24. bölüm

562 92 9
                                    

Enes'ten

Hayatım boyunca sanki dik bir yokuştan çıkıyordum ama son on günde dik yokuşu bitirip tepesine ulaşmış gibi hissediyorum. Her şey o gün camii ye gitmem ile başladı adeta Allah beni kendi yanına çağırmış gibi...

Çünkü ben böyle şeylere çok uzak bir insandım. Büyük ihtimalle ailemden kaynaklıydı.

Babam ile annem küçüklüğümden beri benimle vakit geçirmekten çok işe gidip akşam yorgun dönen bir çiftti. İkiside doktordu ve beni de onların izinden gitmem için tıp okumaya zorlamıştılar. Tıpı da kazandım dördüncü yılımı da bitirdim. İki yıl sonra mezun olacağım hayırlısı ile ama sorun şu ki Türkiye'nin en iyi tıp fakültesini kazanamadığım için bile babam tarafından azarlanmıştım.
Onun gözünde hayırlı bir evlat değildim...

Her gün Asaflara gidip internetten bir hocanın sohbetini açıp dinliyorduk. Bir de Asaf'tan Kuran'ı Kerim öğreniyordum. Asaf'ın ailesi en azından küçükken Asaf'ı kuran kursuna göndermiştiler. Bu benim için iyidi onun sayesinde bende öğreniyordum.

Küçükken arkadaşlarım yaz tatilinde kuran kursuna gittiklerini söylemiştiler. Bende çok heyecanlanıp babama söylemiştim hiç unutmuyorum bana söylediklerini 'Sen de o yobazlardan mı olacaksın?' daha çok küçük olduğum için yobaz kelimesini anlamamıştım. Ve tabi sonra beni karanlık bir odaya kitlemişti. Onun için ceza beni karanlığa kapatıp korkutmaktı. Başarılı da olmuştu çünkü hâlâ gece lambası olmadan uyuyamıyorum.

Şuan ise akşam namazımı kılmış. Ellerimi kaldırıp dua ediyordum. Kendim için, Asaf için ve tabiki Buğlem için...

Duamı bitirdikten sonra seccademi katlayıp yatağımın üstüne koydum. Genelde namaz kılarken odamın kapısı kilitli olurdu nedeni ise babamın namaz kılarken beni görmesi ve yapacaklarıydı.

Daha annem ve babam işten dönmemişti her zaman ki gibi evde tektim. Kuran'ı Kerim açıp okumayı düşündüm daha okumayı bilmiyordum ama mealini okunca bile içim huzur buluyordum. Ayetlerden anladığım kadarı ile bizi o kadar iyi anlayan bir rabbimiz vardı ki bunca zaman ondan nasıl bu kadar uzak olduğumu sorguladım.

Kapı kilidiniz sesini duyunca hemen ayağa kalktım. Sonunda sevgili ailem gelmişti.

Annemin sözleri ile bakışlarımı ona çevirdim.

"Oğlum yemek yedin mi?"

"Yok yemedim ama aç değilim."

Genelde çok yiyen biri değildim sadece ev yemeklerini özlemiştim. Annemin en son bana yemek yaptığı zamanı hatırlamıyorum bile arada Asaflarda kaldığımda Zehra ablanın yemeklerini yerdim ve çok güzel yapardı.

"Olur mu öyle şey gel bir şeyler atıştır."
Dedi mutfağa doğru giderken

"Gerçekten anne aç değilim."

"Tamam öyle olsun ama bundan sonra yemeklerini ihmal etme."

Gülümsemeye çalışarak kafamı salladım. Salondan babamın sesi gelince adımlarımı salona yöneltim.

"Bilgisayarın şarjı nerede?"

"Odamdaydı"

"Tamam yukarı çıkıyordum zaten gidip alayım" dedi ve merdivenlerden çıkmaya başladı.

Koskocaman adam olmuştum değil mi? annemden ve babamdan sevgi beklemem çok saçmaydı. Ama babamın bana bir gün 'oğlum iyi misin?' diye sorduğunu bile hatırlamıyorum.

Babamın kızgın sesini duyunca yerimde mıhlanmış gibi hissettim.

"Enes bu ne lan!"

Koşar adım yukarı çıkıp odama girdim. Babam ve elinde seccadem vardı. Ben onu dolaba koymayı unutmuştum.

"Seccade" dedim düz çıkan ses tonumla

"Görüyorum. Bunun burda ne işi var?"

