30. bölüm

551 64 4
                                    

Dediği gibi son defa görmüştü beni... Bende onu son defa gördüm. Herkes ile vedalaştık yola çıkmadan önce. Zümra ve Eymen bile bana kocaman sarıldı.

Şuan İstanbul'a yaklaşmıştık. Geri evime dönmek kötü hissetiriyordu. Mutlu olmalıydım değil mi? Bu yıl üniversiteye başlayacaktım.

Elimden gelen en iyisini yapıp bu üniversiteyi de bitirecektim. Berat ile hayallerimiz vardı inşaat şirketi kuracaktık. Berat da inşaat mühendisliği son sınıfa geçmişti. İnanıyorum başaracağız.

"Abla! Anne bu kız uçmuş duymuyor beni"

Kerem'in bağırması ile irkildim. Uçmuş mu demişti? bu da babaannemle kala kala kelimleri tuhaflaşmıştı.

"Ne diyorsun?"

"Diyorum ki çok güzel bir yaz tatiliydi değil mi?"

Sanki hâlâ duymuyormuşum gibi bağırıyordu.

"Evet evet güzeldi."

Aslında Nazlı'nın ölümünden sonra durağan geçen hayatım bu yaz tatilinde çok hareketli geçmişti.

Göz kapaklarım uyumayı istiyormuş gibi ağırlaşınca, gözümü kapatıp uykuya teslim ettim kendimi.

-

"Özün, hadi kalk eve geldik."

Annemin sesiyle gözlemi açtım. Evin önünde olan arabadan inerek eve doğru adımlarımı attım.

Eve girdikten sonra psikoloğumun yanına gitmek için hazırlanmaya başladım. Yol yorgunuydum ancak bu işimi de halledersem rahatlardım.

Evden çıkmadan önce anneme seslendim.

"Anne ben Kübra'nın yanına gidiyorum."

"Tamam ama geç kalma"

Ayakkabılarımı hızlı hızlı giyip çıktım. Yürüyerek gidebilecek kadar yakın olduğu için yürümeye başladım.

Vardıktan sonra bahçede banklarda oturan Kübra'yı görünce yavaş yavaş arkasından yaklaştım. Ve elim ile gözünü kapattım.

"Özün sensin." dedi direk şaşırarak önüne geçtim.

"Nereden anladın ya"

"Efsane bir şekilde Dalin kokuyorsun." diyerek ayağa kalkıp sarıldı.

"Hoşgelmişsin hanımefendi"

"Hoşbuldum hoşbuldum." Dedim gülümseyerek

"Morelin iyi gibi. Yaramış sana İzmir." Dedi ve ekledi. "Aslında ben daha kötü olacağını düşünüyordum ama harika gözüküyorsun."

Neden böyle düşündüğünü çok iyi biliyorum. Nazlı'nın ölümünden sonra ilk defa gittiğim için kötü olacağımı düşünüyordu.

"Hadi odama geçelim." diyerek yürümeye başladı. Hemen ardından yürüyerek odaya girdik.

Masasına oturduktan sonra bende karşısına geçtim.

"Öncellikle Özün bugün sadece seninle sohbet edeceğim. Öyle geçmişteki konuları konuşup kötü olmanı istemiyorum."

"Tamam zaten bende seninle konuşmayı özlemiştim."

Arkadaşım olarak psikoloğum olarak değil tabi ki de.

"Aslında Buğlem benimle hep iletişim içindeydi. Ne olduysa anlattı. Her şeyi biliyorum resmen."

"Görüyor musun bir terk etmedi bu huyunu"

"Hiç kızma ben seni hep soruyordum. O da hep anlattı."

Biraz sessizlikten sonra tekrar konuştu.

"Asaf'ı da anlattı." dedi sırıtarak

Sen duydun mu sustuklarımı? |Yarı texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin