~Elara Black ve Mattheo Riddle~

Olaylı Bir Gün

Mattheodan
Ağaç eve vardım fakat içeri giremedim Tom burayı resmen bir büyüyle korumuştu. Yaptığım büyüler bile işe yaramıyordu acaba Elara içerde nasıldı
...
Elaradan
İçeriye girdiğim anda Pansy yok oldu tektim ilerlerken bir kadının bana seslendiğini duydum sesi takip ettiğimde ise o kadın tıpkı bana benziyordu fakat yaşlanmış halim gibiydi bir dakika bu kadın benim annemdi.
...
Mattheodan
Geleli yarım saat olmuştu fakat içeri girmeye bir adım bile yaklaşamamıştım çare profesörlere gitmekteydi. Bu iş gittikçe beni geriyordu. Hayatımın babamla olan anılarında ki şeyi hissettim "korkuyu".

...
Elaradan
Bu kadın annemdi gözlerime inanamamıştım. Onunla oturdum koyu bir sohbet yaptık ah o kadın cidden kendisinin ikizini doğurmuştu. Resmen bir saate yakın sohbet ettik. Buraya neden gelmiştim hiç hatırlamıyorum cidden.
....
Mattheodan

M:Profesör! Profesör Dumbledoor

D:Ne oldu Bay Riddle bu bağırışınızın sebebini sorabilir miyim?

M:Profesör Elara...Elaranın başı dertte ona yardım etmeniz lazım!

D:Tamam sakin ol. Hadi gidelim.

Profesörle cisimlendik ağaç evindeydik fakat o sırada Pansy yanımıza geldi.

P:Profesör Dumbledoor? Oh hayır bu yine bir halüsinasyon!

Pansy bize asasını çekti

D:Bayan Parkinson lütfen sakin olun ben halüsinasyon değilim.

P:Kanıtla!

Dumbledoor Pansye bir şeyler söyledi ve Pansy asasını indirdi.

P:Çok özür dilerim profesör emin olmam gerekiyordu.

M:Pansy orada içerde ne oldu ve nasıl çıkabildin?

P:Orası büyülü bir yer Mattheo hemde çok güçlü senin göremeni istediğin şeyleri gösteriyor. Biz Elarayla girdik fakat o bir anda yok oldu evde onu ararken birisinin sesini duydum o kardeşimin sesiydi.

M:Ama senin kardeşin öldü

P:Evet. Onun ölümü aile yapımızı bozdu biliyorsun ve onun olduğu odaya girince yine bir aradaydık herkes mutluydu. Orda olduğun sürece zaman kavramın yok oluyor ayrıca neden geldiğini de gatırlamıyorsun...

D:Sen nasıl hatırladın?

P:Ben bir hipnoz altındaydım bana en son kardeşimin "Abla Elara Black ölmeli değil mi?"
Dediğini hatırlıyorum ve sonra kardeşimin dediğini herkes tekrar etmeye başladı hayır dedikçe tekrar sordular işte o sırada aklıma geldi Elara nerde gerçeklik hakkında bir şey duyduğun anda kendine geliyorsun...
.....

Elaradan

(Bella Black-Elaranın annesi-=Bb)

E:Dedem tıpkı annensin derdi ama inanmazdım şimdi bakıyorumda çok haklıymış...

Bb:Sen ölmelisin

E:Efendim?

Bb:Sen ölmeyi hak ediyorsun

Annem bana ölmeyi hak ediyorsun mu demişti yoksa ben mi sağırdım. Bir anda ayağı kalktı ve resmen bana saldırmaya başladı

E:Bir dakika anne ne yapıyorsun?

Bb:Bana anne deme ben senin annen değilim!

E:Ne nasıl?
....
Mattheodan

Kapıyı açmıştık faka içeri girdiğimiz anda birbirimizi kaybedeceğimiz için girmedik.Profesör ne yaparsa yapsın büyüyü bozamadı. O sırda hafiften bir çığlık duyduk.