"Namaz kıldım ondan orada"

"Ne namazından bahsediyorsun sen?"

Sesi giderek yükseliyordu ve ben artık sakin kalmaya dayanamıyordum.

"Namaz işte baba" dedim sesim bu sefer yüksek çıkmıştı.

"Oğlum sen okumuş adamsın. Böyle cahil cühela şeylere nasıl inanırsın?"

"Cahil cühela dediğin benim dinimde yerine getirmem gereken bir kuralı"

"Diniymiş beni çıldırtmak mı istiyorsun?"

Odadan içeri hızla giren anneme döndüm yüzündeki endişe ile bize bakıyordu.

"Ne oluyor Arif?" Dedi babama bakarak

"Gel Emel oğlunu tebrik et." Seccadeyi sallayarak konuştu. " Böyle şeylere inanmaya başlamış"

Elinden hemen seccadeyi çektim.

"Neden baba? neden bu kadar nefret dolusun İslam'a?" Sesim titremişti.

"İnsanları kısıtlamaktan başka bir şey olmayan bir şeyi bana savunma!"

"Diğer dinde olan insanlar istediği kadar ibadetlerini yaptıklarında 'saygı duyalım' demeyi iyi biliyorsunuz. Ben dinimi yaşamak istediğimde neden böyle davranıyorsun baba?"

Artık burada dayanamayacağımı biliyordum. Hızlıca odamdan çıktım arkamdan ne kadar bağırdıklarını duysamda geri dönemezdim. Çok sinirlenmiştim sadece bana saygı göstersinler istemiştim ama bunu beklemek bile bana fazlaydı.

Evden de çıktığımda siyah olan gökyüzüne bakışlarımı çevirip gözümü kapatım derin bir nefes aldım. Sakinleşmem gerekti. Duyduğum ses ile hemen gözlerimi açtım.

"Enes iyi misin?"

Bana şaşkınlıkla bakan Buğlem'i karşımda beklemiyordum. Üstüne üstlük bir haftadan fazladır konuşmuyorduk. Bakışlarımı hemen başka tarafa vererek konuştum.

"İyiyim sen nasılsın?"

"Bende iyiyim biraz kötü gözüküyorsun."

Anlık bakışlarımı Buğlem'e çevirdim merakla bana bakıyordu. Yanımda benimle konuşmaya çalışınca bakmamak çok zordu.

"Sorun değil babamla tartıştım."

"Hmm anladım."

"Neyse hayırlı geceler ben Asaflara gideceğim." diyerek yürümeye başladım.
Buğlem arkamda kalmıştı.

Şimdi Asaflara gidecektim ama sonra geri eve nasıl döneceğim?

Hızlı hızlı yürüyerek Asafların evine varmıştım. Kapıyı çalmadan önce yüzüme gülümsememi ekledim. Kapıyı çaldıktan hemen sonra açıldı.

"Aaa Enes abi gelmiş." Dedi Eymen bana gülümseyerek
Hemen ardında gelen Asaf'ı gördüm. Eymen hemen koşarak içeri girdi. Asafta bana bakarak

"Ne oldu? İyi misin?" diye soruları ard arda sordu

"İyiyim sen nasılsın Asafım?"

"İyi gözükmüyorsun." dedi yüzünde beliren telaş ile

O kadar belli oluyor muydu ya

"Yalan söylemeyeceğim çok iyi sayılmam. Onun için burdayım ya benim morelimi düzelt." dedim gülümseyerek

"Tamam gel bahçeye çıkalım."

Bahçede olan masaya oturup daha demin babam ile yaşanan her şeyi anlattım.

"Bak Enes sana ne söylesem üzüntün geçmez biliyorum ama sana ayet ile cevap vereyim mi? Bu ayet ile rabbinin seni anladığını hissedebilirsin."

"Söyle Asafım"

"Tamam o zaman söylüyorum. 'Başına gelenlere sabret' lokman/17 ve bir tane daha 'Sana Allah yeter' Enfal/62

Gülümseyerek Asaf'a baktım.

"Şimdi içim huzur buldu."

Selamlarrr ✋

Her gülen yüzün ardında buruk bir yürek var bunu en iyi Eneste görebiliriz.

Bölümü beğenmişsinizdir umarım.

Yorum ve oy kullanan herkese çok teşekkür ederim 💜

Sen duydun mu sustuklarımı? |Yarı texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin