Özün'den
"Özün"
Birinin bana seslenmesi ile etrafıma bakındım. Ses dışarıdan geliyordu. Sesin sahibi ismimi bir çok kez tekrarlayınca hızlıca evden çıktım.
Bahçeden dışarı da çıkınca gülen yüzü ile bana bakan Asaf'ı gördüm. Ela gözleri adeta parlıyor gibiydi. Hemen yanına varınca sorgulayarak baktım.
"Ne oldu Asaf?"
Hiç bir şey söylemeden elimi tuttu ve peşinden sürükledi.
Bir dakika elimi mi tutmuştu? Ne kadar çekmeye çalışsam da daha sıkı kavramıştı sanki.Hızla götürdüğü yere girince üstü kapalı olan şeyi elleri ile gösterdi. Anlamaz bakışlarımı üstünde dolaştırıyordum.
"Bu nedir?"
"Sürpriz" dedi örtüyü çekerek
Gördüğüm şeyle donup kalmıştım bu benim arabamdı. Mor ve küçük arabam, Nazlı'nın öldüğü arabam
"Nereden buldun Asaf bunu?"
"Boşver nereden bulduğumu, hadi atla da gezdir bizi." Dedi sevinçle
Ben süremezdim. O günden sonra arabalara bile zor biniyordum.
"Ben süremem."
"Sürersin sadece kendine güvenmen gerek"
"Hayır anlamıyorsun Asaf"
"Seni gayet iyi anlıyorum. O gün ki gibi bir kaza olmayacak. Senin yanında ben varım." Dedi güven vermeye çalışarak
Belki de uzun zamandır yenemediğim korkumu şuan yenmeliydim.
Sırtımdan beni itirerek şoför koltuğuna oturtmaya çalışıyordu. Yalnız Asaf'a ne olmuştu neden bu kadar rahat bana dokunuyordu?
Ben oturduktan sonra kapıyı kapattı. Yan tarafıma oturup bana gülümsedi.
Ben ise yıllar sonra bindiğim arabayı hiç özlememiştim. Sadece korku ile direksiyona bakıyordum.
"Hadi yapabilirsin." Dedi gülümseyerek
Arabayı çalıştırıp siteden çıktım sanki benim yetkimde değilmiş gibiydi. Çünkü ben siteden çıkmak istemiyordum.
"Bak çok güzel sürüyorsun."
Evet sürüyordum ama kalbim çok hızlı atıyordu. Karşıdan gelen araba kontrolden çıkınca bize çarpması bir oldu. Yine aynı şeyleri yaşıyordum...
Araba kaza yapmıştı. Hayır yine ben sürerken kaza yapmıştım. Kafamı sağ tarafıma dönmem ile Asaf'ın kafasından akan oluk oluk kanı gördüm.
Yerimden doğrularak kollarımın arasına aldım. Gözlerini açıp gülümsedikten sonra kafası yana düşmüştü."Hayır, hayır, hayır ölemezsin Asaf"
Nefes nefese kalmış bir şekilde gözlerimi açtığımda odamda olduğumu fark ettim.
Her şey bir rüyaydı hayır kabustu...
Yataktan kalkıp saate baktım. Sabah namazı saati gelmişti. Hâlâ nefes nefese kalmış bir şekilde odadan çıktım. Mutfağa gidip su doldurup içmeye başladım.Aklıma gelen Asaf ile tedirgin olmaya başlamıştım. Neden onu rüyamda görmüştüm? Çok korkmuştum başına bir şey gelir diye. Şuan ne kadar merak etsem de sabah olması gerekiyordu. Sanki onu görmesem rahatlayamayacak gibiydim. Çünkü rüya çok gerçekçiydi.
Lavaboya gidip abdest aldıktan sonra namaza durdum. Namazım bittikten sonra duamı da edip, yatağıma uzandım ne kadar uyku tutmasa da uyumaya çalıştım.
Biraz yatakta sağa sola döndüm. Gerçekten uyuyamıyordum. Hayatım boyunca bir sürü kabus görmüştüm. Hele ki kazadan sonra ama hiç biri bu kadar korkutmamıştı.
Komidinin çekmecesinde uzanıp içinden resim defterimi çıkardım. Küçüklüğümden beri ne zaman kötü olsam çizim yapardım. Kulaklıklarımı da alıp taktıktan sonra müzik listesini karıştırdım. Çıkan şarkı ile gülümsedim. 'Anıl Berke'nin Zor' şarkısıydı.
Genelde çizdiğim şeyleri düşünmeden çizerdim. Şimdi de kafamda ki düşüncelerden ne çizdiğimi idrak edemiyordum.