E:Çekil üzerimden seni iğrenç kadın!

Bu Elaraydı onun bize sesi geliyorsa bizimde ona gönderme şansımız vardı.

M:Elaraa yardım geliyor sabret lütfen!
....
Elaradan

Kadınla sacaş veriyordum resmen

E:Çekil üzerimden seni iğren kadın!

Bb:ÖLMELİSİN

Bir anda Mattheonun sesini duydum

M:Elara yardım geliyor sabret lütfen...

Bir dakika bu kadında kimdi benim annem ben doğarken ölmüştü. Buraya Tom için gelmiştik, doğru ya buraya Tom için geldik buda onun işiydi.
Tekrar bağırdım belki dışarıya sesim gider diye

E:Matt hızlı olun daha fazla dayanamıyorum!!!
....
Mattheodan

Elaranın sesini tekrar duyduk bu sırada Profesör Snape geldi elindeki iksiri bana ve Pany'e verdi.

S:Bunu için ve içeri girin biz burda dışarıda olacağız sizi dışarıdan koruyucağız.

Hiç düşünmeden kafaya diktim Pansy'nin içmesiylede içeri girdik.

Biraz ilerledikten sonra Elarayı gördük fakat o bizi görmüyordu hipnozdaydı.

M:Elara! Elaraa!

Her ne kadar bağırıp çağırsamda ya da her ne kadar dürtsemde nafileydi.
Onun kendine gelmesini sağlamaktı yani o orada her ne görüyorsa gerçekliği anımsatacak bir şey demeliydi.

M:Elara beni duyuyorsan oradaki şeye kendinden bilgiler sor!

....
Elaradan

Bunu nasıl yapabilirdim ki kadın bana saldırıp duruyor neyse denemem lazım

E:Hey babamın sana verdiği ilk hediye ne

Bb:Ölmelisin sen!

E:Anladım o sonra şimdi sana farklı bi soru soracağım. Babamın sana söylediği son söz neydi?

Kadın bir anda duruldu ve

Bb:Merak ettme Bella ona gözüm gibi bakacağım...

Doğruydu babam hep bunu bana söylerdi.

Ve gözüm açıldı karşımda Mattheo ve Pansy vardı ikiside acayip korkmuşlardı hele de Mattheo beti benzi akmıştı

M:Elara sonunda!

Kalktığım gibi ona sarıldım sımsıkı hemde. O da bana sarılıyordu sanki onu terk ediceğim gibiydi.

P:Şey...sarılma faslınız bittiyse buradan acil çıkmamız gerekiyor da...

E:Doğru

Hızlıca çıkmaya çalışıyorduk fakat jer kapıda ayrı ses geliyordu bu ev bana kalmam için hayaller gösteriyordu. Aaa bide ölmem için.
....

Mattheodan

M:Hadi güzelim hızlı koşş

Elara hâlâ hipnozdaydı her aekama baktığımda farklı kapıdan içeri girmeye çalışıyordu.
Onu kucakladım ve oradan hızlıca çıktık.
Pansy asasıyla orayı yaktı

Profesörler Elarayla ilgiliniyorlardı bir süre sonra Hogwartsa geri döndük.

....
Elaradan

Hogwartsa gelmiştim ikinci evimdi burası.
Bahçedeydik profesörler yeni gitmişlerdi Mattheo önümdeydi

E:Mattheo!

M:Efendim güzelim

Güzelim demesi çok hoşuma gitmişti

E:Senin teklifin hâlâ geçerliyse yemeğe mi çıksak hı ne dersin?

M:Ne mi derim? Cidden bunu bana soruyor musun?

Hafif bir kahkaha attım

E:Özür dilerim:)

M:O zaman yarın akşam 19.00 da hazır olun hanımefendi.

E:Peki beyefendi.

Yanağına ufak bir öpücük kondurdum ve odama doğru yol aldım. Bu gün cidden olaylı bir gündü

****
Oy sınırı:15

Bunu bölümü yazmak çok zordu...