Hekim kendi evine götürdü Evan'ı. İçeride tedavisini yaparken ben ve Louise bahçedeki tahta sandalyede oturuyorduk. Buğulu camdan içeriye bakmaya çalışıyorduk ama birşey belli olmuyordu.
Kendimi çok kötü hissediyordum. Bütün bunlar benim yüzümden olmuş gibiydi. Evan'ın başına gelmeyen kalmamıştı ve hepsi benim içindi. O gelmeseydi bunların hiçbirini başaramayacaktım ama yine de keşke gelmeseydi arkamdan. Başaramamayı göze alabilirim ama Evan'ı benim hayatım yüzünden kaybetmeyi asla!
Biz sessizce otururken içeriye bizim tarafımızdan bir asker girdi. Nefese nefese kalmıştı.
- Kraliçem saraydaki bütün askerler ve eli kılıç tutanlar şehre iniyorlar. Çok büyük bir ordu geliyor!
Hemen ayağa kalktık.
- Ne diyorsun asker?
- Tepeden aşağıya inmek üzereler prensesim.
Prenses bana döndü.
- Şimdi ne yapacağız Jovite?
Gözüm ufuklardan öte bakıyordu.
- Şimdiye kadar ne yaptıysak onu. Savaş!
İşte bu Jovite Muriel'di. Gözü kara bir kraliçe. Korkusuz , cesur bir kadın.
Ufuktaki gözlerimi askere çevirdim.- Git bana bir savaş kıyafeti bul gel. Halka haber ver herkes çocuklarını ve kadınlarını evine bırakıp meydana dönsün. Erkekler savaş için kuşansın hazır olda beklesin . Siz askerler de onlarla birlikte. Esir olmuş askerleri de şimdilik bir yerde bağlı tutun sonra icabına bakarız. Kralı da gelince bana getirin.
Ne yapmak istediğim açıktı.
- Siz de annenizin yanına gidin Lousie.
- Hayır ben de sizinle savaşacağım.
- Sen annenin yanına git kordine merkezi olacaksın
- Ne olacağım?
Ah aptal kafam!
- Yönetimde siz olacaksınız. Annenizle birlikte gelenlere söz geçirebilme imkanınız var . En azından düşmanımızı azaltırsınız.
Prenses kararlıydı savaşmakta. Ama birşey demedi.
- Emin olun prensesim bu çok büyük bir iş.
- Peki efendim nasıl isterseniz öyle olsun.
Kapıya doğru yöneldi. Sonra durup arkasına döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaş Kraliçesi
Mystery / ThrillerGeçmişe gidebilmenin mümkün olduğunu düşünün. Ama çok eskilere. Ortaçağ dönemi sene 1400... Polis Jovite'nin terfi alıp gitmesi gereken yeri zarfla seçmesi sonucunda hayatı birden değişir. Bir tuhaflık vardır çünkü zarfta yazan bir yer değil zamand...