10. Bölüm

68 11 1
                                    

Odama girdim tekrardan. Yatağımın üstünde birkaç parça kıyafet vardı. Ben yokken yardımcılar koymuştu. Gece gitmem içindi bu kıyafetler . Öyle rahat duruyordu ki hemen giymek istedim. Tacımı çıkartıp yatağın yanındaki küçük sehpaya kordum. Elbisemi çıkartıp dolaba astım. Kıyafetler gerçekten göründüğü kadar rahattı. Bir de terlik koymuşlardı benim için. Onları da giydim. Sandalyemi alıp pencerenin yanına oturdum. Pencereyi açtığımda çok güzel bir hava esmişti. Yaz gecesiydi , sarayda bir yaz gecesi. Şehrin sokaklarında aydınlatma için yanan ateşler çok güzel görünüyordu.
Dizlerimi de kendime doğru çekip ayaklarımı sandalyenin üzerinde sabitledim. Bükülü duran diz kapaklarıma başımı yasladım. Düşünmek için güzel bir vakitti.

Uzun uzun düşündüm yaşadıklarımı. Bir günde hayatım nasıl değişmişti. Şimdi ailem ne yapıyordu bakalım.
Ve Evan , José, Angelina....
Kendimi gerçekten yalnız hissediyordum . Hiç bilmediğim bir yerde bilmediğim bir zamanda ve anlam veremediğim insanların arasında ne yapıyordum böyle?
Gerçekten özlediğimi hissettim eski hayatımı ve hayatımda olan insanları.

Karakolda geç saatlere kadar bizim ekiple dosyaları incelerdik. O günkü davayı çözmeden rahat etmezdik. José annesinin yaptığı yemeklerden getirirdi bize. Gerçekten aile olmuştuk.
Anılarım gözümde canlanmaya başladı teker teker. Kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım. Acaba şimdi ne yapıyorlardı?
Yıldızlar çok parlak gözüküyordu. Bir sürü yıldız vardı. Işık kirliliği olmayınca gökyüzü böyle görünüyormuş demek ki.

Odamın dört köşesinde de meşale vardı. Dönüp bir odama baktım. Kendi odamdan çok farklıydı. Benim değil gibi.
Uykum yoktu ama yapacak birşey de yoktu burada. Terliklerimi çıkartıp yatağa yattım ki yatmamla kalkmam bir oldu. Aşağıdan bağırma sesleri geliyordu. Bir adam birşeylere itiraz ediyordu. Ne dediğini anlayamadığım için kapıyı açıp oradan dinledim.

- Ben yapmadım diyorum size hiçbir şeyden haberim yoktu. Kralım ben kimseyi öldürmedim.

Ne!

Terliklerimi geri giydim yavaş yavaş adımlarla merdivenlerden aşağıya süzüldüm. Koridordaki askerlere görünmeden indim aşağıya. Eminim gece odadan dışarı çıkmakta yasaktır.
En alt kata indiğimi düşündüm ama ses daha da aşağıdan geliyordu. Fakat merdivenler burada bitiyordu. Sürekli birilerinin adım sesleri geliyordu . Yakalanmam an meselesiydi. Mutfağa geçtim tek çare. Allah'tan burada kimse yoktu.
Biraz bekledim duvarın arkasında . İyi ki de beklemişim. İki asker merdivenin yanındaki duvarı ittirip salona çıktı.

Gizli bölme!

Bir bu eksikti. Askerler mutlu görünüyordu. Ne vardı acaba orada?
Askerler odalarına çıktılar. Oraya girmem gerekiyordu. Ama orada neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Ama oraya girmezsem uyku uyuyamazdım. Günah benden gitti artık.
Ayaklarımı yere vurmadan yürüyordum neredeyse. Az kalsın havada süzülecektim. Duvarın dibine geldim. Hâlâ tereddüt ediyordum ama yapacak bişey yoktu.
Meraktan çatlayayım mı yani!

Elimi askerlerin yaptığı gibi duvara koydum .

- Birşey mi oldu kraliçem?

İrkilip elimi geri çektim. Arkamı döndüm yavaşça

Yine o kadın! Yeter artık beni mi takip ediyor ya?

- Mutfağa geliyordum da duvar çok ilgimi çekti. Ne kadar pürüzsüz çok beğendim.

Savaş Kraliçesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin