Sabah kalktığım gibi bilmediğim numaranın atığı konumuna baktım ve istemsizce yüzümü buruşturdum.Evet gidecektim. Kaç gündür beni rahatsız eden kişiyi görmeye hakkım vardı bence...
Üzerime geçirdiğim ferace elbisem ile mor penye şalımı taktım. Gitmeden önce uğramam gereken bir yer vardı bu olanları Buğlem'e anlatıp gitmeliydim. Birinin benden haberi olması iyi olurdu.
Taksiyi de çağırıp evden çıktım. Hızlı hızlı yürüyerek Buğlemlerin evine vardım. Kapıyı çaldıktan sonra içerden şaşkınca ve pembe pijamaları ile bana bakan Buğlem ile bakışlarım kesişti.
"Ne oldu?" dedi merakla bakarak
"Hayırlı sabahlar sanada Buğlemcim"
diyerek bahçedeki masaya oturmak için hareketlendim. Bana bakan Buğlem de hemen yanıma oturdu."Şimdi lafı uzatmayacağım. Bayadır bilmediğim bir numaradan mesaj alıyorum bugün ise o kişi ile buluşacağım." dedim tek nefeste
"Kim bu kişi?"
"Bilmiyorum bugün öğreneceğim. Hemen gitmemem için ikna etmeye çalışma Buğlem. Gideceğim ve birinin haberi olsun diye sana söylüyorum."
"Ama olmaz Özün tanımadığın biri ile görüşeceksin ve bu ne kadar tehlikeli olur bilmiyorum." dedi yüzündeki telaş ile
"İşte ondan sana söylüyorum ya Buğlem. Sende orada ol ama gözükme kötü şeyler olursa polisi ararsın. Zaten açık bir alanda olacağız."
"Tamam" dedi fısıltı ile
"Şimdi taksi çağırdım ben gideceğim sende sana attığım konuma gelirsin."
Kafasını sallayarak onayladı. Bende hemen bahçeden dışarı çıkıp gelen taksiye bindim. Gideceğim yeri söylediğimde sessizce yolu izledim. Evet şuan delilik gibi geliyordu ama ben kendime güveniyordum. Koruyabilirdim kendimi, koruyamazsam bile sorun değildi ben kendimi düşünmeyeli çok oldu. Sadece etrafımdaki insanlara zarar gelmesin benim için yeterliydi.
Taksicinin geldiğimize dair konuşması ile parayı ödeyip taksiden indim.
Geldiğim yeri sanki hatırlıyor gibiydim. Bir yerlerden tanıdık gelen bu park sanki anılarımda ama ne zaman burada bulundum hatırlayamıyordum.
Bir tane banka oturarak şu bilinmeyenin gelmesini beklemeye başladım.
"Hatırladın değil mi burayı?"
Arkamdan gelen tanıdık ses ile endişeyle ayağa kalktım.
"Koray?"
"Evet tatlım benim" dedi ve rahatlıkla banka oturdu. Bakışlarını bana çevirerek oturmam için bankı işaret etti. Yavaşça bende oturduktan sonra konuştum.
"Ben burayı hatırlamıyorum." Dedim keskin çıkan ses tonumla yalan mı söyledim bilmiyorum ama burda ne zaman ve ne için bulunduğumu bile bilmiyorken hatırlıyor sayılmazdım değil mi?
Koray sinirle solurken konuştu.
"Nasıl hatırlamazsın tatlım. Biz burada tanıştık ya"
"Sen iyi misin Koray daha çok küçüktüm ben nereden hatırlayabilirim." dedim sinirle
"Ben hatırlıyorum ama"
"Biz daha altı yaşındayken tanışmadık mı? Nasıl hatırlıyorsun?"
"Seni o günden sonra aklımdan hiç çıkarmadım ki unutayım." Sözleri ile yere çakılmış gibi hissederken tekrar konuşmaya devam etti.
"Sen yere düşmüştün. Ağlıyordun ben hemen yanına gelmiştim. İşte o zaman tanıştık Özün hatta annelerimiz ondan sonra arkadaş oldular. Annen sayesinde sizin sitede ev almıştık. Şimdi bunları hatırlamıyor musun?" Kırgınlıkla kullandığı sözler hatırlamama yardımcı olmuştu. Çok net değildi görüntüler ama hatırlamıştım.
"Sen anlatınca hatırladım."
