1. bölüm

3K 273 275
                                    


Özün'den

"Abla!" Keremin bağırması ile gözlerimi yavasça araladım. Her sabah uyarmama rağmen yine gelip beni kaldırmıştı. Derin bir nefes alarak tekrar konuşmaya devam etti.

"Biliyorum her sabah seni kaldırıyorum diye çok kızıyorsun bugünde kaldırmamak için kendime söz vermiştim ama bu sefer işler biraz farklı" dedi tek nefeste.
Evet şöyle bir gerçek var ki sabah kendim kalmadan başka biri beni kaldırınca güne sinirli bir şekilde başlıyordum.

"Biraz farkı olan ne?" Diye bıkınca mırıldandım.

"Şey abla tercih sonuçları açıklanmış." Dedi ve ben o an yataktan fırladım adeta. Hemen bilgisayarımın başına geçip ÖSYM şifremi girmekle uğraşıyordum ama yoğunluktan dolayı çok yavaştı. Bir anda siteye giriş yapınca elim ayağıma dolanmıştı ve gözlerimi sıkıca kapattım.

"Acaba bakmasam mı?" Diye söylendim. Kerem hemen bilgisayarı eline alıp
"Tamam ben bakarım." Dedi biraz sessizlikten sonra merakıma yenilip gözümü açtım. Ve bir adet gözleri far görmüş tavşan gibi açılan Kerem ile karşılaştım.

"Yine mi olmadı?" Diye sordum. Keremden büyük bir kahkaha sesi duyunca bakışlarımı ona döndürdüm.

"Ne olmaması abla istediğin yere yerleşmişsin." Dedi bende hemen bilgisayarımı elime aldım evet Mimarlık kazanmıştım sevinçten kalkıp Kerem'e sarıldım.

"Hop hop sen bu değilsin. Ablamı bana geri getir çabuk."

"Asıl sen niye beni kandırıyorsun sanki olmamış gibi bilgisayara bakıyordun." Dedim omuz silkip
"Böyle daha eğlenceli oldu ama" dedi gülerek.
Kapının açılması ile annem içeri girip
"Sevinç çığlıkları duyduğuma göre istediğin yeri kazanmışsın değil mi?"
"Evet çok şükür kazandım." Dedim heyecanla

"O zaman benimde size bir sürprizim var"  Kerem hemen lafa atlayıp

"Noldu ne sürprizi anne?" Diye sordu.

"İzmir'e gidiyoruz."

Kerem yerinden kalktı heyecanla.

"Çok iyi o zaman ben hazırlanmak için odama geçiyorum." dedi  adeta seke seke odamdan çıktı. Annemden arkasından çıkmıştı.
Evet mutluydum uzun süre sonra İzmir'e yani büyüdüğüm şehire içimde burukluk olmadan gidecektim. Geçen sene ne kadar gitmek istesem de mezuna kalmıştım ve o vicdan azabı ile tatile gidemeyeceğimi düşünüp evde tek kalıp çalışmıştım.
Telefonumun bildirim sesi ile bakışlarım telefona kaydı. Buğlem mesaj atmıştı.

Buğlem: Özün!!!

Siz: Efendim

Buğlem: Kızım sonuçlar açıklanmış hadi bana güzel haberler ver.

Siz: Çok şükür kazandım.

Buğlem: Hadi hayırlısı çok mutlu oldum

Siz: Ve sana bir haberim var iki gün sonra İzmirdeyim.

Buğlem: Yaaa bayadır görüşmüyorduk

Buğlem: O kadar çok mutlu oldum ki o zaman iki gün sonra görüşürüz birtanem

Siz: Görüşürüz 💗

Buğlem benim çocukluk arkadaşımdı. Bu  zamana kadar o kadar çok arkadaşım olmuştu ama kimse Buğlem'in yerini tutmadı. Geçen sene mezuna kaldığımda en çok bana yardımcı olan destek olan da oydu çünkü geçen sene piskolojik sıkıntılar baya çekmiştim. Ders çalışamıyordum, kendime güvenim hiç yoktu umut desen o da yoktu.
Sonra kendime geldim bir söz ile 'Sen mücadele etmeye devam ettiğin müddetçe hiç bir acın kalıcı olmaz.' Her şey tersine dönmüştü sanki kendime güvenmeye başlayıp umutlarım tekrar yeşermişti.

Selamün aleyküm arkadaşlar ☺️
Bu benim ilk yazma deneyim olucak inşallah. Bana destek olursanız çok memnun olurum.

(Not: Kitabımda dini içerikler olacaktır. Saygı duymayacak olan varsa şimdiden okumamasını rica ediyorum.)

Sen duydun mu sustuklarımı? |Yarı texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin