unutmayın <3
Berkay'da bir salaklık vardı kesinlikle. Ayrıca benim kardeşim olması da imkansızdı. Benim kardeşim, böyle şeyleri normal bir şeymiş gibi anlatamazdı, hani salak değilse. Sorun da buydu.
Küfrederek telefonu kapattım. Berke kaşlarını çatarak bana döndü. "Abinin yanında küfretme!" Dedi.
"Pabucumun abisi!"
"Kızım ne oldu, neye bu kadar sinirlenmiş olabilirsin ki. Beni tehdit ettiğine göre yani.'' Dediğinde güldüm. ''Berke ben seni her zaman tehdit ediyorum.'' Dedim.
''Orası da doğru. Her neyse ne oldu?''
''Eve gidince öğrenirsin Berke. Saçma sapan olaylar yaşandı, hakkımda yine yalan şeyler uydurmuşlar.'' Dedim. Şu an ona anlatacak gücüm yoktu.
Eyüp'e haber verdiğim için arabadan inip hemen evine girdik.
''Senden yine telefonu kontrol etmeni isteyeceğim. Özellikle fotoğraflara ulaşabilir mi diye, gizli dosyadaki.'' Diyip Ceyda'nın telefonunu ona uzattım. Dün geceki işlemlerin aynısını yaparken daha dikkatliydi. Yine de işi bitince bir şey çıkmamıştı.
Koltuğunda oturmuş nereden bulmuş olabileceğini düşünüyorduk. Eyüp, fark ettirmeden Ceyda göndermiş mi diye de kontrol etmişti fakat zaten ihtimal yoktu çünkü bazı fotoğraflar sadece bende vardı. Berke ise bir şey anlamayarak bize bakıyordu.
''Ahu, belki eskiden bir şeyler kurmuştur sonrada silmiştir. Ben sadece şu an var mı diye kontrol ettim. Farklı bir durumda çıkabilir.'' Dedi Eyüp aklına gelen ihtimalle. Başımı sallayarak ikimizin telefonlarını da ona uzattım. Önce benim telefonumdan başladı. Birkaç dakika sonra bir şey bulmuş olacak ki kaşları çatılmıştı.
''Bunu ne zaman göndermişti sana?'' Dedi, Enes'le tartıştığımız gün gönderdiği videoyu kast ederek. ''Kavga ettiğimiz ve onu reddettiğim gün. Neden ki?''
''Peki, dünden önce herhangi bir durumda telefonunu onun elinde görmüş müydün?''
''Evet, sana gelmeden önce işte. O yüzden kontrol etmiştin sende.'' Dediğimde başını sallayarak bu kez Ceyda'nın telefonunu kontrol etti. Ona da kuzeni ile ilgili sorular sordu. En sonunda telefonlarımızı alıp koltuğa oturmamızı söyledi.
''Enes ve iş birlikçisi kuzenin, yanlış linkler göndererek telefonunuzdaki her şeye ulaşabileceği bir program kurmuşlar telefonlarınıza. İşleri bitince de programı sizin telefonunuzdan silmişler.'' Dediğinde yutkundum. Abim, küçüklüğümden beri beni internetteki her siteye girmemem için uyarırdı ve bende dikkate alırdım. Bu sefer dikkat etmemiştim ve özelime girebilmişlerdi.
Akşam üstü...
Akşam olmuştu ve Ceyda'yı evine bırakıp bizde Berke ile eve geçmiştik. Tüm ev halkı evdeydi ve herkes merak ediyordu neler olduğunu. Yine de kimse odama gelip rahatsız etmek istemiyordu beni. Kafam doluydu ve konuşmak rahatsız ediciydi.
Konuşurken ağlayacaksam neden konuşayım? Ben gülmeliydim.
Yüzüstü yatıp kafamı yastığa gömdüm. Telefonumdan mutsuzken dinlediğim şarkıları açıp uyuyacaktım. En azından kafamdaki plan buydu. Birkaç gün kadar uyuyacak sonrasında ise bu yalan haberlerin doğrularını gösterecektim. Kapım çalınınca benim gelin dememe kalmadan kapı açıldı ve dağdan inmiş mağara ayıları odama daldı.
Ve tabii ki bununla da kalmadı ve Berkay üstüme atladı. Üstüme binen ağırlık nefes almamı zorlaştırırken çığlık attım. "Ahu, abartmasana. Alt tarafı üstüne atladım." Dedi Berkay gülerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ahududu
Literatura FemininaBen Ahu Yılmaz, pardon Ahu Seveceğin. Garip bir soyadı olduğu konusunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. Tabii genlerim aldığım dedeciğim de benim gibi manyak olduğundan ailemiz normal karşılıyor. Tek ailem biricik abimken on yedi yaşımda aniden dör...