Akşam üzerine az kalmıştı. Saraydaki herkesle tek tek vedalaştım.
Sıraya dizilmişlerdi saray bahçesinde. Ve en sonda prenses Louise vardı.- Hoşçakal güzel dostum.
- Hoşçakal prensesim. Sizinle geçirdiğim her an için yaradana şükürler olsun.
-Beni unutmayın olur mu?
- Sizi unutmak mümkün mü? Tanıdığım en iyi yürekli insanlardan birisiniz.
- Sizi öldürmeye çalışmış olsam bile mi?
- Her şeye rağmen.
- Ohh çok sağolun efendim. Siz ise insan değil bir meleksiniz.
Sıkı sıkı sarıldım ona. Bir daha göremeyecektim onu.
Atım vardı Evan bekliyordu yan tarafta. Meydana benimle o gelecekti sadece ben öyle istemiştim.
Ata bindim.- Hepinize bu güzel hayatı bana yaşattığınız için çok teşekkür ederim. Kendinize çok iyi bakın .
Evan'da atına bindi. Son kez siyah incimi dört nala sürdüm. Uçuyordu bu sefer İncim.
Meydana kadar uçarak geldim. Adam beklediği yerden bize bakıyordu. Etrafta kimse yoktu bunun nedeni belliydi.
Attan inip adamın yanına gittim.
- Haydi götür artık bizi bize ait olan zamana.
Adam Evan'a Evan bana baktı.
- Yalnızca sizi.
- Hayır ikimizi.
- Bu mümkün değil.
- Mümkün.
- Üzgünüm efendim ama bunu yapamam. Bana böyle emir verdiler.
- O zaman o emir verenlere söyle ya ikimiz ya hiçbirimiz.
- İkinizi almamız imkansız.
- Hoşçakal o zaman.
Atıma doğru tekrar yürüdüm .
- Efendim yapmayın bunu lütfen gidin.
- Geliyor musun Evan yoksa geceyi burada mı geçireceksin?
- Geliyorum efendim.
Ata çıktım.
- Görüşürüz sana da zahmet verdim.
Arkamı dönüp giriyordum ki karşıma o zamansız dünyadaki yaşlı kadın çıktı. Yine bembeyaz elbisesiyle karşımda duruyordu.
- Demek gelmiyorsun?
- Evan'ı da almazsanız gelmiyorum.
- Ama biz onunla bir anlaşma yaptık ve
- Beni ilgilendirmez. O olmadan ben zaten buradan çıkamazdım. Ne yapıp geldiği beni ilgilendirmiyor buradan çıkacaksak ikimiz de çıkacağız . He yok anlaşma diye tutturmaya devam ederseniz biz sarayımıza geri dönelim.
- O çocuğu alamayız Jovite lütfen anla bizi.
- O zaman lütfen siz de beni anlayın. Anlaşmanız inanın gram umrumda değil. Burada benim yaşayıp bu görevi tamamlamam için ölümü defalarca göze almış birini burada bırakıp gidemem. Hele ki o kişi Evan ise asla!
- Jovite-
- Tekrar söylüyorum biz burada elimizden gelmeyecek olanı bile yaptık. Siz de şimdi elinizde olmayanı , imkansızı yapacaksınız.
- Ama-
- Umrumda değilsiniz. Burada kalıyorum.
- Görevi tamamlamış nadir insanlardan birisin bunu geri çeviremezsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Savaş Kraliçesi
Mystery / ThrillerGeçmişe gidebilmenin mümkün olduğunu düşünün. Ama çok eskilere. Ortaçağ dönemi sene 1400... Polis Jovite'nin terfi alıp gitmesi gereken yeri zarfla seçmesi sonucunda hayatı birden değişir. Bir tuhaflık vardır çünkü zarfta yazan bir yer değil zamand...