Yüzündeki gülümsemesi ile bana bakarak
"Ben seni çok seviyorum Özün. Gerçekten sende benim seni sevmeme izin verirsen seni çok mutlu ederim."
Koray'ın bunca zaman bana beslediği duyguları önceden fark edememiştim çünkü o da bana Berat gibi abilik yapıyor sanmıştım ama şimdi söylediği cümleler ile taşlar yerine oturuyordu. Her zaman beni sinir etmek için benimle uğraşması arada itirafları bunun kanıtıydı. Çünkü ne Buğlem ile ne de Nazlı ile böyle uğraşmıyordu.
"Koray üzgünüm ama sadece senin beni sevmen adaletli olmaz."
"Yani beni sevmediğini mi söylüyorsun?" dedi sinirlenmiş gibiydi.
"Sana karşı öyle duygular hissetmiyorum."
Sinirle ellerini sıkıca elimi tuttu. Bu hareketi ile irkilirken elimi geri çekmeye çalıştım ama hiç bir şekilde işlemiyordu.
"Ne yapıyorsun?" Dedim şaşkınlıkla
"Beni sevmen için her şeyi yaparım Özün ama yalvarırım beni bırakma"
"Ne saçmalıyorsun Koray elimi bırak rahatsız oluyorum." dedim benimde sesim artık sinirli çıkıyordu ve sesim yükselmişti.
"Bırakmam beni sevene kadar bu eli bırakmam"
Delirmiş gibi elimi sıkıyordu ve elimin acısı ile resmen kıvranıcaktım.
Birden elimin boşluğa düşmesi ile bakışlarımı Koray'a çevirdim. Yeni gördüğüm Asaf ile yerime mıhlandım. Şuan Koray'ın yakasından tutmuş sinirle ona bakıyordu.
"Bana bak bir daha Özün'e zorla dokunmaya kalkmayacaksın." Dedi bağırarak
Birbirlerinin bir ileri bir geri itiriyorlardı o sırada gelen ses ile bakışlarımı oraya çevirdim.
"Bırak ulan Asaf'ı" bağıran kişi Enesti ve buraya o kadar sinirli bir şekilde koşuyordu ki ne yaptığını sonradan farkettim. Geldiği gibi yumruk yaptığı elini Koray'ın yüzüne savurdu. Koray sendeledikten sonra o da aynı şekilde Enes'e vurdu. Enes gelen yumruk ile dengesini kuramayarak yere düştü.
Asaf telaş ile çömelerek Enes'in yanına çöktü. Hızla Asaf'a doğru giden Koray'ı görünce ne yaptığımı umursamayarak tekmemi Koray'ın karnına isabet alarak vurdum. Yere savrulan Koray ile konuştum.
"Evet beni çok iyi tanıyorsun Koray ama unuttun galiba siyah kuşak olduğumu" dedim gülümseyerek
Acı ile inleyerek ayağa kalktı ve üstüme yürüdü. Birden görüş açım kapanırken Asaf'ın sırtı ile bakıştım.
Asaf Koray'ı itirdikten sonra Koray bağırarak konuştu.
"Bu ne lan siz niye birbirinizi bu kadar koruyorsunuz. Yoksa seviyormusunuz birbirinizi he?"
Birden gökgürültüsü sesi ile yüzüme bir yağmur damlası düştü. Bu kadar sıcak bir havada aniden kararan gökyüzü çok tuhafıma gitmişti. Daha demin Koray'ın Ne dediğini ve ne saçmaladığı aklıma gelirken konuşmak için bir adım öne geçtim tam o sırada Asaf'tan gelen sözler ile dona kaldım.
"Özün değil ama ben onu seviyorum."
Selamlarrr ✋
Bugün benim için çok özel bir gün ve Asaf'ın itirafının bugüne denk gelmesi günümü daha da özel yaptı.
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.
Oy ve yorum yapan herkese teşekkür ediyorum.
Gelecek bölüm görüşmek dileğiyle 💞
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen duydun mu sustuklarımı? |Yarı texting|
Teen FictionSustu genç kız her zaman ki gibi. Anlamsızdı onun için konuşmak hatta gülmek bile... Şimdi karşısında koca İzmir'in manzarasına bakarken içi huzur bulmuştu farkında değildi ama bu sefer ki İzmir'e gelişi hayatını değiştirecekti. ❗ Kitap yarı texting...