Biraz sonra çizdiğim şey ile dona kaldım.
Geçen erkekler futbol oynamak için sahaya gittiğinde bizde Buğlem ile gitmiştik ve çizdiğim şey futbol oynadıkları zamandı. Bütün hepsini çizmiştim ama birini çok ayrıntılı çizmiştim. Ayağında ise top vardı. Bu kişinin Asaf olması ile defteri hızlıca kapatıp çekmeceye attım.Gerçekten iyi değildim. İstanbul'a döndüğüm gibi ilk işim piskoloğuma danışmak olucak.
Odadan çıkmadan önce saatte baktım saat yediye geliyordu. Bundan sonrada uyumayacağımı bildiğim için kahverengi elbisemi krem şalımı giyip evden çıktım.
Sitede sessizlik hakimdi gözlerim Asafların evinde takılı kaldı. Yürüyüş yapmak bana iyi gelecekti. Hızlıca yürüyerek evden uzaklaştım.
Yazar'dan
Asaf kafası sargılı bir şekilde hastaneden çıkmış arabaya binmişti. Annesinin ısrarı sonucunda hastaneye gelmişti çünkü önemli bir şey olmadığını düşünüyordu.
Babası arabayı çalıştırınca eve doğru yol aldılar. Kısa süren yolculuktan sonra eve geçmek için arabadan indi. Babası oğlunun sakarlığına söylene söylene eve girmiş. Asaf ise gece bölünen uykusu yüzünden esnemekle meşguldü.Özün yürüyüşünün ona iyi geldiğini düşünerek evin önüne gelmişti. Ama gördüğü manzara ile dona kalmıştı. Asaf arabadan kafası sarılı bir şekilde çıkmıştı. Bunu görmesi ile rüyada kafasını kanadığı sahne gözünün önünde belirmişti. Ne yapacağını bilemeyerek Asaf'a doğru yaklaştı. Asaf'ın arkası dönük olduğu için daha görmemişti onu.
"Asaf" dedi Özün sesi titreyerek
Asaf duyduğu ses ile arkasına döndü. Gözleri dolu bir şekilde ona bakan kıza baktı. Özün ise Asaf'ın gülüşüne bakıyordu rüyada gördüğünün aynı gülüşüydü. Tabi kısa sürmüştü çünkü Özün'ün neden ağlamak üzere olduğunu sorguluyordu.
"Ne oldu? Bir şey mi oldu Özün" dedi telaşla
Özün işaret parmağı ile Asaf'ın kafasını işaret ederek
"Oraya ne oldu?" Dedi gözünden bir damla yaş düşerek
Asaf silmek istedi göz yaşını ama cesaret edemedi.
"Bir şey olmadı. Sen neden ağlıyorsun?" Dedi Asaf
"Boşver beni nasıl oldu?" Dedi Özün tekrar kafasını işaret ederek
"Kötü bir şey değil gerçekten. Gece uyuyordum bir baktım yerdeyim, düşmüşüm. Düşerken de kafamı komidinin köşesine çarpışım. Tabi Annem ses ile gelince kafamıda kanarken görünce zorla hastahaneye gönderdi." Dedi Asaf gülümseyerek
ve ekledi.
"Ne için ağlıyorsun bilmiyorum ama lütfen ağlama."Asaf söylediği şeyi yeni idrak ederek kafasını önüne eğdi.
"Kabus gördüm de seni de böyle görünce kendimi tutamadım." Dedi Özün gülümsemeye çalışarak
Özün'ün Asaf'ı önemsemesi Asaf'ın yüzünde gülümsemeyi bırakmıştı içi umut ile dolmuştu. Sevdiği kız onu önemsemişti.
"Anlatmak ister misin?" Dedi Asaf
"Yok ya çok önemli değildi." Dedi ve ekledi "Ben eve gidiyorum. Görüşürüz."
"Görüşürüz" dedi Asaf
Özün arkasında umut ile dolmuş birini bırakıp evine girmişti. Asaf ise heyecanla kendini eve atmış.
Selamlarrr ✋
Bölüm nasıldı umarım beğenmişsinizdir.
Kendinize iyi bakın, görüşmek dileğiyle 💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen duydun mu sustuklarımı? |Yarı texting|
Teen FictionSustu genç kız her zaman ki gibi. Anlamsızdı onun için konuşmak hatta gülmek bile... Şimdi karşısında koca İzmir'in manzarasına bakarken içi huzur bulmuştu farkında değildi ama bu sefer ki İzmir'e gelişi hayatını değiştirecekti. ❗ Kitap yarı texting...