Asaf'tan
İki gün geçmişti o günden. Çok kötü pişmanlık duyuyordum. Hem gereksiz bir şekilde Berat'a çıkışmıştım hem de Özün'ün kötü olmasını sağlamıştım.
Kerem'i aramak için telefonu elime aldım. Çalıyordu...
"Alo"
"Alo Kerem nasılsın?"
"İyiyim Asaf abi sen nasılsın?"
"Bende iyiyim. Şimdi senden bir iyilik isteyeceğim ben Enesle Sitedeki parkta oturacağız sende Berat'ı alıp gelebilir misin?"
"Gelirim gelmesine de Berat abiye sormam gerek."
"Tamam sor o zaman parkta görüşürüz."
İki gündür evden çıkmadım ama bu kadar yeter kendimi affetirmem gerekiyordu.
Hemen dışarı çıkıp ayakkabılarımı giydim. Enes beni parkta bekliyordu.
Parka girdiğimde banklarda oturan Enes'in yanına gidip oturdum.
"Eee bugün nasılsın Asaf bey." Dedi gülümseyerek
"İyiyim niye iyi olmayayım?" Dedim
"Ne bileyim kalbinin sana söylediği şeyi anladın mı acaba?" Dedi gülümsemesini genişleterek
"Anlamadım." Dedim
Ne saçmalıyordu Allah aşkına. Bir gün ciddi göremiyecek miyim bu çocuğu
"Özün'ü diyorum." Dedi pişkince
"Saçmalamayı kes Enes." Dedim sinirle
"Ne saçmalaması oğlum bas baya kızı kıskandın o zaman kötü bir durumdaydık diye sana söylemedim." Dedi.
"Tabi kıskanmışmışım." Dedim alayla
"Neyse Keremle Berat geldiğinde beni Beratla yalnız bırakmanız gerek. Kerem'i alıp uzaklaştırırsın olur mu?" Dedim
"Tamam" dedi kafasını aşağı yukarı sallayarak
Bize doğru yaklaşan Kerem ile Berat'ı görünce ayağa kalktım. Kerem her zaman ki gibi gülümseyerek geliyordu. Berat ise somurtuyordu.
"Özün nasıl oldu?" Dedi Enes
"Şuan iyi." Dedi Berat düz ses tonu ile
"Kerem abicim hadi gel biz bir markete uğrayalım." Dedi Enes
"Tamam abi, geliyorum." Dedi Kerem
Ve uzaklaşmaya başladılar. Berat'a dönüp
"Otur istersen." Dedim bankı göstererek
Bir şey demeden oturdu.
"Şimdi nereden başlayacağımı bilmiyorum ama çok üzgün olduğumu bil. Bir anda neden öyle davrandığımı bende anlayamadım." Dedim üzgünce
"Bak Asaf benim için hiç sıkıntı değil böyle şeyleri takmam ama Özün'ü o halde görmek benim isteyebileceğim en son şey bile değil. Ve uzun süre sonra öyle olmasının sebebi de sendin." Dedi sanki tüm nefretini kusuyormuş gibi
"Biliyorum ondan da ayrı bir şekilde özür dileyeceğim." Dedim.
"Sen özür dilemeyi boşver, sadece şunu anla bir insanı gerçekten seviyorsan böyle saçma sapan kıskançlıklar yapma!" Dedi sinirle
Sevmek mi? Hayır bunlar anlaşarak mı geliyor bana.
"Ben Özün'ü sevmiyorum." Dedim düz çıkan ses tonumla
"Ya da daha farkında değilsin." Dedi
"Anlamadım." Dedim
Kalbimin üstüne elini vurarak
"Diyorum ki senin bundan haberin var mı?" DediSustum sanki cevap vermek için tüm cümleler tükenmiş gibiydi. Gerçekten o saçma sapan kıskançlığım sevdiğim için mi olmuştu? Ben hayatım boyunca kimseyi sevmedim ki nereden bilecektim.
"Evet sustuğuna göre beynin kalbinin varlığını hatırladı galiba." Dedi
Tam ağzımı açıp konuşacaktım ki Enes'in bize doğru koştuğunu gördüm.
"Asaf çabuk koş Zümraya köpek saldırmış." Diye bağırdı
Hemen ayağa kalkıp Enes'in peşinden
eve doğru koştum.
Bahçeden içeri girince Zümra'nın ağlamasını beklerken kahkaha atarak topla oyun oynuyordu ve karşısında Özün vardı. Yine çok nadir olan gülümsemesi ile Zümraya bakıyordu.Enes'e dönüp "Hani köpek saldırmıştı oğlum." Dedim sinirle
"Öyle annen sana ulaşamayınca beni aradı köpek saldırdı diye." Dedi anlamayarak
Zümra bizi fark edince yanıma koştu
"Abi biliyor musun köpek bana saldırdı çok korktum ve Özün abla gelip köpeği kovdu beni de kurtardı." Dedi gülümseyerekKafamı kaldırdım Özün bana bakıyordu
"Teşekkür ederiz." Dedim
"Önemli değil." Dedi
En iyi fırsat buydu şuan özür dileyebilirdim.
"Enes sen Zümrayı bir eve götürsene." Dedim
Hemen Zümra'nın elini tutup eve girdiler.
Özün bana anlamayarak bakınca bir iki adım atıp yanına yaklaştım.
"Geçen futbol oynarken olan olaydan dolayı kusura bakma." Dedim
"Yok önemli değil Berat'ı o durumda görünce çok endişelendim." Dedi ve ekledi."Buğlem size neden kriz geçirdiğimi söylemiş."
"Evet söyledi." Dedim
Gözlerimle temas etmekten çekiniyor gibiydi. Aslında başka erkeklerle de konuşunca öyleydi ama kızlarla çok rahat göz teması kuruyordu. Ve bu erkeklere bakmaması benim çok hoşuma gidiyordu. Buğlem ne demişti 'nur suresi 30-31. Ayete bakın' en yakın zamanda bakıp anlamaya çalışacaktım.
"Neyse ben eve gideceğim. Kendine iyi bak." Dedi gülümseyerek
'Beynin kalbinin varlığını hatırladı
galiba' Berat'ın cümlesi kulağımda yankılanırken hissetmiştim kalbimi... Çok hızlı atıyordu.Selammm nasılsınız?
Birileri bazı şeylerin farkına varmış gibi siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen duydun mu sustuklarımı? |Yarı texting|
Teen FictionSustu genç kız her zaman ki gibi. Anlamsızdı onun için konuşmak hatta gülmek bile... Şimdi karşısında koca İzmir'in manzarasına bakarken içi huzur bulmuştu farkında değildi ama bu sefer ki İzmir'e gelişi hayatını değiştirecekti. ❗ Kitap yarı texting...