"Hayır Asaf, biraz daha sağ. Tamam oldu."İstanbul'dan dün akşam dönmüştük ve şuanda evimiz için aldığımız mobilyaları yerleştiriyorduk.
"Özün senin simetri takıntın olduğunu bilmiyordum." dedi nefes nefese yanıma gelerek.
"Asaf simetri takıntım falan yok. Allah aşkına düz durması gerekirken neden yamuk dursun." dedim bıkınca.
Sabahtan beri bir tane koltuğu yamuk yamalak yerleştiriyordu. Sonra da simetri takıntısı olan ben oluyordum.
"Neyse biz daha önce evimizi tuttuk. Enesler daha önce mobilyalarını yerleştirdi." dedi camdan karşı eve bakarak.
Enes ve Buğlem de tam karşımızdaki evi satın almıştılar.
"Sen mobilyaları yamuk koyduğun için geç yerleştirdik."
Gülümseyerek bana bakıp, yanaklarımı sıkmaya başladı.
"Özün sen bir daha sinirlenme ya kaşlarını bile çatamıyorsun."
"Asaf yanaklarımı bırakır mısın?"
Sözlerim ile hemen yanaklarımı bırakıp, sıktığı iki yanağımı da öptü.
"Oy hemen de kızardı yanakları."
Bende hemen onun yanaklarını sıkmaya başlayınca, şaşkın şaşkın bakmaya başladı.
"Bakalım senin yanaklarında kızaracak mı?" diyerek sıkmaya devam ediyordum bir yandan da kafasını sallıyordum.
"Tamam güzelim yeter, başım döndü."
Hâlâ bırakmaya niyetim yoktu ki kapının çalmasıyla, kapıyı açmak için koştum.
Asafta yanaklarını okşamaya başlamıştı."Sürpriz biz geldik."
Enes ve Buğlem elinde poşetler ile kapının önünde bana bakıyordular.
"Hoşgeldiniz buyrun." diyerek içeriyi gösterdim.
Onlar önden girerken bende kapıyı kapattıp, hemen arkalarından salona girdim.
"Aaa Özün çok hoş olmuş burası ya." Buğlem'in sözleriyle gülümseyerek ona döndüm.
"Deme ya çok güzel olmuş."
Birden salonda Enes'in kahkahası yankılanınca bakışlarımızı ona çevirdik.
Enes Asaf'a bakarak gülüyordu."Asaf bu yanaklarına ne olmuş oğlum."
Asaf'a döndüğümde ise yanaklarında benim parmak izlerimi görünce, şaşkınlıkla ağzımı kapattım. Asafta bana 'sen görürsün' bakışı atıyordu.
"Bilmiyorum Enes yengene sor." cümlesi ile utancımdan başımı önüme eğdim.
"Ne yaptın yenge Asafıma?" Sorusu ile başımı kaldırdım.
"Biraz sıkmış olabilirim." dedim parmaklarım ile sanki miktarını gösteriyordum.
"Anladım biraz." dedi Enes aynı benim gibi parmaklarıyla gösteriyordu.
Daha fazla bu ortamda rezil olmamak için mutfağa doğru yürüdüm.
"Ben size bir şeyler getireyim." dedim.
Buğlemde arkamdan geldi ve elindeki poşetleri bana doğru salladı.
"Pasta getirmiştik. Sende çay demlersen yanında güzel gider." dedi
"Tamam hemen demliyorum." dedikten sonra Buğlem mutfaktan çıktı.
Poşette ki pastayı kutusundan çıkartarak, dilimlemeye başladım. O sırada belimde hissettiğim eller ile irkilerek arkama döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen duydun mu sustuklarımı? |Yarı texting|
Teen FictionSustu genç kız her zaman ki gibi. Anlamsızdı onun için konuşmak hatta gülmek bile... Şimdi karşısında koca İzmir'in manzarasına bakarken içi huzur bulmuştu farkında değildi ama bu sefer ki İzmir'e gelişi hayatını değiştirecekti. ❗ Kitap yarı texting...